İş seccadeden iktidar çıkarma zavallılığına düşmüşse
Orhan Bursalı; Cehalet denizinde yüzen bir ülke ve toplum oluşturarak bu ülkenin ve milletin saygınlığını, servetini, hazinesini, varını yoğunu yağmalamanın en iyi yoludur.
Bir seccade provokasyonu ki miting meydanlarında boy gösteriyor.
Cumhurbaşkanı, “Bunlar seccadeye ayaklarını basarlar çünkü emirleri Pensilvanya’dan alıyorlar” gibi, birbiriyle bağlantısız cümleler kurmak zorunda kalıyorsa hazin bir durum var demektir. Sanki Kuranıkerim var orada!
Dini bakımdan zerre değeri olmayan bir örtüye kutsallık atfederek siyasal suçlamalara yönelmek, bu ülkede din istismarının ve din hurafelerinin hangi kertelere geldiğinin-getirildiğinin göstergesi olabilir ancak.
Halkın cehaletle başını beynini bağla, sonra böyle zırvalıklardan siyasal oy devşirmeye çalış.
Cehalet denizinde yüzen bir ülke ve toplum oluşturarak bu ülkenin ve milletin saygınlığını, servetini, hazinesini, varını yoğunu yağmalamanın en iyi yoludur.
Atatürk ve Cumhuriyet ile en büyük kavgaları burada düğümleniyor. Cumhuriyet, aklı vicdanı hür bir nesil yaratmaya soyunmuştu.
Bunlar ise aklı bağlı, vicdanı siyasal ideolojik kelepçelere vurulmuş bir nesil ve toplum peşinde koşturup duruyorlar.
Cehalete oynamak
İktidar sahipleri, cehalete oynayarak Cumhuriyetten, Atatürk ve arkadaşlarından, Cumhuriyetin kuruluş ilke ve değerlerinden en büyük intikamı alacaklarını biliyorlar.
Aydınlanma, aklı kullanmak, en büyük ideolojik düşmanlarıdır. İskilipli ve diğerlerini el üzerinde tutmalarının nedeni bu.
Fakat umutsuz bir çabadır bu. İtiraf da etmişlerdi: Kendi ideolojilerimizi topluma egemen kılamadık, diye.
Seccadeyi kutsal sayacak ve ona tapınacak bir toplum yaratma ideallerini yitirmiş değiller. Ama yapabilecekleri bu kadardır, miting alanlarında seccade sallamak.
Fakat bu milletin akıl, sağduyu ve vicdanda, kendilerinden katbekat ileride olduklarını bilemeyecek, buna inanamayacak kadar da gerçeklerden kopuklar. Seccade ile kutsal değerleri birbirine karıştıracak kadar aptal ve saf, kafasız bir toplum var karşılarında sanıyorlar. Hakaretin en büyüğü! İşte göbeğini kaşıyan toplum anlayışı, tam da bunlarda var.
Kritik bir seçim
Yine de Erdoğan’ın oy oranının hâlâ yüzde 40 civarında olmasını, toplumun cehalet katsayısı olarak gören anlayışlar, kolaycıdır, yanlıştır ve iktidar cephesindeki anlayışla benzerlikler taşır. Erdoğan kültü iyi araştırıldığı takdirde buna yönelik daha ince politikalar geliştirmek mümkün olur.
İktidarın elindeki seçim silahı, şimdilik TOGG, gaz, köprü, yol gibi konularla sınırlı kalacağa benziyor. Sepetten neler çıkaracak bilmiyoruz.
Türkiye mühendisi ile üreticisi ile 70 yıldır otomobil üretiyor. Yabancı şirketlerin üretim merkezi durumundayız, TOGG’un yanı sıra yerli tasarımlar yollardadır.
Ayrıca otomobil uzmanı Emre Özpeynirci’ye göre, ülkemizde üretilen otomobillerden birkaçının yerli oranları TOGG’dan yüksek. Hyundai i20 yüzde 68 yerlilik ile başta geliyor. Bunu TOGG’u kötülemek için yazmıyorum, yerli ve milli propagandasında TOGG’un kullanıldığına dikkat çekiyorum.
Gaz konusu
Karadeniz’de bulunan doğalgaz bir seçim gazı olarak pompalanacak yakında. Üstelik yeni milyar tonlar, rezervler bulundu müjdeleriyle.
Şu sorunun yanıtını bilen var mı? Bugüne kadar bu gazı bulup çıkarmak ve getirmek için kaç milyar TL harcandı? Paranın hesabı olmadan, millilik hesap edilemez.
Şüphesiz gaz bulunması sevindiricidir ama bu konuda şeffaflık sıfırdır ve milletin önüne hiçbir şeyin hesabı konulmamaktadır.
***
Seccade propagandasına dönersek: Evet bu noktaya kadar gerilediler. Bu gerileyişi Yeniden Refah, HÜDA PAR ve kadın düşmanlığı üzerine kurulan ittifakla birlikte düşünün.
Kur korumalı mevduatta faiz üst sınırını kaldırdılar, “yerli ve milli” ekonomi teorileri patladı... Doları tutamıyorlar, dolayısıyla pahalılığı da.
İktidar zor durumda...
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları