Seçim analizi 2- Sandığı biçimlendiren son 15 yıl
Orhan Bursalı; Millet İttifakı’ndaki dört küçük bileşenin CHP’ye dolayısıyla daha çok milletvekili çıkartmasına pek az katkısı oldu. Toplasanız yüzde 1 civarında olabilir.
Kıyamet kopuyor, sosyal medya ahalisinde. Bunlar arasında aktif eylemcilerin neden ilk turda kazanılamadığını analitik irdeleme ve anlama davranışı yok. FETÖ’cüler yönlendiriyor, aklı başında olarak bilinen bir sürü Atatürkçü, CHP’liyi bile... Bilgisiz verisiz senaryolar gırla, zaten en iyi bildiğimiz de bu.
Salı günkü yazımın devamıdır bu ama başka açıdan... O açıya geçmeden bir iki noktanın daha altını çizeyim: Pek çok insan sandıktan çıkan sonuca bakıp “Kazanmamız gerekirdi çünkü ülke çöktü. Niye kazanamadık, o halde oyları çaldılar” bakışını seviyor. En kolayı o! Bir sonuç üreten de var: Kemal Kılıçdaroğlu yerine falanı filanı koysaydılar mutlaka kazanırdık. Nereden biliyorsun?
Ümit Özdağ bile “Mansur Yavaş’ı önerdik, yapsalardı bugün iktidar değişmiş olurdu, biz haklı çıktık” diyor. Nereden biliyorsun, Yavaş gösterildi de arka planda kazandı da biz mi bilmiyoruz. Şüphesiz bu bir “politikacı haklılığı”. Şimdi Ata İttifakı, Sinan Oğan, Özdağ tek adam rejimine devam mı diyecek, onun bir parçası mı olacak. Pazarlıklar ilgim dışında, bu partilerin işi.
SANDIK, 5 YILIN SONUCUDUR
Evet sadede gelelim. Herkes sandık sonuçlarına odaklı. Ama sandık sonuçlarının yaşanan 5 yıl boyunca biçimlendirildiğini görmeli.
Medya özgürlüğünün tüm endekslerde yerlerde süründürülmesi, baskılar cezalar bunun bir yönü. Yani, beş yıllık dedim ama geriye doğru beşer yıl daha gidin, tüm bu süreçler, yaşadıklarımızın tümü, sandığın şekillenmesinde etkili... Daha doğrusu sandıktan çıkanı belirlemeye yönelik.
Cami politikası, tarikatların yükseltilmesi, yıllarca tarihin çarpıtılmasına yönelik yayınlar, hep kültürel değişimin parçaları olarak, yani sağcı ideolojinin ahtapot gibi ülke ve insanını sarması için kullanıldı.
Osmanlılık politikası bilinçli olarak tezgâhlandı. Diziler diziler diziler, RTE’nin kavram olarak sultan yerine kabul edilmesine yönelik beyin yıkamalarıydı.
Yıllardır kutuplaştırma ve ötekileştirme politikası, bu ülkenin millet olmaktan çıkartılmasına, ideolojik olarak pek çok kampa ayrılmasıyla sonuçlardı. İktidar kendi dışında herkesi hain olarak damgaladı.
PARTİ-DEVLET
Parti-devlet boşuna konuşulmuyor. Tüm devlet aygıtı, tüm ilgili ekonomik, siyasal vb. RTE ve iktidarın hizmetkârı yapıldı. Millet bir kaymakam gördüğünde, karşısında aslında RTE’nin durduğunu biliyordu..
Yoksulluk bilinçli yaratıldı ve yoksullar RTE ve iktidarının ve partisinin yardımlarına muhtaç hale getirildi.
21 yılda eğitimin, üniversitenin kalitesi bilinçli olarak düşürüldü, bu politika sonucu “bağımlı düşünce yapısı ve bakışlar” geliştirildi.
“Reis miti” veya kültü yaratıldı.
Suriye topraklarındaki iktidarın varlığı “büyük zafer” olarak seçmenine dayatıldı vb.
Demokrasinin yasaların anayasanın askıya alındığı, demokratik bir ortamın asla sağlanamadığı bir toplumsal ortamda, otokrat bir kişiliğin ülkenin her kesiminde, iş dünyası dahil, susturucu rolünün sonucudur sandığa yansıyan.
Aaa niye yüksek bir farkla kazanamadık, kazandık aslında, oylar çalındı demeden önce tüm sürece bakmalı.
Mesela Ekrem İmamoğlu’nun Trabzon’daki başarılı mitinglerinin niye sandığa yansımadığını da yaratılan bu kültür çerçevesinde düşünmeli.
Şüphesiz Millet İttifakı’nın kampanyasında nelerin daha iyi yapılabileceği tartışması ayrı bir konu.
TÜM BUNLARA RAĞMEN
Evet, RTE tüm bunlara rağmen, ilk turda seçimi kazanamadı. Şuna bakalım: Partisinin oyu yüzde 42.5’lardan 35.6’ya geriledi. Yani neredeyse başlangıç koşullarına döndü. Anketler aslında bunu gördü.
Bu aynı zamanda RTE’nin de gerçek oyudur.
RTE’yi yüzde 49.5’a yükselten MHP’nin yüzde 10’luk, YRP’nin 2.8’lik, BBP’nin 1’lik, domuzbağcıların birazcık oyudur. Tabii DSP diye bir şey varsa onlardan da beş on oy almıştır. Toplarsanız yüzde 49.5’i bulursunuz.
MHP’nin anketleri şaşırtmasının temelinde, AKP’den ve İYİ Parti’den “Eyvah MHP gidiyor” düşüncesiyle yönelen veya yöneltilen oylar yatıyor. Yeniden Refah önemli ölçüde Saadet’ten oy devşirmiş görülüyor.
Millet İttifakı’ndaki dört küçük bileşenin CHP’ye dolayısıyla daha çok milletvekili çıkartmasına pek az katkısı oldu. Toplasanız yüzde 1 civarında olabilir.
Bu partiler henüz kök salmamış ve belirli bir seçmen kitlesini sürükleyebilecek yapıya ulaşamamıştır.
***
AKP ve reisin geleceği zor bu ülkede. Gelişme ve tarihin ve toplumun ilerleyişi aleyhinde. İkinci turda şüphesiz ki umut var, bu kez CHP çok sert bir şekilde Saray’a ve yarattıkları büyük çöküntüye damardan odaklanmaya geçmeli.
Bu kez... Bu kez değilse bu iktidarın sürmesi çok zor bu ülkede...
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları