Yumurta kapıya dayanınca bilim yapılmaz... Turcovak ve VLS üzerine
Orhan Bursalı; Dışa kaçışın pek çok nedeni var tabii. Bunlar arasında çocuğunu burada nitelikli bir okulda okutma zorlukları da başta geliyor. Hukuk ve demokrasi yoksunluğunu dert edinenleri hiç mi hiç tutamazsınız.
Bir iş kapıya dayandığında kollar sıvanmaz. Hele bilim ve araştırma konularında.
Bilim ve araştırma, bir ülkenin bağımsızlığı, katma değeri, yüksek nitelikli üretimi ve her şeyden önemli nitelikli beyin gücünü, onlara yetenekleri çerçevesinde rahat çalışabilecekleri ortamlar yaratarak ülkede tutabilmek için olmazsa olmazıdır.
Özlem Yüzak yazdı, Alman Lisesi’nden mezun 130 kişinin en az 100’ü Almanya’ya, yurtdışına gitti, gidiyor. Fizik dalını seçen, Almanya’nın havada kaptığı yeğenimizi uğurlama kahvaltısında buluştuk. Okuldan fiziği seçen dört kişilermiş üstelik! Genç bilim insanlarımızı böyle kaybediyoruz.
Bir teknoloji şirketinin yöneticisi yakınımız, 15-20 bin liraya elektronik bilgisayar mühendisi bulmakta zorlanıyor. Yeni mezunlar bir yıl içinde 30 bin TL’ye başka bir şirkete, çoğunlukla da yurtdışına gidiyor.
Üniversitede kalsa, sorun. Rektörlerin hepsi atanmış; liderin kafa yapısına, diline, uyumlu insanlar. Hepsi adeta üniversitelerin sahipleri. Üniversitelerin asli unsurları akademik kadro, öğrenci ve talepleri ile ilgileri en alt düzeyde. Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşamakta olduklarımız, bu durumu net ortaya çıkaran turnusol kâğıdı oldu.
Dışa kaçışın pek çok nedeni var tabii. Bunlar arasında çocuğunu burada nitelikli bir okulda okutma zorlukları da başta geliyor. Hukuk ve demokrasi yoksunluğunu dert edinenleri hiç mi hiç tutamazsınız.
YUMURTA KAPIYA DAYANMADAN
Aşı üretmeye yönelik grupların hemen hepsi, ortalığı pandemi basınca ve ülkeyi yönetenler birden açmazlar ve çıkmazlar içinde kalınca ortaya çıktılar. Ama bu konu şüphesiz ki bir birikim meselesi öncelikle. O konuda bir çalışmanız olmamış, her şeyi sıfırdan kurmanız gerekir.
Dün Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın sitesinde görülen yedi aşı ile ilgili bilgi paylaşmıştım. Bunlar arasında Turcovac yoktu. Bu aşı Sağlık Bakanlığı’na bağlı Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı’nın (TÜSEB) bilimsel ve finansal desteğiyle sürdürülüyor. Faz-III aşamasına haziranda geçmiş. 40 bin aşı olmamış gönüllü hedefleri var. Aşılama da başlamış www.tuseb.gov.tr/turkovac/turcovak-nedir sitesinde bu aşamaya kadar aşının güvenli ve etkili olduğu kanıtlanmıştır deniyor.
https://clinicaltrials.gov/ct2/show/NCT05035238 sitesine de bilgi göndermişler. Ortakları arasında Erciyes Üniversitesi, Koçak Farma ve Mene Araştırma bulunuyor. 20 Eylül 2022’de çalışmayı bitirmeyi hedefliyorlarmış. Ar-Ge’nin başında Aykut Özdarendeli, baş araştırmacı ise Zafer Sezer.
Edindiğim bilgiye göre, faz III’ün bitmesini beklemeyecekler. Faz-II’nin etkinliklerini değerlendirecekler (faz-II b), yani 200 kadar kişiden alınan sonuçlara göre, acil kullanım izni için başvuracaklar.
VLS AŞISI
Bu arada ODTÜ - Bilkent işbirliği ile (Mayda Gürsel - İhsan Gürsel) geliştirilmekte olan ve Turcovak inaktif aşıdan daha ileri bir teknoloji olan VLS aşısı da öne çıktı. Üçüncü fazı başlatmak için aşı üretimi yapıyorlar. Aldığım bilgilere göre, faz-II sonuçlarını bağımsız hakemler kuruluna iletme aşamasındalar. Umut büyük.
Tek isteğim öne çıkan bu iki aşının da Sinovac aşısından daha başarılı olması. Ama aşı konusunda bir altyapı oluşturuluyor olunması ilerisi için çok değerli.
AŞI ÜRETİMİ FABRİKASI ZOR
Okur mektubu: Türkiye gibi büyük bir ülkenin kendi aşı programı üzerine: İnaktif bir aşı geliştirmek çok zor değil. Ama birden fazla (grip, hepatit, çocukluk aşıları gibi) aşı üretecek, 100 milyonluk bir nüfusa her yıl yeterli doz aşıyı üretebilecek bir sanayi tesisini kurmak, laboratuvarlarını donatmak, biyoteknolojik Ar-Ge ile yeni çıkan virüslere karşı hızla adapte olacak bir endüstriyi ileri teknoloji cihazlarıyla donatarak kurmak pahalı bir iş. Burada çalışacak aşı ve biyolojik ürünler konusunda uzman doktoralı eleman ve teknik bir ekip de bulunacak.
Diyelim ki devlet bütün masrafları üstlendi. Bu tesiste üretilen aşıların satış ve dağıtım garantisi olmalı. Aşının yıllık üretilmesi gerek. Bütün bu masraf ve çabalardan sonra bir de doktorların ve vatandaşların sizin aşınıza güvenmesi gerek. Bunun garantisini kim verecek? Görüldüğü gibi bu konu bilimsel yeterlilikten çok, mühendislik ve ekonomi açısından yapılabilirlik engellerine takılıyor... Her büyük başarıda olduğu gibi, bilimsel birikim, yüksek kalitede insan kaynağı, büyük yatırım sermayesi ve en önemlisi kararlılık ve odaklanma gerekiyor.
(Özetlenen mektup) Prof. Dr. Murat Türkoğlu
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları