loading
close
SON DAKİKALAR

Şiddet dili, siyaseti ve toplumu geriyor

Orhan Bursalı
Tarih: 08.10.2020
Kaynak: Orhan Bursalı - Cumhuriyet

Orhan Bursalı; En son Sağlık Bakanlığı, Bilim Kurulu üyelerine çaktı ve doktorların farklı açıklama yapmalarını eleştirdi, bir sözcü tayin edilsin, gerekirse o konuşsun dedi. Neyse ki Koca, sözcü atama önerisine karşı çıktı.

Sondan başlasak: MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, ABD’de yaşayan Prof. Dr. Mehmet Çilingiroğlu’nun Halk TV’de Devlet Bahçeli’ye saldırdı diyerek “Uzaktan yiğitlik taslamak kolay tabii... Biz bu konuda gerekeni yapar, saldırgan ve üslup mahrumu dili kökünden koparırız” diyor. Çilingiroğlu, TV’lerde şovmen üsluplu biri. Dinledim, Bahçeli’nin Anayasa Mahkemesi’nin kapatılması, TTB’nin de kapatılması konusundaki açıklamalarını eleştiriyor, tamam, ama konuşmasının arasında Bahçeli’ye “lan” diye hitap ediyor. Bu şovmeni çıkarmayın ekranlara.

Fakat Semih Bey’in dil koparması, yakışıyor mu demeyeceğim, MHP’deki bu üslup yerleşik. 

Siyasi şiddet dili

Devlet Bahçeli’nin siyasi dili şiddet dolu. Örneğin son bir aydaki tüm demeçlerini okuyun, içlerinde olumlu, sevecen bir dil açıklama bulamazsınız. En olumlu demecinde bile bir şiddet unsuru, sözcüğü, dili gömülmüş. Bahçeli’nin açıklama yapma misyonu adeta böyle.

Anayasa Mahkemesi, iktidarın, Bahçeli’nin hoşuna gitmeyen “demokrasi, insan hakları, hukuki” bir karar mı vermiş, Bahçeli hemen konuşuyor, “Bu kararlar sancılı ve sakat” diyor, Anayasa Mahkemesi’nin kapatılmasını istiyor. Bu mahkeme başkanlık sistemine uygun değilmiş. Parlamenter sistemden kalmaymış. Yerine başkanlık sistemiyle (yani tek adam başkanla tamamen uyumlu) “Divanı Ali” kurulmalıymış. 

Öneri, bugünkü otoriter, tek adam sistemini yetersiz bulmakta ve astığı astık kestiği kestik bir padişahlık sistemi kokmakta. Bahçeli, Türk Tabipleri Birliği için de ikidir kapatılma istemekte. TTB’nin siyasete yönelik tepki çeken açıklamalarını eleştirmek başka (Nitekim pek çok illerde tabip odaları, TTB yönetimine mesafe koydu), fakat bundan rahatsız olup kapatılmasını istemek başka.

Bahçeli, işine gelmeyen, sinirlendiği tüm kurumların kapısına kilit vurmak için hazır durumda. 

Her şeye ayar verme

En son Sağlık Bakanlığı, Bilim Kurulu üyelerine çaktı ve doktorların farklı açıklama yapmalarını eleştirdi, bir sözcü tayin edilsin, gerekirse o konuşsun dedi. Neyse ki Koca, sözcü atama önerisine karşı çıktı.

Bahçeli, her şeye ayar verme peşinde koşuyor. Kapatıyor, açıyor, eleştiriyor ve demokratik bir ortamda farklı ve hoşuna gitmeyen karar, düşünce ve sözlerin dile getirilmesi karşısında sürekli memnuniyetsizliğini dile getiriyor.

Demokratik bir ortama, topluma uyum sağlayamayan, sağlamamakta direnen, sürekli yasaklar, kapatmalar peşinde koşan Bahçeli’nin, toplumdaki adeta şiddet dili kullanması, bu dili kullanmaktaki gerekçesi olarak görülen “toplumsal huzuru” bizzat bozmakta, dağıtmakta ve siyasette şiddet dilinin yerleşmesine katkıda bulunmaktadır.

Aşı değil, antikor kokteyli

NOT 1: Pazartesi günkü “Gelmekte olan aşılar üzerine yoğun endişeler var” başlıklı yazımda, Trump’a deneme aşamasında aşı yapıldığını yazmıştım. Okurlardan uyarı geldi, aşı değil, antikor kokteyli içeren bir ilaç verildi, diye. Haklılar. Regeneron tarafından üretilen ve henüz onay almayan ilaç için iddia şu: “Antikorlar kendi bağışıklık sistemimizin davranışlarını taklit ediyor; koronavirüse bizzat yapışarak onların vücudun sağlıklı hücrelerine girmesine engel oluyor, insan vücudundaki virüs miktarını azaltıyor ve hastanın iyileşme süresini kısaltıyor.” Şirketin bu bilimsel makalesi henüz başka bilim insanları tarafından test edilmedi.

Hepatit C’ye karşı ilaç var

NOT 2: Salı günkü Tıp Nobeli Hepatit C virüsünü bulanlara verildi ama aşısı yok, konulu yazımda, Hepatit C’nin belirtilerinin ancak tedavi edilebildiğini yazmıştım. 

Prof. Dr. Ülkü Sarıtaş, “Hepatit C virüsü genetik yapısını sık değiştirdiği yani mutasyona uğradığı için bugüne kadar aşı elde edilemedi. Ancak tedavi konusunda devrim sayılabilecek gelişmeler oldu, günümüzde 2 veya 3 antiviral ilacın 3 ay kullanılması ile yüzde 90 üzerinde tam iyileşme sağlanabiliyor. Muhtemeldir ki enfekte kan ve kan ürünlerinin kullanılmaması ve hasta bireylerin etkin tedavisi ile önümüzdeki yıllarda Hepatit C sorun olmaktan çıkacaktır” açıklamasını gönderdi.

Dr. Tolga Baykal ise daha kapsamlı açıklama gönderdi. “Hepatit C tedavisi yok, ifadenize itiraz ediyorum” diyerek, liderlik ettiği grupla beraber HCV’ye karşı geliştirdikleri virüse karşı etkili ilaçların milyonlarca hastayı sağlığına kavuşturduğunu belirtiyor. Makale ve patenti paylaşıyor: 1. https://patentscope.wipo.int/search/en/detail.jsf?docId=US223545630&recNum=209&docAn=15738762&queryString=FP:(Abbvie)&maxRec=6367; 2. https://www.nejm.org/doi/full/10.1056/nejmoa1401561

Okurların ilgisine ve açıklamalarına çok teşekkür ederim.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları