Tarih:
09.10.2016
Halk mücadeleyi kaybediyor, ağıt yakma sırası
Orhan Bursalı; Evet kaybediyor. Sadece halk değil Türkiye kaybediyor. Yeminli İslamcı yönetim, tüm okulları sonu köktendinciliğe kadar varacak tamamen biatçı ve gözü ve beyni başka her şeye kapalı nesiller yetiştirmek için dur durak bilmeden koşuyor.
Evet kaybediyor. Sadece halk değil Türkiye kaybediyor. Yeminli İslamcı yönetim, tüm okulları sonu köktendinciliğe kadar varacak tamamen biatçı ve gözü ve beyni başka her şeye kapalı nesiller yetiştirmek için dur durak bilmeden koşuyor.Koşuyor evet.
Bir maratoncunun sabrını artık bir kenara bıraktılar...
100 metre koşucusunun hızına ulaştılar.
Özgür Mumcu iyi izlemiş, ben kaçırmışım. Dünkü yazısında, eğitimde geriye dönüşümün sabit direklerinden Nabi Avcı’nın, Necip Fazıl’ın vasiyetini yerine getirmek için tüm okulların İslamcı gençler yetiştirme görevini yerine getirmekteyiz, biçimindeki sözlerini anımsatıyor.
Türkiye ne yazık ki kırk katır ile kırk satır arasında kaldı.
Kırk katır ve kırk satır
Kırk katır, FETÖ’nün kırk yıldır ilmek ilmek dokuduğu, Altın Nesil yetiştirme politikasıydı. Bunu başardı. Bu, ülke, belki de dünya tarihinin gördüğü en büyük insan ve eğitim mühendisliği uygulamasıydı. Nasıl diye sormayın: Her şey gözümüzün önünde oldu; besledi, olanak verdi, yurdunu- okulunudershanesini, üniversitesini yarattı; sonra hepsine iş buldu. Devletin tüm kurumlarına yerleştirdi; kurduğu veya denetlediği, kafakola aldığı tüm iş dünyasını onlara açtı.
Ordu dahil! Besleyip büyüttüğü ve önünü açtığı “çocuklarını” yargıç, savcı, emniyet müdürü, vali, CEO... Ve general, hatta orgeneral bile yaptı! Asla gelemeyecekleri yerlere yerleştiler, yükseltildiler.
Türkiye gibi yoksul ve işinaşın- koltuğun, unvanın aslanın ağzında olduğu bir ülkede, hayatı garanti altında olan bunların hepsi tabii ki örgütün - cemaatin müridi olacaktı. Bu salt bir minnet duygusunun da ötesinde bir olay... Doğan Kuban Hoca, hâlâ nasıl olur da Kışla’da bir subay, üstelik orgeneral, bir şeyhin müridi olur diye soruyor. Babası Cumhuriyet’in subayı ve emekli olduğunda bir evi bile yoktu, anlaması veya kabul etmesi zor. Ordunun o ordu ile ilişkisi sıfırdır veya 1’dir, söyleyeyim.
Sonunda “Altın nesil” sıfırlandı! Saadet zinciri koptu, herkes dağıldı, dağılacak ve başının çaresine bakacak.
Kırk satır
Bu iktidarın, FETÖ’nün Altın Nesil’ine alternatifidir. Şüphesiz ideolojik kökleri eskidir, ama son 3-4 yılda tıpkı Altın Nesil gibi çok hızlı bir şekilde üstelik devlet olanaklarıyla örülmektedir ağlar.
Arşivi ayıklıyordum, 2013 yılı tamamen dershaneler ve okullar savaşı olarak geçti Kırk Satırcılar ile Kırk Katırcılar arasında. Ama ne savaş, bunu yazacağım sonra. Ayrıca Çatışmanın Anatomisi kitabında iyi bir bölüm var bu savaşla ilgili.
4+4+4 bu dönemin ürünü. Okulöncesi yuvalarda bebeklerin kafalarının yıkanması, 23 Nisan doğum günleri, bebeleri beyazlar içinde Kuran okutma yarışları, tamamen kaftanlı, renkli çarşaflı kızlara bir takım ulvi dini görevler unvanlar verilmesi ve tüm okulların imam hatipleştirilme girişimleri... Hepsi bu süreç içinde...
Tabii tüm başarılı okulları Proje Okulu olarak ilan edip yok etme de...
Tüm ülke çocukları kırk satır mühendislik uygulaması içinde.
Okul değil, medreselere dönüşme var.
Acı acı haykıran mektup
Bir veli, Kadıköy’de Yeşilbahar Ortaokulu’nun imam hatipleştirilmesine karşı 2 yıl verilen ve kaybedilen mücadeleden bahsediyor. Biliyorum bunu. Bir de Örnekal İlkokulu da büyük savaş verdi.
15 bin imza topladılar. Yürüyüşler yaptılar. Meclis’e gittiler. Sonuçta bir Okuluma Dokunma hareketi yarattılar.
Okul Kadıköy’ün en başarılısıydı. Diyor ki İbrahim Yekta Gençel, “Mezun 67 öğrenciden Fen liselerine 3 öğrenci, Anadolu liselerine 40 öğrenci sokabilmiş tek okulduk...”
Başarılı ya! Orada aydın insanların çocukları iyi eğitim alıyor ve yükseliyor ya! Yok etmeye, kapatmaya yeminliler.
Okul ellerinden gitti
Burayı Bilim-Sanat Merkezi yaptılar! “8. sınıf öğrencileri bu sene okuduktan sonra öğrencisiz bir okul olacak, Bilim Sanat Merkezi olması için ısmarlama bir rapor hazırlattılar, dava açtık, Danıştay’a da itirazımızı yaptık, bekliyoruz. Göztepe kentsel dönüşüm adı altında yıkılıp yeniden yüzde 30 daire sayısı artan bir semt ve bu büyük alanda Çiftehavuzlar ve İlhami Ahmed Örnekal Ortaokulu dışında resmi okul kalmadı. Artan nüfus için sadece özel okul şansı bırakıyorlar.”
Halk mücadelesini kaybediyor. Türkiye kaybediyor.
Ülkenin geleceği yıkılıyor.
CHP de bu enkazın altında anladığım kadarıyla yok olup gidecektir.
Orhan Bursalı - Cumhuriyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları
DİĞER YAZILARI