Türkiye’yi ‘gaz lambası’ ışığında boğma eylemi
Orhan Bursalı; Siyasi gaslighting söz konusu olduğunda örneğin muhalefetin yetersizliği ve beceriksizliği sık söylenir ve önemli konuları gözden kaçırılarak iktidara yarayan haberler öne çıkarılır.
Bu da ne demek şimdi? Elektrikler mi gidecek de eskinin gaz lambası ışığına mecbur kalacağız..
Işık deyince hemen elektrik-aydınlık aklınıza gelmesin.
Mesela dezenformasyon-sansür yasasını düşünün.
RTÜK adındaki, uygulamalarıyla çoktan anayasa dışına düşmüş kişilerin TELE1’e verdikleri üç gün ekran karartma ve nisana kadar bir ceza daha alırsa yayını kapatma cezasını düşünün.
TELE1, Halk TV, Fox, KRT... bunlar siyasi partilerin temsilcilerinin konuştukları, tartıştıkları görüşlerini açıkladıkları ekranlar...
TELE1’i karartarak sadece haber vermesini engellemiyorsunuz, muhalefeti de susturuyorsunuz..
Zaten amacı bu RTÜK denen anayasa dışına düşmüş kurum yöneticilerinin..
RTÜK MUHALEFETİ KARARTIYOR
Susturulmuş milletvekilleri, susturulmuş gazeteciler, susturulmuş siyasi partiler.
Seçimlere giderken milletin çoğunluğunu temsil eden muhalefetin sesini kesiyor.
Ülke ekonomisi dipte, gelecek endişeleri tavanda, gençler arasında büyük kaçış, bir nefret dili ülkeyi yarmış...
Ülke sorunlarına çare bulamayınca, iktidarları sallanınca bildikleri en iyi yöntemi devreye sokuyorlar: susturma!
Sözde dikensiz gül bahçesi yaratacaklar kendilerine.. dikensiz gülün asla olmadığını unutarak.
Deyişi bilirsiniz, teşbihte hata olmaz: Taşlar bağlanıyor, köpekler salınıyor.
Sanıyorlar ki sesler kesilince fareli köyün kavalcısı gibi, milleti peşlerine takacaklar, sandığa götürecekler...
Düşünce olarak, tartışma olarak, görüş olarak, renklilik olarak, ülkeyi karanlığa, gaz lambası ışığına mahkûm etmenin adıdır bu.
GASLIGHTING: AKLI KÖLELEŞTİRME
Amaçları muhalif sesler kısılınca, milletin kafasında boza pişirecekler, aylarca sürecek bir dezenformasyon - çarpıtılmış haber, yalan bilgi bombardımanı ve muhalefeti kötüleme yarışı ile beyinleri psikolojik olarak köleleştirecekler.
Psikolojide bunun adı gaslighting.. Fimlere konu olmuştur: Evi aydınlatan gaz lambasının ışığını her gün biraz daha kısarsınız. Eşiniz, “Bu lambanın ışığı mı azaldı” diye sorar. Siz şaşkın tavırla karıcığım hayal mi görüyorsun, dersiniz durmadan ve ışığı kısmayı sürdürürsünüz. Sonuçta kadın aklından şüphe duyar, kendine güvenini sıfırlar bağımlı hale gelir.
Siyasette de bu plan geniş kitlelere uygulanır. Kafalar yalanla, çarpıtmayla, inkârla, büyük bir taciz kampanyası ile insanları psikolojik olarak manipüle etme ve kontrol altına alma yöntemidir bu. Evde tek bireye uyguladığınızda deli olmayanı delirtme, hasta olduğuna inandırma, bildiği gerçekleri tersine çevirme şansınız vardır!
SİYASİ ALANDA
İktidarların bini bir para yalanları ortaya saçtığı ve buradan güç, iktidar elde etmeyi umduğu “hakikat-ötesi” çağda da bu psikolojik beyinleri esir alma manipülasyonu esas olarak yalana dayanır ama geçmişi, tarihi çarpıtma ile de el ele gider.
Bunu konunun uzmanı bilimciler söylüyor, ben değil.
Ama yıllardır yaşadıklarımızı anımsayan herkes bu gerçeğin farkındadır.
Siyasi gaslighting söz konusu olduğunda örneğin muhalefetin yetersizliği ve beceriksizliği sık söylenir ve önemli konuları gözden kaçırılarak iktidara yarayan haberler öne çıkarılır.
Beyinler iğdiş edilmeye, muhalefet veya memnuniyetsiz kitle en azından tarafsızlaştırılmaya, cesareti kırılmaya çalışılır.
Ekran karartma ve susturma, tam da bu hedeflere yönelmektedir. Ek olarak, cezalara eşlik eder. Hapishaneler, yoksunluklar, bezdirmeler...
İktidarın umudu, ülkeyi karartabildiği kadar karartma eylemlerine kaldıysa bu çağda..
Yandı gülüm keten helva.. İktidarı kurtarmaya giden son zavallı da kendini bu ateşin içine attı.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları