Hesap kitap; mecburiyetin matematiği
Orhan Bursaı; Eğer mutlaka iktidarda kalacağım düşüncesi varsa o zaman Türkiye başka bir sarmala sokulmak istenecek demektir. Bugünleri bile mumla aratacak. Küçük ortak buna hazırdır da Türkiye hiçbir zaman hazır olmayacaktır.
AKP’nin kuyusunu kim kazıyor diye sormuştuk ve AKP’ye vurulan MHP kilidini analiz etmiştik. Tüm yönetim kötülüklerini, tüm yoksullukları, derin krizleri AKP’nin üzerine yıkan küçük ortak resmi olarak iktidarda değil ama kendi politikalarını AKP’ye uygulatır bir pozisyona kendisini konumlandırdı.
Bir yandan devletin önemli güvenlik kadrolarını MHP’leştirirken görüntüde her şeyde AKP var.
Siz sokak röportajlarında veya hadi baş muhalefet CHP’yi de katarak söyleyelim, yaşadıklarımızdan, büyük çöküşken herhangi bir kurum ve etkin kişinin ve halkın MHP’yi sorumlu tuttuğunu gördünüz mü?
Halk AKP’yi sorumlu tutuyor, tamamıyla ve bütünüyle.
Ama bu sistemi ayakta tutanın da MHP olduğu unutuluyor veya görünmüyor.
MHP’nin oyları istikrarlı, yüzde 10’larda.
AKP’nin ise yüzde 28 ve altında.
BÜYÜK HATA!
Belki şu anda AKP’nin veya cumhurbaşkanının yapılan ağır hatayı itiraf etmesi veya görmesinin zamanı: MHP’yi resmen adıyla sanıyla hükümet sisteminin içine almaları gerekirdi.
Ama onlar, kendilerine olan yüksek güvenin ve muazzam kibirlerinin kurbanı olarak tüm sorumluluğun kendilerinde olmasını büyük bir mutlulukla karşıladılar: Ne güzel, bizi hep dışarıdan destekliyorlar!
Ama geldikleri nokta: Adım bile atamamak!
İktidarın sürmesi MHP desteğine bağlı.
MHP desteğini çektiği anda, Meclis erken seçime gider.
SPEKÜLATİF SEÇENEKLER
Veya Saray’ın MHP dışında mesela Saadet Partisi (Gelecek Partisi ile birlikte) 20 milletvekili, DEVA 10, diyelim İYİ Parti’den de bazı katılımlarla, Saray’ın da yetkilerini kısıtlayan yeni bir protokolle resmen bir koalisyon hükümeti kurması gerekir. Belki seçim ayarlı, parlamenter sistem ayarlı... İşte aklınıza ne gelirse...
Bu deveye hendek atlatmak kadar zor olsa bile bir olasılıktır.
Kendi kendime diyorum ki: Boş konuşuyorsun!
Ama Meclis, parlamenter sistemi öngören bir anayasa değişikliği üzerinde anlaşırsa güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçilir. Bunun en büyük düşmanı da MHP kalır geride.
Saray’ın bu tür belirsizliklerle dolu hesaplarla işi olmayacaktır.
Tek çıkar yol olarak Saray, MHP kilidine, politikalarına boyun eğerek önümüzdeki 3-3.5 yıl içinde uyguladığı ekonomi politikalarının sonuç vermesini beklemek olarak görüyor.
Aslında MHP kilidi buna da engel.
Ama Saray’ın hesabı şu:
Üç yıl sonra dolar biriktiririm, kesenin ağzını açarım, enflasyonu körükleyecek sanal bir saadet zinciri yaratırım ve işte biz demedik mi düzeltirse yine AKP düzeltir ekonomiyi moduna geçerim ve seçimi kazanırım.
Peki Saray’da bu hesabın imkânsızlığını ve tutmayacağını söyleyecek kimse var mıdır?
Eğer mutlaka iktidarda kalacağım düşüncesi varsa o zaman Türkiye başka bir sarmala sokulmak istenecek demektir. Bugünleri bile mumla aratacak.
Küçük ortak buna hazırdır da Türkiye hiçbir zaman hazır olmayacaktır.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları