Arkadaş kalalım
Şebnem Nur: Ama gelin görün ki bir taraf tamamen kopmak istemiyor.
Kafam biraz karışık...
Bu aralar bir ilişki istemiyorum...
Tamam, istemiyorsan ayrılalım...
Benden kimseye sevgili olmaz...
Ama hayatımdan da çıkma...
Biryerlere gitme aslında...
Arkadaş kalalım...
Bir ilişki biter. Ayrılmak isteyen taraf sizdiniz ya da karşı taraftı. Ama gelin görün ki bir taraf tamamen kopmak istemiyor. Ara ara sizi arasın, mesaj çeksin, görüşsün istiyor.
Sizi sevgili kategorisinden çıkartıp, arkadaş kalmak istiyor. Sizi tamamen hayatından çıkartmak istemiyor. Kendince sebepleri vardır elbet. Ama bu soruyu, arkadaş kalmak isteyen her sevgiliye soramayacağımıza göre, biz bir- iki tahminde bulunalım:
▫️Seninle sevgili olmaya da, kalmaya da gücüm yetmiyor, ama hayatımda kalmanı kaldırabilirim.
▫️Belki zamanla fikrin değişir, tekrar sevgilim olmak istersin.
▫️Sana değer verdiğim için hayatımda kalmaya devam et.
▫️Sebebini ben de bilmiyorum ama, kal işte, tam gitme.
▫️Hemen sevgili olduk, biraz şaşkınım. Arkadaş olmaya geri dönelim.
▫️Annemin evinden taşınana kadar arkadaş kalalım.
Sonuçta bir ilişki bittikten sonra, bu bitişi kabul etmek için bir süreç atlatmak gerek. Yüreğimizi soğutmanız gerek. Eğer gerçekten âşık olduysanız, unutmaya da çalışacaksınız.
Bu süre zarfında ondan gelen “kanka naber yaa” mesajı sizi nasıl bir karmaşaya sokar? Laf bir süre sonra dönüp dolaşıp gene aşka gelmez mi?
Eğer ki arkadaş kalmak istediğiniz sevgilinizin; hayattaki konumu, entellektüel bilgisi, insanlığı, dostluğu güzel ise; onunla aşkı “yaşamak istememek” düşündürücüdür. Ama bir şekilde, kendinizden kaynaklanan sebeplerle , ona bir yetememezlik varsa, ayrılığın hemen ardından arkadaş kalmak mümkün olmayacaktır.
İkinizin yaşadığı şey gerçekten aşk ise, aradan ne kadar zaman geçerse geçsin arkadaş kalmak mümkün olmayacaktır. Çekeceğiniz bir “arkadaşça” mesaja bile kalpli bir emoji yerleştirmek isteyeceksinizdir.
Hadi bir de arkadaşça buluşup bir kafede oturdunuz diyelim. Bir zamanlar aşkla baktığınız o gözlere, siz bakmasınız da gözleriniz aşkla bakmaya devam edecektir.
Elleriniz ellerine değdiğinde, bir daha ayrılamıyorsa da gene sevgili olmuş olursunuz.
Duyguları ne denli derin yaşadığınızla da ilintili bir durumdur. Hayatınızda hep arkadaş olarak kalmış karşı cinsten biriyle, muhtemelen hep öyle kalmaya devam edeceksinizdir. Çünkü ona karşı duygusal hiçbir şey hissetmemişsinizdir.
Ama sevgiliniz olmuş olan biri, kalbinize de girmeyi başarmış biridir. Duyguların küllenmesi zordur.
Hayatınızdan çıkarmaya razı olmadığınız biriyle, sevgili kalmaya devam edin derim. Çünkü böyle bir durumda ayrılmanıza sebep, muhtemelen dışsal kaynaklardır.
Maddi sebepler, fiziksel uzaklıklar, kültür farkları, elalem ne der... Aşk kolay bulunmaz oysa. Kolay kolay da âşık olunmaz.
Yalnızca dışsal sebeplerle biten bir ilişki, daha çok acı verir insana. Çünkü siz hâlâ birbirinizi seviyorsunuzdur.
Evet, çoğu zaman yalnızca âşık olmak yetmez aşk yaşamak için.
Zannedersem burada da aşkın büyüklüğü devreye girmiş oluyor.
Dışsal sebepler, âşık olduğunuz kişiden ayrılmaya neden olmadan önce, mevcut şartlarınızı konuşun onunla.
“O, böyle bir hayatı, bu evi, bu mahalleyi sevmez, benimle bu şartlarda yapamaz.” diye düşünüp tek başınıza karar almadan önce ona da sorun.
Onunla arkadaş kalıp, sizin soramadıklarınızı ona sorabilen birine, onu kaptırmayın.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları