Sihri bozulan RTE, saflarda çözülmeyi önleme çabasında
Orhan Bursalı: Seçim öncesinde bazılarında CHP kaybetsin, başarı kazanmasın ki Kılıçdaroğlu gitsin gibi bir düşünce de yaygındı. Bu pireye kızıp yorgan yakmaya (hatta ülke yakmaya!) benziyordu, ki yanlışlığı net ortaya çıktı.
Seçim sonuçları belli iken ve iktidarın artık ülkede bir sırat köprüsü üzerinde yürüdüğü açık seçik iken, Cumhurbaşkanı’nın “seçimleri biz kazandık” diyerek bazı belediye meclislerindeki çoğunluğun kendilerine ait olduğunu vurgulamayı seçmesi ne anlama geliyor diye soruyor bazı okurlar.
Yanıtım: Taraftarlarında büyük hayal kırıklığını ve onlara hâkim olan “Cumhurbaşkanı sahaya çıktığında koparır alır her şeyi” düşüncesinin sakatlanmasıyla oluşan acabaları gidermeye yöneliktir.
Dikkat edin, AKP’yi AKP içinden eleştiriler artıyor.
Liderin tüm gücüyle seçimlere katılmasına rağmen, seçmenin kaçışını önlemediği gerçeğiyle yüzleşti taraftarlar. Bu önemli bir kırılma anıdır. Ve yerel seçimlerde AKP’nin parti oyu yüzde 36.5’a inmiştir.
RTE sihri bozuldu
Şu aşamada bu seçmenin nereye gittiği önemli değildir. AKP’ye oy veren seçmenin önemli bir bölümü de, iktidara güvenini yitirdi ve sandığa gitmedi. 2018 seçimlerine kıyasla yüzde 4’lük daha az katılım söz konusudur. Gitmeyen seçmenin bir kısmı da şüphesiz muhalefete oy veren seçmendir. Umutsuzluk ve güvensizlik..
Bu seçimler RTE’nin sihrinin ağır yara aldığının kanıtıdır.
Dünkü yazım, bu sihrin kaynağını anlatıyordu: 17 yılda ülkeye giren ve iktidarın har vurup harman savurduğu milyarlarca-trilyonlarca dolar. Ve seçmenin bundan geniş ölçüde yararlanması, milli gelirin 5 bin dolardan 10 bin dolara çıkması bir olgudur.
Ve işler yolunda giderken, hiçbir ülkede seçmenin çoğunluğu iktidarı değiştirmez. Bu bakımdan işlerin yolunda gittiği zamanlar, muhalefetin seçimleri kaybetmesinden daha doğal bir olay yoktur. Bu nedenle Kılıçdaroğlu’na tüm seçimleri kaybettin diye saldırılmasının kökeni, aslında iktidar ve yandaşlarına dayanır. Bu iktidar propagandasının tekrarlanması hakkaniyete sığmaz.
Şüphesiz bu saptama, Kılıçdaroğlu’nun birçok politikasını eleştirmemek anlamına hiç gelmez. Nitekim bu eleştirileri sık olarak bu köşede dile getirdim. Zamanlama açısından doğru bulmadığım için, getirmediklerim de oldu.
Seçim öncesinde bazılarında CHP kaybetsin, başarı kazanmasın ki Kılıçdaroğlu gitsin gibi bir düşünce de yaygındı. Bu pireye kızıp yorgan yakmaya (hatta ülke yakmaya!) benziyordu, ki yanlışlığı net ortaya çıktı.
Yıkılan başka mitler
Bu millet adam olmaz, iktidar milleti yalanla dolanla elde etti, artık seçimlerden sonuç beklenmez, biçiminde umutsuzluk düşünceleri de çok yaygındır.
Millet, bu iktidardan kurtulmanın kapısını açtı: Lütfen buradan girin, dedi.
Şimdi gerekli olan doğru politikalarla, milletle birleşmek.
Gerçekleri açıklama kampanyası
CHP ve muhalefet, çok özel, sokağa, her CHP örgütünün bulunduğu ve yayılacağı yeni yerlerde, mahallelerde, politikalar üretmek zorundadır: Bu gerçekleri sürekli açıklamak kampanyasıdır. Liderlerin ve sözcülerin açıklamaları ve ülkenin gerçekleri, kısa ve özlü, milletin kılcal damarlarında dolaşıma sokulmalıdır.
Bu başarılabilirse, dönüşüm sağlanabilir. Bu örgüte verilecek talimatla olmaz, örgütü tabanda yayıp toplum liderleri aracılığıyla gerçekleşebilir. Muhalefetin on binlerce toplum liderine ihtiyacı vardır ve bu insanlar eğitilmelidir.
CHP ve İYİ Parti iyi bir ikili olmalı. Tüm muhalefetle ilişkiler geliştirilmeli.
İYİ Partili ortak adayların daha iyi desteklenerek başarı kazanmasını sağlamak konusunda keşke çok daha iyi ve örgütlü çalışma yürütülebilseydi.
Hep yazıp çizdiğim, CHP merkezinin belediyelerle sıkı ilişkiler kurma konusunda kararlar almasını çok önemli buluyorum.
Önümüzdeki süreç çok önemli.
İktidarın yeni hamleleri olacak..
Hele sonraki seçimler.. Bu ayrı bir yazı konusu..
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları