Kendi milletine düşmanlık: Yıkılsın şiddet iktidarları
Orhan Bursalı; Üç partinin afişlerini toplattırıyor... Tarikat, din kisvesindeki zorbaların, içimizdeki Taliban ve İran’daki sözde irşad polisi ruhluların talimatları doğrultusunda festivalleri konserleri yasaklıyor.
İran’da şiddet ve halka zulmetme üzerine kurulu ahlak inzibatları saçı görünüyor diye 22 yaşındaki Mahsa Amini’yi vura vura öldürdü. (Bu alçaklardan ülkemizde de boy göstermeye başlayanlar var!) İranlılar ayakta, saçlar kesiliyor, meydanlarda yakılıyor ve özgürlük çığlıkları yükseliyor. Üniversitelerde de gösteriler var. Kadınlar kızlar başı çekiyor. Erkek iktidarın ve erkek toplumunun bir bahane ile her zaman ağır ezdiği, vurup öldürdüğü kadınlar... İran’ın halkını ezmek için kullandığı silahlı külahlı şiddet araçları protestoculara ateş açıyor: Beş özgürlük şehidi daha!
İran lideri İbrahim Reisi “soruşturma emri” vermiş. Bu tür emirleri biz çok biliriz, İranlılar da bilir. Tek vereceği emir, “Bu güruhu feshettim, artık başlar özgürdür, ister takar ister takmaz”dır. Nedir din adına milletinize kadınlara kızlara yaptığınız bu zulüm!!! Zulmetmek için mi iktidar oldunuz!
İran’da mecliste temsil edilen reformist Hizbi-i İtimad-i Milli Partisi, başörtü yasağının kaldırılmasını istedi. Bu ilk kez oluyor! Rejim, başörtüsünü kadınları halkı terörize etmenin en temel aracı olarak kullanıyor. İran dışişleri bakanının attığı tweet’de güya “İran için insan hakları... doğuştan gelen bir değere sahip”miş!
Afganistan’daki kadın düşmanları: Afganistan’da yeniden yönetime gelen Taliban’ın, özellikle Afgan kadınlara kızlara karşı zulmü giderek artıyor. Okumak yok, eve kapanacaksın ve erkeğinin ve Taliban’ların seks kölesi olacaksın!
MYANMAR’DAKİ KATİLLER
Myanmar’da (eski adıyla Burma) iktidara el koyan askeri vahşiler, önceki gün de muhalif insan avına çıktılar. Sözde içeride isyancıların bulunduğu gerekçesiyle helikopter ile Sagaing bölgesinde bir tapınak okuluna ateş açtılar: 11 çocuğu ve aynı gün 7 yetişkini öldürdüler. 15 kişiyi götürdüler, 20’den fazla yaralı var.
İktidardaki vahşilerin toplu katliamları da ortaya çıktı. Ölümüne işkence yaptıkları belirlendi. Geçen şubatta seçilmiş hükümeti deviren askerlerin şimdiye kadar 1500 kişiyi katlettikleri açıklandı.
ÜLKEDE ADETA SIKIYÖNETİM
Hangi ülke? Türkiye! Dün hem İmamoğlu’nun yargılandığı Kartal Adliyesi’nde hem Cumartesi Annelerinin yapacakları basın açıklaması nedeniyle iki yerde adeta sıkıyönetim yasakları yaşandı. Soylu, kaymakamları aracılığıyla yasaklar koyarak ve tabii polisinin marifetiyle, onlarca kişiyi şiddet kullanarak anayasal haklarını kullanmalarını engelledi.
Anayasa mı dedim? İktidar, anayasayı çiğneyerek ortadan kaldırıyor. Muhalefet böyle bir delme teşebbüsü yapsa, hapishanelerde hayatı çürür.
Ama iktidar istediği yasadışılığı, zorbalığı yapmakta özgür. Sözde mahkemeleriyle insanları yasadışı olarak hapishanede yıllarca tutabiliyor.
Üç partinin afişlerini toplattırıyor... Tarikat, din kisvesindeki zorbaların, içimizdeki Taliban ve İran’daki sözde irşad polisi ruhluların talimatları doğrultusunda festivalleri konserleri yasaklıyor.
İrşad dedim de sarıklı cüppeli takımın sokak sokak gezerek sözde “tebliğ”de bulunmaları da İran’dakinin başta bir türü. Bir-iki adım öncesi!
İKTİDARIN ZULÜM KARAKTERİ
Birileri iktidarı ele geçirince, bu aygıtı milletine, insanına karşı bir zulmetme makinesi olarak kullanmaya başlıyor.
İktidar olmak böyle bir şey.. Her zaman bir zulmetme karakterine sahip.
Dünyanın her köşesinde bunu görürsünüz. Afrika’dan Asya’ya, Kuzey’den Güney’e, Doğu’dan Batı’ya.. Rusya’dan Türkiye’ye, Brezilya’ya...
Devlet aygıtının insanına karşı şiddet makinesi olarak kullanılması karşısında, dünya milletleri ne diyecek, yaşasın anarşizm, kahrolsun devlet mi?
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları