loading
close
SON DAKİKALAR

Bir aşk nasıl olmalı?

Şebnem Nur
Tarih: 16.06.2019
Köşe: Psikolog'dan denemeler
Kaynak: www.istanbulgercegi.com

Şebnem Nur: Tüketmeye değil. Bir ilişkinin yaşandığını mı yoksa tüketildiğini mi belirlemek kolaydır aslında:

Yeni birini buldum!
Şöyle uzun boylu, iyi eğitimli.
Daha tanışalı iki hafta oldu.
Ama her gün arayıp soruyorum,
İşyerine gidiyorum...
Daha şimdiden tüm gömleklerinin ütüsü bende!
Hep onunla olmak istiyorum.
Gerçi son üç gündür biraz soğuk davranıyor.
Nedendir, anlayamadım oysa!

Aşk yaşamak güzel şeydir. Özellikle de ‘uyum’ en başta yakalanabilmişse. İlgi göstermek, ilgi bulmak. Birlikte geçirilen hoşça vakitler...
Ama aynı zamanda da “aşk”, ilerlemeli bir mevzudur. Doğal bir akışı vardır. Sağlam bir ilişki olması için belirli adımlar izlenilmelidir. Bir kadına, tanıştığınız gün açılırsanız, reddedilme olasılığınız yüksek olur. Hele de evlilik teklifi! Yangından mal mı kaçırıyorsunuz?
‘Flört’ dediğimiz güzel bir süreç vardır. Ne arkadaşınızdır ne de sevgili. Birbirinize henüz tam manada açılmamışsınızdır ama, ikiniz de diyaloğun nereye varacağını biliyorsunuzdur. Pek de uzun tutulmaması gereken bir süreçtir. En fazla üç ay.
Sonra da ilişki başlar işte. Adını koymuş olursunuz. Onda sevdiğiniz bir özelliğe göre ona isim takabilirsiniz. Mesela: Güzel Gülüş! Merak etmeler, neredeyse her gün aramalar, vakit buldukça buluşmalar başlar.
Bu süre zarfında ‘flört’ döneminde tanışılan kişinin, sevgiliniz olduktan sonra karakter olarak ‘mutasyona’ uğramaması önemlidir. Kibar, toleranslı olan kişinin gidip de yerine sorgucu ve kısıtlayıcı birinin gelmiş olması, tam anlamıyla hayal kırıklığıdır.
Ayrıca, sevgiliyle yapılmak istenilen şeylerin de, birlikte olma süreciyle uyum içinde olması önemlidir. Sevgili olduktan sonraki ikinci hafta tatile çıkılması tartışmalıdır. İlişkinin daha ilk aylarında ailelerin tanıştırılması da.
Makul sürecin ne olduğunu, elbette ki ilişkiyi yaşayan taraflar “ortak” bir şekilde belirler. Burada mühim olan şey, ilişkiyi yaşamaya istekli olmaktır. Tüketmeye değil. Bir ilişkinin yaşandığını mı yoksa tüketildiğini mi belirlemek kolaydır aslında:

▫️Eğer ki taraflardan biri, ilişkinin başında gösterdiği ilgiyi zamanla kaybetmeye başladıysa.
▫️Birlikte dışarıda geçirilen vakitler azaldıysa.
▫️Günler süren arayıp sormamalar oluyorsa.
▫️Hep aynı maksatla buluşuluyorsa. Yalnızca sinemaya gidiliyor ya da akşam yemeğine çıkılıyorsa.
▫️Ortak ilgiler ayrı ayrı yapılıyorsa.

İlişkinin pek de uzun sürmeyeceğini ne yazık ki söyleyebiliriz. Bir de, özellikle biz kadınlar, gereksiz bir “ilişkiyi kurtaracağım” mücadelesine de giriyoruz.
- Alttan almaya çalışmalar
- Üste çıkmaya çalışmalar
- Sabır, geçer...
- Yeni saç rengi, modeli
- Estetik müdahaleler
- “Bu nasıl ilişki” sitemleri.
- “Biz ne olacağız” sorguları

Zaten buraya kadar geldiyse, muhtemelen pek de toparlanamaz. Duygusal ilişkilerin farklı bir doğası vardır. Yoluna girer “gibi” görünüyorsa, çoğunlukla evlilik ve çocuklar sebebiyledir.
Ama yalnızca sevgiliyseniz ve artık bir şeylerin koptuğunu da hissediyorsanız, muhtemelen toparlanmayacaktır.
Nerde koptuğunu keşfedip oraya düğüm atabilirseniz, bir ihtimal kurtarırsınız. Ama netice olarak, sizin gösterdiğiniz özeni karşı taraf göstermiyor ya da gösteremiyorsa, ilkin nelerden hoşnut olmadığınızı dile getirin. Belki de sizi üzdüğünün farkında değildir.
Ama eğer ki yapmaya devam ediyorsa, siz de kendinizi boş yere yıpratmamalısınız.

 

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları