loading
close
SON DAKİKALAR

Metastaz, kanserli yapıyı deşiyor...

Orhan Bursalı
Tarih: 25.02.2019
Kaynak: Cumhuriyet

Orhan Bursalı: Bir yandan devlet içindeki ve ticaret dünyasındaki FETÖ ayıklanır ve mallarına mülklerine el konurken, öte yandan da FETÖ ile dirsek teması içindeki AKP’li kurucu babaları ve çelik çekirdekteki “eski yoldaşları” koruma kollama alabildiğine sürüyor.

Bir okurumun attığı mesaj ilginçti, Nur talebelerini kapsayan internet sitesinde AKP ve RTE’ye karşı savaşmayız, destekleriz diye yazılanları paylaşıyor ve soruyordu: Artık tüm cemaatler Cumhurbaşkanı’na biat etmiş ve onun üst liderliğini kabul etmiş olabilirler mi?..
Tüm Nurcuları ve diğerlerini bir çatı altında birleştirecek güçte bir tutkal yapılmamıştır şüphesiz. Bu, cemaatlerin varlık nedenlerine ve doğalarına da aykırıdır. Parçalanacak ve ayrılacaklar ki o kadar çok “lider” ve ona bağlı menfaat grupları ortaya çıksın, yayılsın ve devleti ve toplumu oyup dursunlar.

Ama FETÖ’cülerin devlet içinde örgütlü yapıları dağıtılırken, devletin, yargıçlardan emniyete, Sağlık Bakanlığı’ndan Savunma Bakanlığı’na kadar parsel parsel onlarca diğer cemaat, tarikat tarafından paylaşıldığını anlatan Barış’ların başarılı kitabı Metastaz’dan çıkartılacak bir sonuç da bu olabilir diye düşündüm.

Yargı ayağıyla iş bitirmek

Metastaz, tam da Uğur Mumcu’nun çizdiği tarikat - siyaset - ticaret üçgeninin, bugün çok yaygın ve olgulara dayalı olarak hayatta - devlette - siyasette ve ticarette nasıl işlediğinin net fotoğrafını çiziyor bize.
Tabii bu üç ayaklı yapı tarafından devşirilen yargı ayağı da iş bitirmenin başlı başına tamamlayıcı gücü olarak beliriyor. 1990’larda Cumhuriyet yargısının, cemaatlerin, siyaset ile ticaretin birbirlerinin defterini dürme aracı olarak böylesine yaygın kullanılabileceği akla bile gelemezdi.
Bugün en büyük değişiklik, devletin neredeyse tüm güç odaklarınca parsellenmesi ve yargının ne kadar olduğunu bilmediğimiz bölümünün etkin olarak siyasetin aracına dönüştürülmesidir.
Dikkat edin, yargı FETÖ’nün en önemli devlet silahlarındandı, tüm komplolar ve defter dürmeler onun üzerinden yapılıyordu, şüphesiz polis ve istihbarat ile ortaklaşa.
Barış’lar Menzilci hâkimlerin milyon dolarların havada uçtuğu bedellerle FETÖ’cü para babalarını aklama paklama işlerini nasıl büyük bir cesaretle sürdürdüklerini gösteriyor.
Üstelik savcıların hazırladıkları iddianamelerle...

İyi ki onlar varlar hâlâ

Fakat kitabın anlattıklarından önemli bir başka çıkarsama yapacak olursak, bu tür iddianameleri hazırlayan ve olayların üzerine giden savcıların ve polislerin meslektaşları arasında var olduğu gerçeğidir. İşlerini iyi yapıyorlar, ama gördüğümüz gibi siyasetin duvarına çarptıklarında da elleri kolları bağlı oturmak zorunda kalıyorlar...
Bursa’daki tezgâh ve Manisa’da Bülent Arınç’ın da bizzat işin içinde olduğu tezgâhta bu politik müdahaleyi net olarak görüyoruz.
Bir yandan devlet içindeki ve ticaret dünyasındaki FETÖ ayıklanır ve mallarına mülklerine el konurken, öte yandan da FETÖ ile dirsek teması içindeki AKP’li kurucu babaları ve çelik çekirdekteki “eski yoldaşları” koruma kollama alabildiğine sürüyor.
Bülent Arınç’ın oğlu milletvekili yapılıyor. FETÖ ile işbirliği yapan çocukları serbest bırakılıyor.
Cumhurbaşkanı’nın “şefaati”nin pek çoğunun üzerlerinde olduğunu görüyoruz. Kontrol altında, siyasetten uzaklaşacaklar ve hele AKP’ye, RTE’ye karşı herhangi bir politik harekete karışmayacaklar.
Başlarında “FETÖ’cülük” kılıcı asılı duracak.

Şu sözlere bakın

Meclis Başkanı seçilen Şentop’un a haber’de video konuşmasını dinlediniz mi:
“Siyasete ve Ak Parti’ye operasyon yürüten çevreler, aslında cemaate karşı da operasyon yürütüyorlar. Biz cemaate yabancı değiliz, bilmediğimiz bir yapı değil. Oradaki şahsi dostluklarımız arkadaşlarımız var. 70’lerden beri Hocaefendi’nin kasetlerini dinleyip yazılarını okuyarak yetişmiş insanlarız biz. Hocaefendi’nin fikirlerini, düşüncelerini, reflekslerini, hangi konuda ne düşündüğünü bilecek durumdayız. Cemaat Ak Parti’den yalıtılmış bir yapı değil. Cemaat’in büyük bir kısmı zaten Ak Partili. Ak Parti teşkilatlarında görev alan kişilerdir.”
Bu konuşma 17- 25 Aralık 2013’te Cemaatin RTE ve iktidara karşı başlattıği büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarından sonra yapılıyordu.
Dün RTE’nin Meclis Başkanı seçildi.
Konudan sapmayalım: Metastaz, devlet - tarikat - cemaat - siyaset - ticaret - yargı ilişkileri konusunda önemli bir yapıt. İçinde daha neler var neler.. Ellerine sağlık Barış kardeşlerimin...

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları