Tarih:
06.11.2012
Meclis TV Açılsın!
Birgül Ayman Güler, ''Hükümet, işlediği suça son vermelidir''...
Türkiye Büyük Millet Meclisi çalışmaları, MECLİS TV ile halkın denetimine açılmıştı. Hükümet “sus emri” verdi. Başbakan bunun Parti’sinin isteğiyle yapıldığını itiraf etti. Böylece TBMM Genel Kurulu’nu halkın doğrudan izleyerek bilgilenme ve denetleme hakkına büyük bir darbe vuruldu.Hükümet 11 Temmuz 2011 günü bir karar aldı. Yayını 1 Ekim 2011’den itibaren haftada 3 gün 5’er saat ile sınırlandırdı.
TRT Yasası madde 21’de “TBMM ve Açıköğretim Yayınları ile Eğitim ve Öğretim Amaçlı Yayınlar ve Diğer Yayınlar” başlığı altında şu yazıyor: “TBMM faaliyetlerinin hangi ölçüde yansıtılacağı hususu, TBMM Başkanlığı ile Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğü’nce birlikte hazırlanacak protokolle belirlenir.” TBMM Genel Kurulu’nun tüm çalışmaların yayımlamayı öngören protokol 1995 yılında yapılmıştı. Bu anlaşma, yayın süresinin uzatılmasına da olanak veriyordu. Sözlü anlaşmalarla TBMM çalışmaları özgürlükçü bir biçimde genişletilmişti.
24 Mayıs 2011’de, TRT Genel Müdürü TBMM Başkanlığı’na, sanki herhangi bir ilçenin herhangi bir müdürlüğüne seslenir gibi bir dille “yasama organının çalışmalarını yayımlamayı kısıtlıyorum” bilgisi veren kısa – öz bir bildirimde bulundu. Ülkemizin siyasal – yönetsel tarihinde böyle bir mektup örneği yoktur.
TRT Genel Müdürü buyruğu kendi kararlaştırmış, kendisi vermişti. Yaptığı şey, “Protokol”ü canlandırmaktı, o kadar!
Ama Başbakan bu çok yüksek bürokratı yalanladı. Başbakan Erdoğan, iktidarının üçüncü döneminde meclisin sesini kısma kararının kendilerinin talimatı olduğunu şöyle açıkladı:
“Biz geldiğimizde esneme olsun dedik baktık ki tamamen şov manzarası arz ediyor. Halkımızın da şikâyetlerini nazara alarak gerek TRT gerekse TBMM’ye grup başkanvekilliği olarak biz de ilettik. Bizim iktidarımızdan önceki protocol uygulamayakonulmuştur”.
TBMM çalışmalarının, engelsiz – parasız – şifresiz TV üzerinden yayımlanması, halkın temsilcilerini doğrudan denetleme ve halkın geleceğini belirleyen kararlara doğrudan müdahale etme olanağı demektir.
Aynı Resmi Gazete’nin varlığı gibi. Resmi Gazete, alınan kararların herkese, aynı anda, kimse tarafından değiştirilemez aynı içerikle ulaştırılma aracıdır. Bu, kişi, zümre, sınıf kayırmacılığını önlemenin en önemli yollarından biridir.
MECLİS TV ise, çıkan kararları değil daha karar sürecinde olan yasaları bilme olanağı demektir. Yirmibirinci yüzyılda nasıl bir kafa yapısı bunu anlayamaz; bu demokratik kanalı nasıl bir zihniyet “şov manzarası” olarak mahkum edebilir?
“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ise bunun gereğini yerine getirmek, çağa uygun mekanizmaları işletmek, en başta hükümetlerin görevidir.
Hükümet, işlediği suça son vermelidir.
MECLİS TV AÇILMALIDIR! Tüm yurttaşlar kendi evlerini doğrudan izleyip denetlemeli; doğrudan bilgiyle beslenmelidir.
Birgül Ayman Güler
CHP PM üyesi ve İzmir Milletvekili
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları