İktidarın yüzde 35 oyu ve gri alanlara hapsolan seçmen
Orhan Bursalı; Bir de “Bunlardan bir şey çıkmaz” karşı propagandasını haklı çıkaracak ve kitleleri gri alanda tutacak tutum ve çözümsüzlüklerinizi sürdürürseniz.
Bu düzenden yararlananlar... Yani bankalar, inşaatçılar-emlakçılar, komisyoncular, borsanın big para sahipleri büyük oyuncular, hortumu Hazine’ye dayatılıp semirtilen ve bunun siyasi bedeli de ödetilenler, iktidar ihalecileri yani, iktidar belediyelerinden doğrudan ihale alarak zenginleştirilenler, şüphesiz ki tarikat cemaat sömürücü ve halkı aldatıcı tayfalar... Şüphesiz ki kafaları iyice dinci ideolojiye bağlanan iflah olmazlar...
Yukarıda saydıklarımızın dışında tüm millet mağdur...
Eğer böyleyse peki yüzde 35 oyu AKP’nin neden var?
Burası matematiğe girmeyen gri alan.
Fiziki güncel duruma göre hareket etmeyenlerin, yani çıkarlarını ve geleceği saptamalardan uzak kalanların oluşturduğu gri alan.
Eğer bu gri alana girersek ayrıştırabiliriz ve fotoğrafı daha net görebiliriz şüphesiz. Burada toplum psikologları ve doğrudan bu konulara eğilecek sosyal araştırmacılar yardımcı olabilir.
GRİ ALANDAKİ ETKİLENMELER
Biraz daha yakından bakarsak bu oldukça geniş bir vatandaş kesimini kapsayan gri alan içinde:
-Yoğun duygular, duygusal durumlar var iktidar ve RTE ile ilişkili olarak.
-İktidarın epey yalanlarına ve gerçekleri gizlemeye yönelik yoğun ve büyük propaganda makinesinin çarklarının hâlâ esir aldığı büyük kitleler var.
-Yine iktidarın gerçeklerin yerine, bugünü büyük ölçüde es geçerek, geçmişi ve gelecekteki 25-50-100 yıla yönelik palavraları koyma propagandası/becerisi/politikası var.
-İktidarın, her sağcı iktidarın kitlelerin somut görebileceği şeylere ağırlık verdiği, gerekli-gereksiz ama şaşaalı göz boyayan, kimisi tabii ki başarılı, seçmeni etkileyici otoyollar köprüler, büyük yapılar gökdelenler var...
-İktidarın iktisaden çökerttiği ülkedeki bu duruma dış güçlerin neden olduğu palavralarının etkilediği seçmenler var,
-Yaratılan “büyük dünya lideri” imajı var...
-Sanki ülkeyi çökerten ve yoksulluğu dağlara tırmandıran kendileri değilmiş gibi “Çözerse RTE çözer” propaganda makinesinin esir aldıkları var...
Tabii tüm bu ve benzeri nedenlerle gri alanda hapsolunmanın nedenleri arasında şüphesiz ki eleştirel düşünme, merak eksikliği, dogmatizme esir olma gibi pek çok eğitsel olarak da körüklenen büyük cehaletleri sayabilirsiniz.
Bu konularda cehaletin boyutları büyüktür ve iktidar tarafınca da 20 yıldır körüklenmektedir.
Açılan 210 üniversitenin ülkede bir “Aydınlanma” mı yarattığı veya oğlu kolayca üniversiteye giriyor artık cehaletini mi körüklediği sorunsalını size bırakıyorum. Bu da önemli bir gri alan hapishanesidir.
GRİ ALANA YOĞUNLAŞMALI
Daha pek çok şey sayabilirsiniz.
Muhalefetin genel propaganda lafları dışında, zaten durumu gören ve iktidarı desteklemeyecek kitlelerin ötesine bu gri alana yoğunlaşmaları gerekir.
Konut meselesi de bunlardan biridir. Kiralık evlerin fiyatlarını bile fahiş dereceye yükselten iktidar, gelecek 10 yıllara yönelik konut vaatleriyle milyarlar toplayabilmekte ve konutsuzluk kepazeliğini bile oya tahvil etme peşinde koşmaktadır.
Muhalefet tüm bu alanlara yönelik mikro çalışmalar yapmaya ve tüm dikkatini bu gri alana hapsedilmiş kitleleri aydınlatma ve çözümler önüne koymaya yönelmelidir.
Genel laflar propagandalar yok...
Salt tek adama, tek akla yönelik çok akıl laflarına da hapsolmak yok.
Gri alanı es geçerseniz işiniz çok çok zorlaşır.
Bir de “Bunlardan bir şey çıkmaz” karşı propagandasını haklı çıkaracak ve kitleleri gri alanda tutacak tutum ve çözümsüzlüklerinizi sürdürürseniz...
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları