Açılamıyorum
Şebnem Nur: Özellikle duygusal ilişki yaşadığınız kişinin amiri ya da patronuysanız, ilişki bitiminde onu işten çıkarmayı dahi düşünebilirsiniz.
Bir gülüş bu kadar mı güzel olur!
Hele de bakışları...
Hiç bilmediğim diyarlara götürüyor sanki beni.
O konuşurken, onu seyretmekten ne dediğini duymuyorum bile bazen...
Ama sadece ‘arkadaşız’ işte.
Bunca zaman hiç belli etmedim onu sevdiğimi.
Hiç de bunu söylemeye cesaret edemedim.
Yanıbaşımda ama çok da uzağımda.
Yapamadım bu güne kadar.
Yapamayacağım da anlaşılan!
Açılamıyorum...
Birini beğeniriz. Diğer ‘birileri’nden farklı gelir gözümüze. Gözümüz sıklıkla gördükçe, âşık da oluruz.
İş arkadaşlığı, ortak gruplar, okul arkadaşlığı, vs. sebebiyle muhabbetimiz de ilerler zamanla.
Ama yalnızca muhabbet etmekte, arkadaş olmakta takılı kalır. Özel hayatını, yalnız olduğunu bilirsiniz, ama bir türlü onun yalnızlığını gidermeye resmen aday olamazsınız.
Belki de yersiz korkularınız var ya da reddedilmekten, bu arkadaşlığı yitirmekten korkuyorsunuz. Ancak şu da var ki; siz onu zaten yalnızca arkadaş gözüyle görmüyorsunuz. Onunla her karşılaştığınızda yüreğiniz ‘hop’ ediyor, heyecanlanıyorsunuz, doğal davranmaya çalışıyorsunuz falan...
Özellikle de açılamayan taraf olarak ‘kadın’ iseniz, geleneksel kadın - erkek ilişki rollerinin dışında çıkmaya çekiniyor da olabilirsiniz.
“ İlk adımı erkek atar. “ klişesine dayanarak ilk adımı atmaktan çekiniyor olabilirsiniz. Ancak, sizin yerinize o ilk adımı atma cesareti gösteren bir kadın mutlaka çıkacaktır. Ayrıca o kadının; ilk adımı attığı o ayakla, sizin yalnızca uzaktan bakmakla yetindiğiniz o adamla kıydığı nikahta, adamın ayağına basma ihtimali de yüksektir.
Belki de yalnızca nasıl açılmanız gerektiğini bilmiyorsunuzdur. Açılmaktan kastınız , karşısına geçip “ seni seviyorum” demekten ibaret ise, başka yollar olabileceğini de bir düşünün derim:
▫️Öncelikle en az bir sosyal medya hesabınız vardır. Onu muhakkak takibe alın. Paylaştığı hikayelere hep bakın. Arada bir de fotoğraflarını ‘like’ layın.
▫️ Ortamda; ses tonunuzla onun, sizin için farklı olduğunu hissettirin. Onunla konuşmaya başladığımızda ses tonunuzu bir ton düşürebilirsiniz. Tabii içine düşmeden.
▫️İlgili olun. Beğenileri, zevkleri, okuduğu kitaplar, vs. ortak yönler bulup onlar üzerinde konuşun.
▫️Whatsapp’tan komik videolar, karikatürler gönderin. Cevap yazarsa, başka konular açın.
▫️Dirsek masada, bir el yüzde, boyun hafifi bükük, klasik hayranlık duruşudur. Vücut dilinizi de kullanın. Kadın iseniz, el bileğinizin iç kısmını ona doğru çevirebilirsiniz. Konuşma boyunca da öyle durmayın elbet.
▫️Onunla baş başa kalabileceğiniz ortamlar yaratın. Ofiste, kahve makinesinin yanında yalnızsa; onu orada yalnız bırakmayın.
▫️Şaka yollu takılırken ters davranmayın. Hoşlandığınızı, terslenip trip atarak belli etmeyin. Sizden soğup büsbütün uzaklaşır.
▫️Bir şeyleri direkt söylemek yerine, imada kalmak da isteyebilirsiniz. Hem böylelikle, netice olumsuz olursa, daha üstü kapalı bir biçimde reddedilmiş olursunuz.
Birlikte bulunduğunuz ortamın daimi bir yer olup olmaması, iş arkadaşınız, amiriniz, personeliniz ya da patronunuz olması da bu açılma sürecini etkileyecektir.
Ola ki ilişki bittiğinde aynı ortamda kalmaya devam edip etmeyeceğiniz de dikkat edilmesi gereken bir husustur.
Özellikle duygusal ilişki yaşadığınız kişinin amiri ya da patronuysanız, ilişki bitiminde onu işten çıkarmayı dahi düşünebilirsiniz.
Bu gibi durumlarda, yaşadığınız duygusal ilişki, ne yazık ki size karşı da kullanılabilir. Karşı taraf yaşananları aşk değil de ‘taciz’ olarak etrafa duyurabilir.
Ancak her halükarda; açılmak istediğiniz kişi, normal bir duygusal etkileşimin ne olduğunu bilecek kapasitedeyse, illa ki sizin ona olan ilgisini de anlayacaktır.
Anlamazlıktan geliyorsa da; muhtemelen sizinle olmayacağı, olamayacağı ya da olmak istemediği içindir.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları