Dolandırıcı Sevgili

Şebnem Nur; Artık bilgiye çok daha kolay ulaşılıyor. ‘Birini bulmuş’ olmanın rehavetine yahut ‘kaçırma korkusu’na düşmeden, daha büyük kayıplar vermemek adına kime güvendiğinize dikkat edin derim.

İlişkimiz sıkıntılı değildi ama,

Bana hep bahsederdi...

Tehdit alıyorum, borçlarım var, sıkıntım var diye.

Sevdiğim için, üzülürdüm haline.

Sonra bir gün, gece yarısından sonra telefonum çaldı.

Arayan oydu...

Arka fondan gürültüler, bağrışlar...

“Rehin alındım, kaçırıldım, can güvenliğim tehlikede...”

“Şu hesaba, bankada ne kadar paran varsa lütfen yatır.”

Elim ayağıma dolaştı, ne yapacağımı şaşırdım.

Hiçbir şey düşünemedim...

Sadece dediğini yaptım.

Sonra sabah olunca aradım, telefonu kapalıydı.

Avukatıma ulaştım, araştırayım dedi.

Ne borcu varmış, ne de hayatı tehlikedeymiş.

Sırf paramı almak için aylardır kurduğu tezgahı işletmiş sadece.

Hiç kimliğini ondan isteyip de bakmadım.

Hiç işyerine uğramadım.

Tanıdığım adam ‘o’ değilmiş meğer.

Dolandırıldım!

       Yanınızda olmasından huzur duyduğunuz, ailenizden sonra en çok güveneceğiniz kişi olmasını istediğiniz sevgiliniz, kimi zaman hiç ummayacağınız izler bırakabiliyor hayatınızda.

       Nasıl bir plan, nasıl bir kumpastır bu? Aşkın getirdiği güveni ve teslimiyeti suistimal etmek!

       Sonrasında yaşattığı travma sebebiyle psikoterapi görmeye ihtiyaç duyulacak bu ve benzeri pek çok olay yaşanıyor artık. Karşımızdaki kişinin, bizim onu; yalansız, hesapsız sevdiğimiz gibi, onun da bizi sevdiğine inanmak istiyoruz.

       İlişki bozulur, alınır, kırılır, küser diye; yaptıklarının ya da söylediklerinin aslını araştırmıyoruz. Zaman kaybı ve koskoca bir hüsranla karşılaşabiliyoruz sonra.

       Artık bilgiye çok daha kolay ulaşılıyor. ‘Birini bulmuş’ olmanın rehavetine yahut ‘kaçırma korkusu’na düşmeden, daha büyük kayıplar vermemek adına kime güvendiğinize dikkat edin derim.