Didikleyen Sevgili
Şebnem Nur; Düşük doz kıskançlıklar iyidir, ilişkiyi ayakta tutar. Ama eğer ki sonu gelmeyen şüpheler neticesinde, nedensiz kaygılanılıyor ve didiklemeler bitmiyorsa, o ilişkinin sağlıklı olduğundan pek de söz edilemez.
Onun yanındayken telefonuma çağrı ya da mesaj geldiğinde muhakkak dikkat kesilir.
Ben orada olmadığım zamanlarda; çantamı, ceplerimi yoklar.
Sosyal medyada, beni takip eden, ama şahsen tanımadığım kimselerle ilgili sorular sorar. Örn:” O Hintli kim?”
Dahası, yorum yazıp beğeni yapanlarla ilgili de sorular sorar.
Hatta kimi zaman hızını alamayıp, onlara dahi ulaşır.
İş arkadaşlarımı tanımak ister.
Hâlâ görüşmekte olduğum okul arkadaşlarımı...
Komşularımı, akrabalarımı...
Sokağın köşesini mesken tutmuş patili dostu dahi merak eder!
Sanki tüm hayatı, benim çevremde kimlerin olduğunu öğrenmekle geçiyor.
Evet, düşük doz kıskançlık ve şüphe de sezinliyorum elbet ama;
En sonunda bana:
“ Ben kimim aslında, beni ne kadar tanıdığını zannediyorsun, neden ben, neden benimlesin?” diye sorması?!..
Düşük doz kıskançlıklar iyidir, ilişkiyi ayakta tutar. Ama eğer ki sonu gelmeyen şüpheler neticesinde, nedensiz kaygılanılıyor ve didiklemeler bitmiyorsa, o ilişkinin sağlıklı olduğundan pek de söz edilemez.
Ya özgüven eksikliğinden dolayı kendisini, sadık kalınmaya layık görmüyordur, ya bilinçaltında ‘aldatılma’ isteğinde olduğu için, sizin bunu gerçekleştirmenize çalışıyordur, ya da patolojik sebepten; herhangi bir kanıt bulunmasa da, sizin onu aldattığınıza inanıyordur.
Ya da aslında; kendisi size sadık kalmadığı için, sizi de kendisi gibi ‘ihanetbaz’ zannediyordur.
Böylesi bir durumda, sizin ona, size davrandığı gibi davrandığınızda takındığı tavır önem arz etmektedir. Eğer kızıyor, ters davranıyorsa, muhtemelen kendisinin sakladığı birşeyler vardır.
İlişkiniz boyunca, hep sizi, kendinizle ilgili konuşturmakla meşgul ediyor ve kendisinin açıklarını yakalamanıza fırsat tanımıyordur.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları