İnsan odaklı politika, inşaat odaklı politikaya karşı
Orhan Bursalı; Millet, kiralık ev bulamaz oldu, 10-20 bin TL’den başlayan kiralar ve asgari ücret 8.500 TL.. Yabancılara ev satışını bile yasaklayamadılar!
Önce insan mı, önce inşaat mı? Bu seçim aynı zamanda “insan odaklı ekonomi-politika” ile “inşaat odaklı ekonomi-politika” anlayışlarının çarpışması olacak.
“Önce inşaat”çılar, ülkeyi çökerttikleri gibi, tabii büyük enkazın altında kalan, tuzu kurular bu yağma düzeninden paylarını alanlar ve AKP’den kasalarını dolduranlar dışında, bütün millet oldu.
Millet, kiralık ev bulamaz oldu, 10-20 bin TL’den başlayan kiralar ve asgari ücret 8.500 TL.. Yabancılara ev satışını bile yasaklayamadılar!
Eğitim felaket, devlet okullarının yüzde 90’dan fazlası kötü eğitimin adresleri; tanıdığım pek çok aile, çocuklarının eğitimi için yurtdışında yaşamayı seçiyor. Dikkat edin, bunlar dışarıya gidebilecek donanımda insanlar.
Pahalılıktan milletin belini bükmeleri gibi artık genellemelere hiç girmiyorum.
Burada, milletin parasını nereye harcayacaksın, insana mı yoksa inşaata mı, sorusuna ikinci şık yanıtı verdikleri için bu durumdayız.
İnşaat diyorlar da bir vuruşta yerle bir olacak evleri yenileyebilselerdi, 60 bine yakın insanı enkaz altında öldürmezler ve sağ kalanları da inim inim inletmezlerdi. İnşaatlarda bile “önce insan” demekten acizler.
‘Çakılı çivi’ masalı
TV’de karşı karşıya geldiğimiz Cumhur İttifakı temsilcileri, çakılı bir çivisi mi var muhalefetin, dedikodusunu piyasaya sürmekte ustalar. Tek tutundukları, üstelik yalan olan “çakılı çivi” masalı. AKP bunu “Cumhuriyet tek çivi çakmadı bu ülkeye” büyük yalanı ile sürdürdü yıllarca...
Oysa Cumhuriyetin “çakılı çivileri”ni sata sata bitiremediler, tam 70 milyar doları cebe koyup harcadılar. Bu harcama, AKP’nin hâlâ yüzde 30, Saraybaşı’nın da bu oranın üzerinde oy almasının nedenlerinden biri. “Çalıyorlar ama yapıyorlar” diye millet arasında yaygınlaşan sloganı anımsayın.
İstanbul ‘çivisiz’
Baktım önceki gün de cumhurbaşkanı, “İmamoğlu İstanbul’a tek çivi çakmadı” dedi. Yanıt vermek İmamoğlu ve büyükşehirin işi, bana düşmez ama iptal ettikleri 12 metro hattı inşaatını başlatmaları ve 14 km hattı tamamlamaları başlı başına bir iş.
“Çakılı çivi”den kastettikleri inşaat, büyük binalar, İstanbul’u çevirdikleri gökdelen rezaleti. Tavuk kümeslerine insancıkları sığıştırmaları, durmadan paralarını Hazine’ye ödettikleri otoyollar (tek kuruş cebimizden çıkmadı, biz ekonomiyi iyi biliriz, lafı da kendisine ait!).
Yol, köprü, gökdelenler ve benzeri altyapı tesisleri diye övündüklerine 3.5 trilyon dolar yatırım yapıyorlar, vardıkları nokta ise büyük ekonomik çöküş... Merkez Bankası, Tahtakale’den zırhlı tanklarla döviz satın alma kıyamet gösterisine bile düşüyor.
İnsan mutluluğu nerede?
Evet temel meselesi bu olmalıdır devlet yönetiminin, iktidarların: İnsan mutluluğu! İyi ve sağlıklı yaşamak! Çocuklarına iyi eğitim, tüm devlet okullarında eğitim kalitesini birinci sınıfa çıkarmak!
Parayı insana, yaşamına, mutluluğuna harcayacaksınız!
Ağzından iki eleştirel söz çıktı diye, insanları mahkemelerde süründürmek değil.
Söz söyleme özgürlüğü ise insan mutluluğunun en temel aracıdır! “Param azdır ama sonsuz eleştiri özgürlüğüm!”
Mutluluk buradan başlar! İktidarlar buna kulak verir, millete, fırsat eşitliği iş ve aş yaratır.
Bunu yapmıyorsanız, yaptıklarınızın ve övündüklerinizin hepsi palavradır, yalandır, gösteriştir, sizin halkı aldatmak için inşa ettiğiniz mutsuzluk abideleridir!
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları