Tarih:
06.07.2017
Sanki ‘Kurtuluş Ordusu’nu selamlıyorlardı!
Yol boyu kenarlara dizilmiş, evlerinin pencere balkonlarından çok içten, heyecanlı desteklere konvoy da benzer biçimde karşılık verdi. Tek slogan ''hak, hukuk, adalet''.
Bir yazar ve teknoloji uzmanı dostum, Yürüyüş ile ilgili gözlem ve yorumlarını paylaştı, ben de aşağıya olduğu gibi aktarıyorum:Yürüyüşün 20. gününe (4 Temmuz 2017) CHP Sarıyer İlçe Örgütü’nün düzenlemesi ile katıldım. Sabah 5.30’da yola koyulduk. 8 gibi İzmit Yahya Kaptan’da kortej oluştu ve yola çıktık. Kortejle yola çıkmadan önceki deneyimlerden hareketle uzun, düzgün ve gerekli açıklama ve uyarılar yapıldı birkaç kez.
Bazı notlar:
- Katılımın sayıca yüksek oluşu (7 km’lik bir konvoyun 20-22 bin kişi olabileceği tahmin edildi), katılanların kararlılığı, çoğunluğun sıradan insanlardan oluşması, hem olağanüstülüğü hem de çok olağan bir şey yapılıyormuş havası eylemin en güçlü yanları.
- Böylesi hareket halinde bir kitleyi, günlerce konaklayıp göçerek, hiçbir sorun yaratmadan, lojistiği, güvenliği, heyecanıyla taşıyabilmek düzenleme açısından yüksek puan gerektiriyor.
- Fiziksel görünüşleri, ayakkabıları bu kadar yetersiz insanların bunca yolu nasıl kat ettikleri hayret nedenidir.
- Yürüyüş sonunda ayakları su toplamış, ıstırap içindeki dizlerin sahibi hemen herkesin sorusu “K. Kılıçdaroğlu’na bravo, nasıl başarıyor?” idi.
- Çıkış ve mola yerlerine varış saatleri tam tutturuldu.
- İçecek her yerde hazır. Yemek yeterli ve ortam düzenli (halkımızın sıraya girme ve çöplerini çöpe atma alışkanlıkları bildiğiniz gibi). Epeyce dirseklenince ortamın sakinleşmesini beklemek daha doğru...
Yorumlar ve değerlendirmeler:
1- Bu yürüyüşten sonra CHP de eski CHP olmayacaktır (kıçı nasır bağlamış il ve ilçe yöneticileri düşünsün).
2- Genellikle benim yaş kuşağım çevresindeki milletvekilleri adeta gençliklerinin toplantı ve yürüyüşlerindeki enerji ve heyecanla her yere yetişmeye çalışıyorlardı. (Az sayıda tribünlere oynayan milletvekili de vardı, isimleri lazım değil).
3- Yol boyu kenarlara dizilmiş, evlerinin pencere balkonlarından çok içten, heyecanlı desteklere konvoy da benzer biçimde karşılık verdi.
4- Tek slogan “hak, hukuk, adalet”.
5- Alevilerce ciddi bir katılım var. Bir molada sohbet ettiğim bir Alevi derneğinin de başkanı olan “dede” Kılıçdaroğlu’nun önemli hatalar (dokunulmazlığa ve tezkerelere evet demesi gibi) yapsa da böylesi doğru ve önemli bir eylemi desteklediklerini söyledi. Alevi gençlerin katılımı da dikkat çekiciydi.
6- Çevremdeki sohbetlerden CHP tabanında önemli bir Kürt korkusu olduğu izlenimi edindim.
7- Yıllardır toplantı ve yürüyüşlere katılırım ilk kez bu denli dikkatli ve görevini doğru yapan güvenlik güçlerine rastladım. Her türlü bozulmasına karşın doğru kullanılması durumunda “güvenlik güçlerinin” devletin bir aracı olarak kullanılabileceğini görmek çok mu iyimser bir yorum bilemiyorum. İki örnek, birincisi yaşlıca bir amca dışarıdan korteje girince iki polis üzerine atlayıp torbasını kontrol edip konuştuktan sonra izin verdiler. İkincisi genç bir kadın yol kenarından katılmaya kalkınca biri kadın iki polis engel olup yalvarmalarına karşın izin vermediler. Güzergâhın iyi çalışıldığı hem kritik noktalara (özel harekât, keskin nişancı gibi) ayrıca önlemler alınmasından ve az sayıda bindirilmiş ülkücülerin önünün polislerce kesilmesinden anlaşılıyordu. Son olarak dönüş servislerinin olduğu ara sokakta bir inşaatın içine yerleştirilmiş özel harekâtçılar.
8- Yol boyu özellikle orta yaş üzeri kadınların desteği çok içtendi. Yaşlı kadın ve erkeklerin ağladığı görülüyordu. Sanki “kurtuluş ordusunu” selamlıyorlarmış duygusu içindeydiler (bu duyguyu onlara yaşatmaya kimin hakkı olabilir). Ancak az sayıda Rabia işareti yapan ve kindar duygularını yansıtmak için çok özel çaba gösteren kadınlar üzücü ve ürkütücü idi.
9- Benim heyecanım arttı, moral buldum, eski günleri andım.
Orhan Bursalı - Cumhuriyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları
DİĞER YAZILARI