16 kişilik yemek 4 kişilikten daha ucuz

Orhan Bursalı; Emekli maaşını bir kenara bırakın, asgari ücret zammı da hızla erimeye başladı. Bu yıl geçen yıla göre çok daha zor ve sert geçecek. Tabii geçinmek ve cepteki para açısından.

Mehmet Şimşek enflasyonu düşürmekle boş boş övünüyor ama hiç doğru söylemediğini o da biliyor. İktidarın kullanışlı en önemli siyasi figürü. ENAG aylık yüzde 8, yıllık yüzde 81 enflasyon ölçtü. TÜİK ise aylık yüzde 6’ya yakın. Faizleri indirecek mi MB, sanki öyle gözüküyor, işte o zaman yeniden Erdoğan’ın millete bir türlü hesabını veremediği nas politikasına giriş yapacağız. Dibe kadar yolu var.

Emekli maaşını bir kenara bırakın, asgari ücret zammı da hızla erimeye başladı. Bu yıl geçen yıla göre çok daha zor ve sert geçecek. Tabii geçinmek ve cepteki para açısından.

Başarılı bir işadamı dostumla sohbet ediyoruz...

450 çalışanı, fabrikası var.

İstanbul’da iyi bir lokantada önemli bir işadamı ile 4 kişilik yemek yedi. Davet kendisinden.

Bir hafta sonra da Almanya’daki küçük üretim biriminde çalışan 16 kişiyi bir vesileyle yemeğe çıkardı. İyi bir lokantada.

Orhan inanır mısın 16 kişinin yemek faturası, İstanbul’da 4 kişilik yemek faturasından çok daha ucuzdu, dedi.

İpini koparan sektör

Orta sınıf boşuna Yunan adalarına taşınmıyor tatil için.

İstanbul’da Türkiye’de yiyecek içecek sektörü ipini koparmış.

Bir yandan belli başlı lokantalar dolup taşıyor. Diğer yandan iyi beslenemeyen 10 milyonları etkileyen bir açlık krizi var.

Belirli bir kesimin enflasyon vb. umurunda değil.

Bunun nedenini hepimiz biliyoruz. Korkunç bir gelir uçurumu, adaletsizliği var.

Eşitsizliği ölçen Gini katsayısı 0.43’e dayandı. (Almanya’nın 0.31, yani neredeyse iki kat daha eşit)

Enflasyon ve yoksullukla ilgili olmayan sınıf iyi yaşıyor, evini alıyor, rahat borçlanıyor, ödemesini yapıyor, tatiline çıkıyor, para biriktiriyor...

14 bin lira emekli parasını 16 bin liraya bile çıkartmayanların yönettiği ülke, merhaba!

Liderleri övünüp duruyor. Hayret ki ne hayret.

Mustafa Kemal’in askerleri

5 ay uğraşmışlar disiplin kurulundan ordudan ihraç edilsinler kararını çıkartmak için. Ancak kılına, 4 hayıra karşı 5 eveti çıkartabilmişler zor bela.

Orduda haksız uygulamaya, siyasi baskıya ve zorlamaya karşı direnç var. Onlar da biliyor ki bu bir disiplin suçu değil, doğal ve normal bir uygulama. Kıyametin koptuğu nokta ise nasıl oluyor da teğmenler kalkıp Mustafa Kemal’in askerleriyiz diye kılıç çatabiliyorlar, siyasi şaşkınlığı! Ordu’dan Mustafa Kemal’in askerleri olma düşüncesini, sevgisini yüreklerden söküp atamamanın kızgınlığı mı kini mi, nesi, bilmiyorum.

Buradan vesayet ve darbe korkusu gibi sonuçlar çıkararak hareket etmek, akıl alır gibi değil.

Atatürk’ün askeri olmak, en büyük yurt ve vatan sevgisidir.

Ülkeyi ölümüne savunma duygusunun adıdır.

Şunu gördüler, bu sevginin kökleri öylesine derin ki hiçbir zaman söküp atamayacaklar.

Onları Anıtkabir’de dimdik görmek, ülkelerine verdikleri çok büyük bir mesajdı.

Helal olsun!