Maç Oynanırken Kural Değişir mi?

Yeni eğitim ve öğretim yılı 17 Eylül pazartesi günü açıldı. Eğitim öğretime başlayan milyonlarca öğrenciden binlercesi, özellikle İstanbul Erkek Lisesi, Galatasaray, Kabataş, Robert Koleji, Fen liseleri ve Üsküdar Amerikan gibi okullara ilk bin içinde giren başarılı öğrenciler aldatılmışlık ruhu içinde alın terlerinin gasp edildiğini düşünmektedirler. Neden mi? 

Bu öğrenciler bu okullara girerken üst düzey bir sınav başarısı göstermişler ve bu okulların okul başarıları, müfredatları belli ve not almak o kadar da sıkı ve yabancı öğretmenler(Alman, Fransız) kolay not vermiyorlar ve bunun sonucu bu okulların üniversiteye giriş başarıları da ortada. Bu öğrenciler bunları bilerek, ter akıtarak bu okulların kurallarını bilerek giriyorlar, ancak üniversiteye kadar bildikleri ve kabul ettikleri kuralları bir anda hükümet belli amaçlarla değiştiriyor kısacası ”BEN KURAL MURAL TANIMAM, KAZANILMIŞ HAK TANIMAM, MAÇI OYNANIRKEN KURALI DEĞİŞTİRİRİM” diyor. Peki ne yapıyor hükümet?

ÖSYM geçen yıl 2011-2012 yılı üniversiteye giriş klavuzunda yıllardan beri uygulana gelen Ağırlık Orta Öğretim Başarı Puanını(AOÖP) temel alacağını belirtiyor. Sonra Nisan 2012’de 6287 sayılı yasa(4+4+4 yasası) ile AOÖP yerine Orta Öğretim Başarı puanı(OBP) esas alınacağını ve bu işlem için de YÖK’e topu atıyor. YÖK’te bunu uygulayacağını açıklıyor ve bu yanlış işlem de Danıştay tarafından durdurulunca hükümet geri adım atmıyor yeni bir yasal formülle amacına ulaşmaya çalışıyor. Temmuz 2012’de 6353 sayılı torba yasa ile bu uygulamayı meclisten geçiriyor. Danıştay Temmuz ayında yürütmeyi durdurmakla 2011- 2012 dönemi öğrencilerini hükümetin kural tanımamazlığından son anda kurtarıyor. Geride kalan mevcut öğrenciler (özellikle bu yıl sınava girecek olan 12. sınıflar) hükümetin “kural tanımamazlığı ve oynanan maçını kuralını ben değiştirdim bu maç benim yeni kuralımla oynanacak, senin kazanılmış haklarını ve kurallarını tanımam” yaptırımıyla karşı karşıya kalıyorlar.

Yüksek puanla öğrenci alan başarılı okulların bu yıl öğrencileri çok mutsuz ve tedirgin olarak ÖSYM’nin 2012-2013 klavuzunu bekliyorlar. Beklenen sonuç; büyük olasılıkla (eğer CHP milletvekili Muharrem Işığın bu konuyla ilgi yasa değişiklik teklifi kabul edilmezse) AKP hükümetinin 6353 sayılı yasa gereği YÖK’e emrettiği, bu kural tanımaz işlemin tekrar klavuza konulacak olmasıdır. YÖK başkanı bunu geçen hafta CNN-Türk televizyonunda Taha Akyol’a verdiği söyleşide savundu ve savunmasında da “AÖBP hesaplamasının, bu okullardaki tembel öğrencilere prim tanıyor bundan dolayı getirdik” diyor. Maç oynanırken kural değiştirilmesi Anayasa, yasa ve yönetmeliklerin gerçekten işlerlik kazandığı ülkelerde kabul edilemez ve uygulanamaz. Ben uygularım dersen bu ülke demokratik bir ülke olmaz ve muz cumhuriyeti olur. Bu kural tanımamazlığa ve dikteci tutuma karşı tüm öğrenci velilerinin imzalarıyla yeni meclis döneminde CHP Erzincan milletvekili Muharrem Işık’ın Anayasanın 10. maddesine aykırı bu uygulamanın kaldırılmasına dönük verdiği yasa teklifine destek vermeleri gerekiyor. Ayrıca öğrenci velilerinin Anayasa mahkemesinin 24 Eylül’den sonra bu konuyla ilgili bireysel başvuru haklarını kullanmaya dönük çabalarını arttırmaları önemli hale geliyor. Bu sorunun çözümünde başta AKP, CHP ve MHP ile tüm sağ duyulu hak hukuka saygılı milletvekilleri sorumludur. Mağdur öğrencilerin velileri hangi partiye oy verirlerse versinler bu soruna sahip çıkmalıdırlar ve Anayasanın 10. maddesine aykırı bu uygulama ortadan kalkmalıdır. Hükümet bu yanlıştan geri dönmelidir ve bu başarılı öğrenciler stres ve kaostan bir an önce kurtulmalıdırlar. Öğrencilerin kafaları ve akılları parlementoda ve gazetelerde olmamalıdır.

Prof. Dr. Bekir Kocazeybek