Bumerang Gibi Aşklar

Şebnem Nur; Ne ayrılma, ne de kavuşma! Hep birbirimize dönmüşüz, Hep döne döne birbirimizi bulmuşuz. Saplantı, takıntı, bağımlılık? Ne denir ki buna?

Birbirimizi görür görmez başlamıştı her şey.
Hiç bu kadar uyumlu olduğum biri daha olmamıştı.
Sonra yollarımız ayrıldı, ama hâlâ aklımdaydı.
Neredeyse bir yıl sonra tesadüfen,
Bir yakınıyla karşılaştığımda onu sordum.
Aynı yerde olduğunu öğrendiğimin haftasına gittim yanına.
Sonra gene başladık gibi oldu.
Hâlâ üniversite sınavına hazırlanıyor diye vaktini almak istemedim.
Sınavdan sonra görüşürüz dedim.
Öyle de yaptım zaten.
Ama iyi bir sonuç beklemiyor diye kompleks yaptı kanımca.
Görüşmek istemedi, ben de üstelemedim.
Böylece de gene birkaç yıl geçti.
Sonra sosyal medya marifetiyle bulduk birbirimizi.
Arkadaşlık isteğini onayladığım gün telefonlaştık.
Birkaç gün sonra da buluştuk.
Onca yıl hiç ayrı geçmemiş gibi,
Hiç ayrı kalmamışız gibi.
Tatile gelmiş meğer.
Artık ayrı ülkelerdeymişiz.
Ama gene de kopmadık birbirimizden.
O kalmayı düşündü, ben gitmeyi, birbirimiz için...
Sonra gene ayrılık!
Bir haber, like, hikayeye bakma,
Ayrı yerlerde olsak da ayrı kalmaya dayanamamaktan sebep.
Hep gene bir araya gelme.
Yıllar böyle geçer miymiş?
Geçermiş!
Ne ayrılma, ne de kavuşma!
Hep birbirimize dönmüşüz,
Hep döne döne birbirimizi bulmuşuz.
Saplantı, takıntı, bağımlılık?
Ne denir ki buna?

       Olur öyle bazen. Ne doğru düzgün başlayan, ne de doğru düzgün biten bir ilişki çalar kimi zaman kapınızı. Siz dönersiniz o kabul eder, siz gidersiniz o gelir falan...
       Ama yıllar geçse de elinize bir şey geçmediğini görürsünüz çoğu zaman. Alışkanlığınız olmuştur. Tehlikelidir. Özellikle de aile kurma, çoluk çocuğa karışma niyetindeyseniz.
       Birine en fazla üç kez şans tanınmalıdır kanımca. Kısır döngüye girdiğini, hep başa döndüğünüzü anladığınızda böylesi bir hastalıklı ilişkiyi bitimek, en akıllıca yol olacaktır.