Tarih:
21.08.2016
RTE/AKP ittifaksız ayakta duramaz - 1
Orhan Bursalı; RTE de politika değişimine gitti gözüküyor. Bunu saptamadan analiz edemeyiz, bugüne kadarki anlayışımıza saplanıp kalırız, dünya döner, biz bakarız.
RTE’nin bir yıldır ordu ile ittifak içinde olduğunu yazıp duruyorum. Özellikle darbe girişiminin şoku ile bu yeni politikası biraz daha şekillendi. “Birlik-beraberlik”, “Ulus-millet olma” vurguları ön plana çıktı. Bir yıl önceye kadar izlediği “kamplaştırma” politikalarının üstü örtülmüş gibi. Kimi büyük teorisyenler bunun bir aldatma, kimi politik analizciler tamamen göstermelik davrandığını ve bunun darbede yalnız kalmasının bir kısa sonucu olduğunu söylüyor.Yani kısa bir süre sonra RTE “titreyip kendine dönecek”!
Yeni durumda, RTE’nin demokrat olduğunu söyleyen yok. Otoriter bir kişiliğe sahip olduğu tescilli.
Yarın nasıl ve ne zaman değişeceğini şimdiden bilemeyiz.
Ama kesin olan şu: 1) Koşullar değişti, önemli olaylar yaşandı; 2) RTE de politika değişimine gitti gözüküyor. Bunu saptamadan analiz edemeyiz, bugüne kadarki anlayışımıza saplanıp kalırız, dünya döner, biz bakarız.
Bugün RTE iktidarının ittifak politikalarına bakacak ve ittifaksız ayakta kalamayacağını savunacağım.
İki dış güç, yani üst akıl ile büyük ittifak
RTE iktidarını her zaman ittifaklar üzerine kurdu. Politikalarını, hedeflerini hep bu ittifaklarla gerçekleştirdi.
Nasıl iktidara geldiklerini anımsıyor musunuz?
1) Partisini, küs veya aldanmış sosyal demokrat, merkez sağ politik aydınlar, yenilikçi milli görüşçülerle birlikte kurdu. Bu Özal’ınki gibi bir “geniş cephe” parti kuruluşuydu. Bir yeni “kitle partisi” için normal.
2) Ama en büyük ittifakını ABD, Bush ile yaptı. Milli Görüş’ün “büyük şeytan”ı, RTE’nin en büyük kaldıracı oldu, öyle bir kaldırdı ki, iktidara oturttu.
3) AB tabii ki en büyük iktidar destekçilerinden oldu. Bu iki “dış güç”, bugünkü tanımla lanetli “üst akıl”, RTE’nin iktidara giderek daha büyük bir oy oranıyla tırmanmasını sağladılar.
Birlikte Türkiye’nin defterini dürdüler
4) Bu süreçte RTE’nin içeride en büyük destekçisi, devletin hemen her organında üst düzey ve alt düzey yapılanma içinde olan Fethullahçı Terör Örgütü idi. FETÖ, aynı zamanda ABD’nin de çok önemli bir ittifakıydı. Yani ABD Türkiye’yi bu “sivil” ikili ile kontrol ediyordu.
5) AKP’nin içeride önemli bir ittifakı da, aptal solcu kılıklı, aydın etiketli, liberal, Türkiye’den de nefret eden “kanaatsiz güruh” oldu. Bu güruh, AKP’nin yanı sıra FETÖ‘nün de en büyük müttefikiydi.
6) RTE, Türkiye’yi dönüştürme sürecini, ABD+AB+FETÖ+Liberal güruhla sürdürdü, gerçekleştirdi.
7) Bunun için toplumda büyük kamplaşma, ayrışma zorunluydu ve RTE bunu başarıyla gerçekleştirdi. Birbirinden nefret eden, parça parça bir ülke yaratıldı. Millet millet olmaktan çıktı, kamplar ayrı bir Cumhuriyet gibi davrandı.
Kimler kaybetti?
8) ABD+AB+FETÖ+Liberal güruh ittifakı, neler yaptı:
• Orduyu yalan ve komplolarla parçalayıp yok etti. FETÖ’nün orduyu ele geçirmesinin yolunu açtı.
•“Kemalist” Kurucu Düşünce yerle bir edilmeye çalışıldı.
• Atatürk Cumhuriyeti yok sayıldı ve “bir reklam arası” diye ortadan kaldırılmaya çalışıldı. (Tarihçi kılığında soytarılar “resmi tarih dışında” uyduruk tezleriyle bu değirmene su taşıyıp durdu.)
• CHP en büyük saldırıya uğrayan parti oldu. Olur olmaz yalanlarla Cumhuriyet tarihi karalandı.
• ABD+AB+FETÖ+Liberal güruh ittifakı, tüm muhalefete savaş açtı, Silivri davaları, gazeteciler...
Özgürlüklerin düşmanı güruh
• ABD+AB+FETÖ+Liberal güruh ittifakı, medya özgürlüğünün ve diğer demokratik hak ve özgürlüklerin bir kafese sokulmasının destekçileri oldular. Her şey RTE ittifak ve iktidarının yükselişi içindi... Her şeye hâkim olması içindi... Tek otoriter liderin iktidarı içindi.
Yaklaşık 2011-2012’ye kadarki süreçteki ittifakları böyleydi.
Sonra büyük parçalanma dönemine girildi...
Yarın...
Orhan Bursalı - Cumhuriyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları
DİĞER YAZILARI