Cebinde Akrep Var

Şebnem Nur; Gözümüze güzel gelen, gönlümüzde de yer ettiğinde tatlı bir heyecan sarar bünyemizi. O da bana karşı bir şeyler hissediyor mu, aklında mıyım, başlayacak mıyız, nasıl olacak, nasıl gidecek?

İlk birkaç hafta her şey iyiydi.
Yemeğe çıkmalar, arabasıyla gezdirmeler.
Ama sonra sonra; yok şurda oturmayalım,
Yok şuraya gitmeyelim.
Mis gibi ev varken sinema, restoran niye?
En son elime tutuşturduğu yarım simit ile
Sahilde bir gezintiye çıktık.
Kağıt helva bile almadı tatlı niyetine.
İlk günlerdeki bonkörlükten eser yok artık.
Arabasıyla evime bırakması şöyle dursun,
Yanında akbil yüklerken,
Dur bende bozuk var, bile demiyor.
Gönlünde yerim var mı bilemem ama,
Cebinde kesin akrep var.

Gözümüze güzel gelen, gönlümüzde de yer ettiğinde tatlı bir heyecan sarar bünyemizi. O da bana karşı bir şeyler hissediyor mu, aklında mıyım, başlayacak mıyız, nasıl olacak, nasıl gidecek?

Salt aşk ise aradığınız, eğer birbirinize denk de duruyorsanız, cüzdanın pek de önemi yoktur ilk zamanlarda.

Seviyorsanız, yetinirsiniz. Kendi yetinme raddeniz nereye kadar ise elbet.

Ama eğer ki imkanı olmasına rağmen ‘cimrilik’ ediyorsa; hesabı ödemeyi, masrafları, vs. çoğunlukla sizin üzerinize yıkıyorsa, yahut masraf çıkacak yerden kaçıyorsa, size olan aşkını da bir sorgulayın derim.

Böyle bir kimseyle evlilik kararı almayı da iki kere düşünün. Çünkü, aldığınız alacağınız; düğün öncesi ondan ‘kopartabildiklerinizden’ ibaret olabilir.

Özellikle de kendi hayatınızı kazanmıyorsanız.

İmkanı olan bir insan, sevdiğinden malı sakınmaz çünkü. Verebildiği kadarını verdiğini de bilirsiniz zaten. Geldiği hayat şartları, içinde bulunduğu durum, onu bu hale getirmiş olabilir. Ama sizi bu cimrilik kıskacından ayrı tutması, sizi sevdiği ve size değer verdiği anlamına da gelecektir.

Eğer ki hayatınıza giren kişinin cimriliğinden yakınıyor iseniz, bazı şeyleri baştan konuşmakta da yarar vardır. Çünkü sizin gerçekten ihtiyacınız olan bir şeyi almayabilir, sağlık sorununuzu önemsemeyebilir, çocuğunuzun eğitimine kıymet vermez, tatil yüzü göremezsiniz, pahalı parfümlere hasret kalırsınız, cebinize koyduğu paranın da hesabını daima verirsiniz.

Kemer sıkmaya ihtiyaç yokken bile kemer sıkan bir insan, bu hayatın olağan keyfinden yoksun kaldığını dahi idrak edemeyen ve kefenine cep diktirme gayesinde bir kimsedir en fazla.