Ayrılık nasıl gelir?

Şebnem Nur; Aşkla, tutkuyla başlayan kimi ilişkilerde de ayrılık çalar bazen kapıyı. İçimizden gelmeyen pek çok şeyi de yapmayız aslında aşk hayatımızda. Bu yüzden de pek tamiri olmaz aslında ilişkideki yıpranmaların.

Pek de yalnız kalmayalım diye başladığımız bir ilişkiydi.
Sanırım...
Bu yüzden de uyumumuz, ortak zevklerimiz, gelecek planlarımız, vs.
Nasıl diye de bakmadık.
Birbirimizin hayatındaydık, evet ama;
Sanki birimizden biri ‘daha iyisini’ bulduğunda gidecek gibiydi.
Bu sebeple de, eller ellerde; gözler başka yerde
Yaşamaya başladık bir müddet sonrasında.
Ayrılma ihtimalini falan da düşünmüyorduk.
O zaten adım adım geliyordu aslında.

Yalnız kalmaktan korkar bazen insan. Yanlış yapmanın, yalnız kalmaktan çok daha korkutucu olduğunu unutuverir. Yanlış arkadaşlıklar, yanlış aşklarla oyalanır. İçine de sinmez hiçbiri. İçten içe o da bilir hata olduklarını. Çok da uzun ömürlü olmazlar haliyle de böyle olunca. Adım adım gelir kopuşlar. Bitme ihtimali çok daha yakındır.

Aşkla, tutkuyla başlayan kimi ilişkilerde de ayrılık çalar bazen kapıyı. İçimizden gelmeyen pek çok şeyi de yapmayız aslında aşk hayatımızda. Bu yüzden de pek tamiri olmaz aslında ilişkideki yıpranmaların.

Aşk ve sadakat duruken de gelir ayrılık. Bazen de farkında olmaz insan kendinden uzaklaştırmaların. Nerde hata yaptım acaba bile der hatta.

▫️ Yalnız kalma korkusu: Bu sebeple size pek de uymayan, size fiksel ve/ veya ruhsal rahatsızlık vermekte olan yahut zarar vereceği belli olan bir kimseyle ilişkiyi devam ettirme hatasına düşmek. İlişkide verdiği emeğe kıyamadığı için ayrılmayıp günden güne batmak.

▫️ Kör dövüşüne girmek: Bana bunu dedi, ama aslında şunu demek istedi, şunu şöyle yaptı çünkü beni sevmediğini göstermek istedi... Gibi gibi sorunların ‘konuşulmaktan’ kaçınıldığı ilişki türü. Neden ayrılındığı bile gerçekten bilinemez çoğu zaman.

▫️ Çözülmeyen sorunlar: Aynı problem yüzünden kısa zaman aralıkları içinde en az 3 defa çatışma yaşadıysanız, ilişki tehlikededir demektir. Özellikle de bu sorunun peşi sıra küslükler, kızgınlıklar ve kırgınlıklar devam ediyorsa.

▫️ Geçmişi kurcalamak: Sizden önceki ilişkileri, yaşam tarzı, beğenileri, zevkleri... Belki hakikatleri anlattı, belki de abarttı! Hayatım boyunca tanıştığım herkeste seni aramışım meğer. Ama onların hiçbiri sen değildin ve ne şanslıymışım ki seni tanıdım, deyin. Özellikle de hayatınızın geri kalanını paylaşacağınız kişiyi bulduğunuza da inanıyorsanız, gayet güzel bir açıklama olacaktır.

▫️ Aileler: Senin ailen, benim ailem. Çekişmeler, önde tutmalar, önemsememeler, dolduruşa getirmeler, husumet, kavga yaratmalar. Siz yeni bir aile kurmuş oldunuz. Öncelikleriniz de değişmiş oldu. Bunu kabul edin. Evinizde yaşanan evinizde kalsın.

▫️ Beyin farkı: Kadınlar ayrıntıcı, erkekler yüzeyseldir. Kadınların hassasiyet gösterip; alındığı, kırıldığı, yaralandığı bir mevzu erkekler için önemsiz olabilir. Hatta farkında dahi olmayabilirler. Bu yüzden de kadınlar; kırıldığınız, küstüğünüz şeyleri dile getirin. Uzatmayın. Erkekler de, bizi kıran, üzen şeyleri dile getirdiğimizde de bunu AKLINIZA YAZIN. Kırmakta, küstürmekte tekrara düşmeyin.

▫️ Sadakatsizlik: Eskilerden gelen, yenilerden çıkan, sosyal medya, iş ortamı, sosyal ortam. Yok sadece yazıştık, yok bir kere buluştuk, yok tensel, yok tinsel... ‘Başka biri’ demenin ne demek olduğunu bilecek yaştayız. Neler aldatma sayılır diye de biliyoruz sanırım.

▫️ Aşağılama, dalga geçme: İşi, ailesi, kilosu, fiziksel bir kusuru, konuşma tarzı... saygı bittiyse, kalmanın ne âlemi olabilir?

▫️ Cimrilik: Yıldönümü, doğumgünü, bayram, temel bir ihtiyaç, tatil... para hesabı mühimdir; ama koklatmıyorsanız, sıkıntı.

▫️ Kilisel hijyen: Sinekkaydı seviyorsa, bir banyo yap, dişlerini fırçala, iç çamaşırını değiştir... Fiziksel olarak bu hayatta en yakın olduğunuz kişinin, bedeniniz üzerinde de belirli hakları ve talepleri olabiliyor. Hassasiyet gösterdiği mevzulara dikkat etmeniz, aranızdaki bağın gevşememesine sebep olacaktır.