Tarih:
06.08.2013
BüTünşehircilik Kaç Sandalye Kırdı?
Birgül Ayman Güler, 'BüTünşehircilik, İzmir’de yerel karar gücü kullanan 4 koltuktan 3’ünü kırarak gelmektedir.'
12 Kasım 2012’de sayısı 6360 sayılı yasa, hala “büyükşehir” adını kullansa da büyükşehirleri ortadan kaldırdı. Ülkemizin 30 ilinde, ilin en büyük şehrinde değil, ilin tümünde iş görecek farklı bir yapı kuruldu. İlin tümünün yerel yönetimi olan yeni modele büTünşehircilik demek daha doğru.BüTünşehircilik ne Türkiye’nin yönetim geleneklerine, ne hizmette verimlilik ilkesine ne de yerel demokrasiye uygun…
6360’ın yerel demokrasi açısından ne kadar sorunlu olduğunu, İzmir ilini örnek alarak somut biçimde gösterebiliriz. Bu yasa her yer için olduğu gibi, İzmir için de “ben yaptım oldu” tipi yasalardandır. Getireceği değişiklikler İzmir’de de ne köy ne belde ne de anakent halkına sorulmuştur. Yarattığı temsil daralması ise rakamlarla anlatıldığında başka söze gerek bırakmayacak kadar acıklıdır.
1. 6360 sayılı büTünşehircilik, İzmir’de 136 üyeli il genel meclisini ortadan kaldırdı. İlin genel meclisi olarak karar alan 136 sandalye bir anda yok edildi. 30 Mart 2014 seçimlerinde bu sandalyeler yok.
2. 6360 sayılı büTünşehircilik, İzmir’de 23 belediyeyi ortadan kaldırdı. Bunların her birinde 9 kişilik meclisler olduğunu düşünürsek, başkanlarıyla birlikte 23 belediye * 9 seçilmiş kişi = 207 sandalye ortadan kaldırıldı. 30 Mart 2014'te bu sandalyeler de yok.
3. 6360 sayılı büTünşehircilik, İzmir’de 595 köyü ortadan kaldırdı. Bir köyde muhtarla birlikte en azından 5 üye olduğunu biliyoruz. En az üyeden hareketle, 595 köy * 5 seçilmiş kişi = 2975 sandalye kırıldı.
Burada bir parantez açalım. Kaldırılan köyler, köyün nüfusu 500'den azsa en yakındaki yerleşmelerden birine bağlanıp eritilecek. Köyün nüfusu 500'den çoksa mahalle olacak. Buralarda "mahalle muhtarı ve ihtiyar heyeti seçilecek" sözüne kanmamak gerek. Çünkü "mahalle muhtarlığı" yerel yönetim değildir. Anayasa köyü yerel yönetim olarak statü sahibi yapmıştır; mahallelerin böyle bir konumu yoktur. Köyün tüzelkişiliği, bütçesi vardır, mahallenin yoktur. Köy muhtarlığı mal alır-satar-kiralar, oysa mahalle muhtarlığı bunu yapamaz. Köy toprağı mülk edinir, mahalle edinemez.
Köy muhtarı defin ruhsatı verir, nikah kıyar, köyü mahkemede temsil eder, vb. vb... Mahalle muhtarı bunların hiçbirini yapamaz.
4. BüTünşehircilik geriye, bir “büyükşehir belediye meclisi” ile ilin 30 ilçesi için karar verecek 30 “büyükşehir ilçe belediyesi meclisi” bıraktı. Bilindiği gibi “büyükşehir meclisi” ayrıca seçilmiyor. İlçe belediye meclislerine seçilenlerden en çok oy alan beşte bir üye bir araya geliyor; bunlar büyükşehir meclisini oluşturuyor. Demek ki büTünşehircilik, geriye, yalnızca 30 ilçede seçilecek belediye başkanı ve meclisi üyeleri ile bir büyükşehir başkanı bırakmış oluyor.
Şimdiki pergelli büyükşehir modelinde 22 ilçe büyükşehire bağlı. Bunlara toplam 640 meclis üyesi seçiliyor; her bir ilçeden en çok oy almış beşte birin toplamı 128. Yani mevcut büyükşehir belediyesi meclisinde 128 üye iş görüyor.
Pergel dışındaki 8 ilçede de yaklaşık toplam 100 üye bulunuyor. Demek ki, tüm İzmir’i yönetme yetkisi (başka bir hesapla da 30 ilçe belediyesi * ortalama 25 seçilmiş =) 750 kişilik bir kadro oluyor. BüTünşehirle birlikte kalan sandalyeler de bunlardan ibaret olacak.
Rakamların Sonucu....
Şimdi geçerli olan pergelli büyükşehir zamanında İzmir halkı yerel yönetimlerde yetki kullanmak için toplam 136 il genel meclisi üyesi + 750 belediye meclisi üyesi + 207 belde belediyesi + 2975 köy organı üyesi = 4068 seçilmiş kişiyi görevlendirmiş bulunuyor.
30 Mart 2014’te gelecek büTünşehirde ise, tüm ilde yetkileri kullanma gücü, yalnızca büTünşehirin ilçe belediyelerindeki bin kişiye verilecek. (30 ilçede en çok 37 üyeli meclislerden hesaplasak 1110 kişi!) O halde, İzmir ili genelinde pergelli büyükşehir modeli, yereli yönetme yetkisini 4.000'den fazla kişiye vermişken, 30 Mart 2012’de yürürlüğe girecek olan büTünşehir modeli bu yetkiyi bin kişiye düşerek % 75 oranında daraltacaktır.
BüTünşehircilik, İzmir’de yerel karar gücü kullanan 4 koltuktan 3’ünü kırarak gelmektedir. Sistem öyle daraltılmıştır ki, pergelli büyükşehir modelinde “bir yerel seçilmiş” kişi bin (hatta tam olarak 983) İzmirliyi temsil ederken, getirilen sistemde “bir yerel seçilmiş kişi” dört bin İzmirliyi temsil edecek.
Yeniden Osmanlı Tarzı Yerel Oligarşiler....
Temsil tabanı böylesine daraltılmış bir yönetim modelinin “demokratik” olduğunu ileri sürebilen var mıdır?
Eğer varsa, bu kimselerin ileri süreceği savlar “demokrasi kuramı”nda ve toplumların “demokrasi uygulamaları tarihi”nde kuşkusuz çok ama çok ayrıcalıklı bir yer tutacaktır!
BüTünşehircilik, halkın kendini yönetme hakkının gasp edilmesinden; yönetimde temsilin kabul edilemez ölçülerde daraltılmasından başka bir şey değildir. Bu model, ülkemizin yerel yönetimlerini halktan kaçırıp oligarşik yapıların eline teslim eden bir modeldir.
30 Mart 2014 hazırlıklarında göz önünde tutulması gereken en önemli özelliklerden birincisi budur.
Prof. Dr. Birgül Ayman Güler
CHP İzmir Milletvekili ve PM Üyesi
Şimdi geçerli olan pergelli büyükşehir zamanında İzmir halkı yerel yönetimlerde yetki kullanmak için toplam 136 il genel meclisi üyesi + 750 belediye meclisi üyesi + 207 belde belediyesi + 2975 köy organı üyesi = 4068 seçilmiş kişiyi görevlendirmiş bulunuyor.
30 Mart 2014’te gelecek büTünşehirde ise, tüm ilde yetkileri kullanma gücü, yalnızca büTünşehirin ilçe belediyelerindeki bin kişiye verilecek. (30 ilçede en çok 37 üyeli meclislerden hesaplasak 1110 kişi!) O halde, İzmir ili genelinde pergelli büyükşehir modeli, yereli yönetme yetkisini 4.000'den fazla kişiye vermişken, 30 Mart 2012’de yürürlüğe girecek olan büTünşehir modeli bu yetkiyi bin kişiye düşerek % 75 oranında daraltacaktır.
BüTünşehircilik, İzmir’de yerel karar gücü kullanan 4 koltuktan 3’ünü kırarak gelmektedir. Sistem öyle daraltılmıştır ki, pergelli büyükşehir modelinde “bir yerel seçilmiş” kişi bin (hatta tam olarak 983) İzmirliyi temsil ederken, getirilen sistemde “bir yerel seçilmiş kişi” dört bin İzmirliyi temsil edecek.
Yeniden Osmanlı Tarzı Yerel Oligarşiler....
Temsil tabanı böylesine daraltılmış bir yönetim modelinin “demokratik” olduğunu ileri sürebilen var mıdır?
Eğer varsa, bu kimselerin ileri süreceği savlar “demokrasi kuramı”nda ve toplumların “demokrasi uygulamaları tarihi”nde kuşkusuz çok ama çok ayrıcalıklı bir yer tutacaktır!
BüTünşehircilik, halkın kendini yönetme hakkının gasp edilmesinden; yönetimde temsilin kabul edilemez ölçülerde daraltılmasından başka bir şey değildir. Bu model, ülkemizin yerel yönetimlerini halktan kaçırıp oligarşik yapıların eline teslim eden bir modeldir.
30 Mart 2014 hazırlıklarında göz önünde tutulması gereken en önemli özelliklerden birincisi budur.
Prof. Dr. Birgül Ayman Güler
CHP İzmir Milletvekili ve PM Üyesi
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları