Doğru siyaset nedir, CHP süreci niye yönetemedi?

Orhan Bursalı: Millet cephesinin kuruluşunun mimarı Kılıçdaroğlu ve arkadaşları. İYİ Parti’yi Meclis’e sokan da CHP. Meclis’te çoğunluğu kaybeden ve MHP’siz kımıldayamayacak duruma gelen de AKP. Belediye seçimlerinden ise hiç bahsetmiyorum.

Hâlâ TV ekranlarında mal bulmuş mağribi gibi Saray’da bir CHP’li tartışılmıyor mu? Evet.

Amaç bu değil miydi? Evet.

Dahası CHP bilinen bazı eski vb. milletvekilleri, gazeteciler bile bu palavrayı sıkan gazeteci kılıklı kullanışlı adama, CHP içinden kimden bu bilgiyi aldın diye çağrı yapmıyor mu? Adama güvenmiyorlar mı: Evet.

Adam da derimi yüzseler söylemem kaynağımı, diye sözde gazetecilik taslamıyor mu? Evet.

Çünkü yaldızı kazısan kaynak olarak kendisi veya ağababaları çıkacak... Ne kaynağı!

Dahası, adamın bu yalanı ortaya atmadan önce, güvenilir kişi olduğu imajını veya algısını yaymak için, Uğur Dündar’dan rica ettiğini, Dündar’ın da güvenip bu siteyi izleyin diye mesaj attığını düşünüyorum. Kumpas için plan program her şey hazır.

Bir şike pas

Peki böyle bir konunun günlerce tartışılacağı tahmin edilmiyor mu? Ediliyor?

Ekranlarda ve gazete sayfalarında ülkenin içinde ulunduğu zor koşulların tartışıldığı söz konusu mu? Hayır.

Dolayısıyla iktidarın, kendisinin değil muhalefeti tartıştıracağı da açık seçik.

Zaten Suriye müdahalesini bitirdiğini açıklayan Saray da içe iç siyasete döndüğünü açıkladı.

Kılıçdaroğlu’nu el ense sahaya çekti.

Adamları uçakta Kılıçdaroğlu’nun CHP başından gitmesini ister misiniz, diye sordu! Tam pas, üstelik seveceği, tasarlanmış bir pas, gol atması için bir şike...

Hayır dedi, orada kalsın, ondan daha iyisini bulamam...

Hazır olmayan CHP

Bütün bunlara hazır olmayan bir sadece CHP vardı; medya hazır Saray hazır...

CHP değil.

Kılıçdaroğlu’nun ve CHP yönetiminin yapacağı tek açıklama vardı: Hiçbir gerçek CHP’li Saray’a gitmez ve böyle bir konuşma yapmaz, demek. “Bu büyük bir yalandır palavradır. CHP’ye kumpas kuran bir Saray ve gazetecisi var, biz bunları yemeyiz, hadi güle güle...” Ve konu üzerinde daha durmamak.

İnce de, daha baştan aynı tutumu almalıydı, yalan demeliydi, şaklabanın kumpasını ciddiye alıp, sanki CHP içinde böyle biri var gibi kabul edip, CHP merkezini suçlamaya gitmemeliydi.

Karşılıklı büyük hatalar, olayı büyütmeler, bol bol malzeme vermeler. Partinin yükselen itibarını düşürücü pek çok şey.

Olay ortaya döküldüğünde, her şeyi kişisellikten arındırıp, bu kumpasın verebileceği zararı görüp minik bir strateji ile saldırıyı boşa çıkarmayı beceremediler. Kimse kusura bakmasın. Dışarıdan bir göz olarak bunu görüyorum.

Önce rahat bir nefes, danışma, hemen ekranlarda açıklamadan kaçınma... Sakinlik. Ama bunlar yerine CHP’ye hâkim olan bunlar değildi.

Saray’ın sözleri

Tabii Cumhurbaşkanı da bulunmaz bu malın üzerine atladı, Kılıçdaroğlu’ndan daha iyi kimi bulurum CHP başında diyen tavır aldı.

Doğru mu? Bence değil.

Millet cephesinin kuruluşunun mimarı Kılıçdaroğlu ve arkadaşları.

İYİ Parti’yi Meclis’e sokan da CHP.

Meclis’te çoğunluğu kaybeden ve MHP’siz kımıldayamayacak duruma gelen de AKP.

Belediye seçimlerinden ise hiç bahsetmiyorum.

Saldırının amacı başka... Yine teke tek minder hikâyesi... Ama önce kumpasla örülmüş.

Hükümet gibi davranın

Salı yazımı anımsatırım yine. CHP bir HÜKÜMET kurmuş gibi davranmak zorundadır. Ülkeyi devralmaya hazır bir parti. Her şeyiyle hazır. Bunun senin adamın benim adamımla ilgisi yok.

Alışkanlıkları değiştirin.

Eski geleneksel siyasetleri unutun.

Bu ülkeyi şaşırtın.

Kumpas tuzaklarıyla uğraşmayın.

Dalaşmayın da...

İşinize bakın, iktidarı ağlarınızla örerek ilerleyin.

Var mı yeni bir siyaset, politika, taktik, güven verme...

Varsa ilerlersiniz...

Seçimleri hiç beklemeden...