Tehlikenin DNA’sı
Orhan Bursalı; Söz kitaptan açılmışken, bir Fransız (Fabien Toulme) çizgi romanın da adını vereyim: İki Yaşam. Yaşadığınız hayattan memnun değil misiniz veya o siz değil misiniz?
Siyaset tepe noktasında. Bu pazar beklentiniz de siyaset olabilir ama bugün öncelikle keyifle okuduğum bir kitaptan bahsedeceğim: Tehlikenin DNA’sı. Yazarı, Özgür Soy.
Kitap ilginç, bilimkurgu diyeceğiz. Salt ve saf bilimkurgu demiyorum, çünkü gerçeklerle kurgunun iç içe geçtiği, dünyamıza, insanlığımıza ilişkin temel bir konuyu belki de bizimle tartışıyor: Neandertal insanı üzerinden, kafayı Neandertallere takmış, dahası bu insan soyunu, genlerinden yeniden “doğurtmayı” varlık konusu yapmış, süper zeki bir Türk bilim insanının macerasını izliyoruz. Hikâyenin Türkiye ayağı var gerçi ama tabii bilimin ve paranın olduğu ABD macera için şüphesiz biçilmiş kaftan.
Öykü bilimsel bilgi açısından donanımlı. Neandertaller konusunda yazdıkları sağlam.
NEANDERTALE HAYAT VERMEK
Nesli tükenmiş canlıları klonlama, doğurma zaten bilimin tartıştığı ve gerçekleşebileceğine geniş bir inancın olduğu, kimsenin de aaa demeyeceği konular. Mamut bile gündemde ise Neandertal insanı niye olmasın?
Bizim bilimsel adımız homo sapiens sapiens. Neandertal insanı da bizden bir adım öncesi, daha çok belki de kardeşimiz diyebileceğimiz homo sapiens neanderthalensis.
Birlikte yaşamışız, evlenmişiz, ortak çocuklarımız da olmuş. DNA’mızda yüzde 3 mü desek yoksa 5 mi Neandertal insanlarını taşıyoruz.
Neandertal insanının varlığı ile ilk tanışmamız, 160 yıl kadar önce bir mağarada bulunan kemiklerle oldu. Neander kemiklerin bulunduğu vadinin adı. İsim babası da vadiye bakarak şiir yazan rahip bir şair: Joachim Neander.
Bu kardeşlerle 100 bin yıl kadar birlikte yaşadık. Neandertaller 40 bin yıl önce dünyadan el ayak çekildiler. Nedeni üzerinde, yeni araştırmalar oldukça durmadan değişen, ağırlık kazanan çeşitli teoriler var. Sosyal yönü, birbiriyle iletişimi çok fazla olan bizlerin istilacı karakteri karşısında, Neandertallerin tutunamayıp yok olduğu gözde bir teori. Bizlerin onları kavga gürültü, tuzak, yalan-hile ile yok ettiğimiz de söylenir.
Bu bilgiler kitapta var, bu açıdan iyi bir araştırmaya dayanıyor.
Süper zeki bilim insanımız Burak’ın Neandertal’lere takması, bilim kadını annesiyle başlıyor. Nedenini anlatmayayım.
Neandertaller güçlü insanlar, fakat salt güç hayatta kalmalarını sağlamaya yetmemiş.
Burak’ın niyeti Neandertallere itibarlarını iade etmenin ve belki de bizlerin yok edici tarihi hatasını tamir etmenin yanı sıra onların bizde olmayan genetik özelliklerinden insanlar için çok yararlı tıbbi ve genetik yararlar elde etmek.
Bunun nasıl yapılacağının da yöntemini geliştirmiş Burak.
Eldeki Neandertal hücrelerinden laboratuvarda elde edeceklerini, homo sapiens kadınlarına yerleştirerek Neandertal doğurtmak.
Hikâye çok dallanıp budaklanıyor.
RUSLARIN MERAKI NEDEN?
Amerikalılar değil de Ruslar Burak’ın projesine muazzam para yatırıyorlar.
Fakat büyük engeller, Rusların geri planda başka düşünce ve projeleri (sürpriz, hiç bahsetmeyeyim), Burak’ın süper bilgisayar zekâlı sevgilisi ile maceraları, Türkiye’ye kaçış, Rusya, Avrupa...
Özgür Soy, dersine iyi çalışmış, kahramanlarını gezdirdiği tatil yerlerine verdiği gerçeklik duygusu çok başarılı. Her yerde olmasa bile!
Zeki bir insan ve sevgilisi olunca, şüphesiz süper olaylar da yaşıyoruz.
Fakat Rusya ayağındaki proje dört dörtlük!!!
Neyse, Mona Kitap’da yayımlandı...
İKİ YAŞAM
Söz kitaptan açılmışken, bir Fransız (Fabien Toulme) çizgi romanın da adını vereyim: İki Yaşam. Yaşadığınız hayattan memnun değil misiniz veya o siz değil misiniz? Size seçenekler sunuyor, kendiniz olması için... Keyifle okudum, bir-iki saatlik işi var! Desen Yayınları..
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları