loading
close
SON DAKİKALAR

Önce kendi gücünü inşa etmezsen, yedek güçler zafer getirmez: Yeni bir strateji ve yeni bir bakışla başlamak - 2

Orhan Bursalı
Tarih: 06.06.2023
Kaynak: Orhan Bursalı - Cumhuriyet

Orhan Bursalı; CHP yüzde 27’nin üzerinde, en iyisi yüzde 30 oy alsaydı bugün Meclis’te bile başka bir fotoğraf görecektik.

Seçim sonuçlarını geriye doğru değerlendirmede, önemli bir saptama yapmalı: Kılıçdaroğlu ve ekibinin adeta önkabul ile işe koyulduğu nokta, biz CHP olarak bu kadarız, örgüt gücümüz de bu kadar... İttifak kurarak iktidara gelebiliriz.

İkinci önerme her durumda doğrudur, dünkü yazımda da belirtmiştim ama kendi gücü ile ilgili saptamayı mutlak bir gerçek veri olarak kabul ederek işe koyulmak yanlıştır.

Çünkü ittifakın başarısı veya başarıya ulaşmak, kendi gücünle orantılıdır. İttifakın motoru ne kadar güçlüyse sürükleyiciliği ve hedefe ulaşması da o kadar mümkün olur.

Seçim sonuçlarına bakıyoruz:

Motor zayıf kaldı. CHP yüzde 25.4 oy aldı. Bazı anketler CHP ile AKP’yi yakınlaştırmışlardı! Hepsi çöpe! Bu yakınlaşmaya hiç inanmadım.

CHP yüzde 27’nin üzerinde, en iyisi yüzde 30 oy alsaydı bugün Meclis’te bile başka bir fotoğraf görecektik.

Temel sorun burada

Millet İttifakı’nı kurmak için harcanan en değerli yılların bir kısmı veya en azından o kadarı bile CHP’nin halk içinde örgütlenmesine, güçlendirilmesine harcansaydı CHP oyunu yükseltir miydi veya aynı mı kalırdı, bilmiyoruz, harcandı hedeflendi de başarılamadı mı bilmiyoruz.

Bu bir hedef, öncelik, planlama ve enerji sorunudur.

AKP’nin üye sayısının onda birine bile ulaşamıyor CHP. AKP ise geçen yıl üye hedefi koymuştu.

AKP’nin mahalle örgütlenmelerine verdiği önemi dünya âlem biliyor. Bu neredeyse güçlü bir çekirdek örgütlenmesi. Hücre örgütlenmeleri gibi!

Yani, CHP kendi özgüçlerini ciddi inşa ederek bir gelişme büyüme stratejisini her zaman ilk planda tutmalı.

Örgütü diri tutma konusu

Bunu yaparken CHP tabanında çalışanlarına değer, fırsat ve yükselme vermeli. Yani merkezi yönetim, her şeyi merkezden alacağı kararlarla, atama seçme vb. ile partiyi diri tutabileceğini düşünüyorsa yanılıyor. Motivasyon birinci derecede önemli.

Bence tüm milletvekili seçimleri kararlarını, parti liderine bırakmak doğru mudur? Kurulların ve farklı seslerin görüşleri ve önerileriyle, CHP’deki bütünlüğü sağlamak, bugüne kadar CHP içinde pek de dikkat edilen bir konu olmadı.

Başka bir nokta daha var:

Kılıçdaroğlu ve ekibinin ana hedefi seçmenin büyük kitlesine sahip AKP oldu. Bir kitle partisi için doğru gibi gözükebilir. Başka nereden oy alacağız, sesi yükselecektir.

Fakat bu seçmen kitlesine sürekli olarak “şirin” görüntü veren, sağa eğilimli politikalar eleştirisi ciddi şekilde CHP içinde tartışılmalı.

Buraya kadar yazının ana fikri: Kendi öz güçlerini inşa edemezsen kazanamaz ve sürükleyici olamazsın. Taviz verirsin, kendi güçlerinden kaybedersin. Sonuçta milletvekili sayısı azalmıştır CHP’nin. Oyunu da artıramıyor. Meclis’te düşülen azınlık, ikinci turun da kaderini belirlemişti.

35.4 oyu görünce ikinci tur için fikrimi soranlara, ilk turda yanlış çıktık, izleyelim oylarımızı kullanalım herkese kullandıralım, bakalım sonuçlara, yanıtı verdim. Ama umudum açıkçası yoktu.

3 not daha

  1. Herkese yapılan ekonomik vaatlerin yanı sıra, özellikle hedef alınan belirli kesimlere ağırlıkla emekçilere yönelinmesi, az ve öz bir program daha etkili olabilir. Vaatleri tekrarlama sayısı önemli. Bunlar toplumsal psikoloji yönleri.
  2. Rakip iktidarın yemeye başladığı haltlara karşı, ilk turda tamamen hazırlıksız yakalandı. Kampanyada esneklik ve refleks eksikliği, rakibe üstünlük verdi.
  3. Seçmen çok kızgın. Özgür Özel, “Kılıçdaroğlu’nun istifasını isteyenlerin altını kazıyın AKP çıkar” demiş. İnsaf ki insaf! CHP’de yenilgiden sonra geniş bir kadro değişimi istenmesi çok doğal. Parti üyeleri arasında bir referandum yapılıp sorulmaz tabii ki. Değişim partinin demokratik süreçleri içinde ele alınmalı şüphesiz. Bu değişime yanıt verilmezse tepki çok daha büyük olur. Ne olacak o zaman?

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları