İngiltere’deki salgın ve Türkiye için uyarı
Prof. Dr. Bekir Kocazeybek, çok önemli bir salgın hakkında uyarı yazısı yazdı. Kanlı ishalin nedeni Shiga toksini üreten Escherichia coli (STEC) isimli bir bakteri.
İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Mikrobiyoloji Ve Klinik Mikrobiyoloji bölümünde görev yapan Prof. Dr. Bekir Kocazeybek yaptığı açıklamada;
"İngiltere Sağlık Güvenliği Ajansı (UKHSA) yetkilileri 4 Haziran 2024 itibarıyla İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda’da doğrulanmış 113 kanlı ishal vakasının görüldüğünü, bunların yüzde 61’inin hastaneye kaldırıldığını, yılsonuna kadar da bu vakaların giderek artabileceğini ve 1500’e kadar çıkabileceğini açıkladılar. UKHSA yetkilileri kanlı ishalin nedeni olarak da Shiga toksini üreten Escherichia coli (STEC) isimli bir bakteri olduğunu bildirdiler.
STEC serotipi bakterinin idrar yolları enfeksiyonu yapan, insanların ve hayvanların bağırsak bakterisi olan “Escherichia coli”nin bir alt serotipi olarak ishal/diyare ve kusma yapan bakteridir. Bu EHEC/STEC tipi bakteriler, insanlarda kanlı ishal ile seyreden hemolitik üremik sendrom (HÜS) gibi böbrek fonksiyonlarının bozulmasıyla karakterize kronik böbrek yetmezliğine neden olmakta ve ölümlere de yol açabilmektedir.
İngiltere’de ciddi kanlı ishal vakalarının artışına neden olan EHEC/STEC serotipi içindeki alt tipin O145 alt tipi olduğu, bu serotip içinde en sık hastalık nedeni olarak görülen O157:H7 alt tipinden farklı olduğu ve çoğu vakanın O145 alt tipiyle tek bir salgını oluşturduğu ifade edilmiştir. Bu bakterinin bir bireye bulaşıp kanlı ishal ve kusma ile seyreden hastalığı oluşturması için 1 ile 15 arası bakteri hücre sayısı yeterlidir. Bu kadar düşük sayıda bakterinin hastalık oluşturması kişiden kişiye bulaşı artırmakta ve lokal ciddi salgınların gelişmesine neden olmaktadır.
UKHSA yetkilileri kanlı ishal salgınının kaynağının henüz belirlenemediğini, ancak İngiltere’de geniş bir coğrafyada vakaların dağılımı olduğunu belirterek, muhtemelen ulusal düzeyde dağıtılan bir gıda veya birden fazla gıda maddesinin buna neden olabileceğini ileri sürmüşlerdir. Tehlikeli EHEC/STEC serotipinde alt tip olarak O157:H7 alt tipi enfeksiyon hastalıkları bilim çevrelerince çok iyi bilinen ve salgınlarda en sık rastlanılan kanlı ishal ve HÜS yapabilen bir etkendir.
SUYA KARIŞABİLİR
2022’de Bolu’nun Çaydurt Yuva ve Kındıra köylerinden olası içme suyu tüketen 148 kişi bulantı ve kusma ile hastaneye başvurmuş, 5 kişinin yapılan tetkiklerinde ise kanlı ishal ile ortaya çıkan anemi (kansızlık), akut böbrek yetmezliği ile seyreden HÜS tanısına ulaşılmış, 1 kişi de yaşamnını kaybetmiştir. Hastaneye başvuran bireylerin yaşadığı bölgelerdeki yapılan mikrobiyolojik incelemelerde dere, akarsu ve sondaj kuyularında bakteriyolojik kirlenme tespit edilmiştir. Bu yerel salgın üzerine dikkatler o dönemde Kurban Bayramı nedeniyle kesilen hayvanlardan arta kalan EHEC/STEC bakterisiyle olası enfekte hayvan deri postları, kemikleri, bağırsaklarının gelişigüzel kırsal ve ormanlık kesime bırakılmasına ve olası O157:57 EHEC/STEC bakterisinin (ya da az bir olasılıkla benzer hastalık kliniği oluşturabilen Shigella spp. tipi bakterisinin olabileceği) köylerde kullanılan içme suyu kaynağına karışabileceği (o dönemde basında Bolu’daki vaka bildirilen bölgelerde köy içme suyu salgınlarından sorumlu olacağı ileri sürülmüştü) üzerine yüksek olasılıkla yoğunlaşmıştır. Özellikle EHEC/STEC gibi kanlı ishal, akut böbrek yetmezliği ile HÜS yapabilen bu alt tip bakterilerin bulaş zincirlerinin başta süt inekleri olmak üzere sığır, dana, koyun, keçi gibi sıcak kanlı hayvanların dışkıları ile ete, süte, toprağa, suya ve dolayısıyla tüm çevreye yayıldığı net olarak gösterilmiştir.
Nitekim geçmişte Bolu’da HÜS ile seyreden ve bir kişinin yaşamını yitirmesine neden olan ve yakın zamanda İngiltere’de de benzer klinik şikâyetlerle geniş bir bölgede kanlı ishal ve HÜS ile seyreden vakalarda etken olan bakteri aynı EHEC/STEC serotipine sahiptir. Bu bakteri serotipinin önümüzdeki günlerde ülkemizde yaşanılacak olan kurban kesimleri sonrası hayvan artıklarının kırsal kesim, mera vb. içme suyu bulunan havzalara bırakılmasıyla süreç içinde içme sularına karışması kaçınılmaz gibi gözükmektedir.
BAYRAMDA DİKKAT
Yapılan bir çalışmada bu bakterinin sayısının toprakta 130 günde 100 milyon hücreden 10 milyon hücreye indiği, yani aylarca hastalık oluşturma sayısını hâlâ korunduğu gösterilmiştir. Bu nedenlerle kesilen hayvan artıklarının içme suyu bulunan havzalara bırakılmaması ya da kesim yapılan yerlerde lokal çukurlarda imha edilmeleri gerekmektedir. Bunun dışında içme ve kullanım sularındaki klor düzeylerinin “İnsani Tüketim Amaçlı Sular Yönetmeliği”ne göre içme ve kullanım sularında olması gereken klor düzeyinin 0.2 mg/l üzerinde olmasının sağlanması hususunda içme suyu şebeke hatlarının periyodik kontrollerinin yapılmasının önemi de ortadadır.
Bunun ötesinde özellikle kurban kesimleri süresince belediye/valilik zabıta ve güvenlik ekiplerinin hayvan kesim artıklarının toplum sağlığını tehdit edebilecek ve salgın hastalık oluşturabilecek içme ve kullanım suyu havzalarına gelişigüzel bırakılmaması hususunda takiplerinin ve denetimlerinin süreklilik göstermesi halk sağlığı yönünden önem arz etmekledir."
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları