Dijital dünyada beyin ve yetenek hırsızlığı
Orhan Bursalı; Milli Eğitim bakanının işi gücü “dindar eğitim” olduğu sürece, önemli olan Allah korkusu eğitimidir diyen kafalar AKP içinde egemen olduğu sürece, bugünün dünyasında yerimiz hiçbir zaman olmayacaktır.
Dün dedik ki, “Türkiye bilimsizliğin siyasi pençesi altında ve bir geleceği planlayacak bir kolektif beyin yokluğunda, gelecek olanı sadece seyrediyor...”
Süper devletler arasında bir savaş var, bir anlamda teknoloji, yüksek teknoloji, dijital dünya savaşı.
Bu savaş ülkelerin yetenekleriyle sürüyor.
Yeteneklerinizi geliştirip sahiplenebiliyor ve onları örgütleyip çalıştırabiliyor musunuz?
Aselsan’dan Hollanda’ya transfer olan yetenekleri anımsıyorum.
İlk haber 2019’da patladı, 200 kadar mühendisin pılını pırtısını toplayıp Hollanda’da benzer işler yapan sanayi şirketlerine transfer olduğunu okuduk.
O sırada çalışanların sadece yüzde 2’si kadar uzmanın ayrıldığını bizzat Aselsan açıkladı.
Aslında bu küçümsenecek bir oran değildi.
Tüm ısrarlara rağmen gidenler geri döndürülemedi, tabii nitelikli insanlar göç etmeye başlayınca, Aselsan’da maaş artırımına gidildi.
Evet böyle önemli stratejik bir sektörde düşük maaşla çalışıyor olmak, nitelikli insan göçü için bir neden ama yeterli bir neden değildi.
GÖÇ DURMADI: 1300 MÜHENDİS
Derken, 2024 Nisan’ında Füsun Nebil’in yazısından, göç eden mühendislerimizin sayısının 1300’ü bulduğunu öğrendik. 5 yıl içinde göç durmamış ve hızla yükselmişti. Hollanda gazetesi Türk savunma sanayisinden, ASML firmasına giren Türk mühendislerin sayısının 1.300’e ulaştığını bildiriyordu. Gidenlerin büyük çoğunluğu savunma sanayi şirketlerimizdendi. Sasede Aselsan söz konusu değildi, TÜBİTAK ve TAİ gibi kurumlardan da önemli göçler vardı. “ASML şirketi, çip yapan makine/fabrikaları üreten bir firma. Hollanda merkezli firmanın ürettiği litografi makineleri, yarı iletken (yani çip) fabrikalarının robot yazıcıları” üretiyor.
‘BENİM GİBİ DÜŞÜNECEK YAPACAKSIN’
Derken göç edenlerin daha sonra yaptıkları açıklamalarda şunları okuyacaktık:
“Dindarlık üzerinden fişleme yapıldı. Kurumumuzda ‘dindar’ olmadıkları gerekçesi ben dahil bir çok mühendise mobbing uygulandı, ‘namaz kılmayanlar, oruç tutmayanlar’ diye listeler tutuldu, bu listede olan mühendislerin, terfileri durduruldu, siyasi bağlantılı yeni mühendisler terfiler alarak çok hızlı şekilde yükseldiler.”
Diyelim ki bu kadar olmaz bireysel durumlar vardır. Ama geniş bir hoşnutsuzluğun egemen olduğu çalışma ve ülke ortamı olmadan bu kadar büyük bir göç de söz konusu olmaz. Gelecek umudunu yitirmekten tutun çocuklarının eğitim zorluklarıyla baş edememe gibi bir sürü toplumsal siyasal umut kırıcı koşullarda, nitelikle beyin göçünü tetiklemektedir.
ŞİMDİDEN GEÇMİŞ OLSUN
5 yıl önceden beri yaşanan ve yeni de olmayan, aslında her kesimden gençleri de dahil edersek 500 bini aşan bir yetenek göçünü neden yeniden gündeme getirdik?
İsrail’in çağrı cihazlarını ve telsizleri patlatması ile teknolojik beyinlerin neden önemli olduğunun bir kez daha gündeme gelmesi...
Bir dijital savaş dünyası içinde yaşıyor ve siz buna hazırlıklı değilseniz, örgütlü değilseniz, ne konulara yoğunlaşacağınız üzerinde aklınız bilginiz ve eyleminiz yoksa çoktan mağluplar safındasınız demektir.
İktidar üniversite açmakla övünüyor.
Bunların çok büyük çoğunluğu sadece içeriği boş diploma veriyorlar.
Milli Eğitim bakanının işi gücü “dindar eğitim” olduğu sürece, önemli olan Allah korkusu eğitimidir diyen kafalar AKP içinde egemen olduğu sürece, bugünün dünyasında yerimiz hiçbir zaman olmayacaktır.
Şimdiden geçmiş olsun.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları