Eskiden Aşklar

Şebnem Nur; Sanal gerekçelerle bitmezdi o zamanlar ilişkiler. Kızgınlıklarımızı hemen yansıtmazdık sevgilimize. O zamanlar o kadar da kızmazdık zaten ona. Onun da yolda gördüğüne gözü takılınca söyle bir bakardı sadece. Şimdiki gibi takibe alamazdı.

Çok değil, bundan yaklaşık on yıl kadar önce,
Sosyal medya uygulamaları yeni yeni hayatımıza giriyordu.
Yani; o kadını niye takibe aldın,
Niye her paylaşımını like’lıyorsun,
Neden o profile yorum yazıyorsun derdi yoktu.
Yanımızdayken başkalarına bakınca,
Kıskançlığımız tutuyordu sadece.
Sms ile haberleşirdik.
Cevap yazmasa da okuduğunu bilirdik,
‘Okundu’ ibaresine ihtiyaç duymadan.
Hem, çevrimiçi derdi de yoktu o sms’lerde.
Telefonu elinde mi değil mi,
Ancak çağrımıza cevap verdiğinde bilirdik.
‘Etiketlenme’ derdimiz de yoktu o zamanlar.
Sevgilimiz; arkadaş ve akrabalarımızın tamamına yakınını da tanımazdı.
Bittiğinde fotoğraflar yırtılır,
Telefon numarası silinirdi.
Engellemez yahut engel yemezdik.
Daha da eskilere gidersek eğer,
Evin salonundaki telefondu tek iletişimimiz.
Eğer kordonu uzunsa, konuşacağımız zaman
Odamıza kadar götürürdük.
Araması için uygun saati söylerdik.
Başka zamanlarda arayasımız geldiğinde,
Ama telefona çıkan o olmadığında,
‘Kızararak’ yanlış aradım, deyip kapatırdık.
Ama ‘anne’ de biliyorsa artık,
Bir- iki hâl hatır sorardık müstakbel kayınvalidemize.
Sanal gerekçelerle bitmezdi o zamanlar ilişkiler.
Kızgınlıklarımızı hemen yansıtmazdık sevgilimize.
O zamanlar o kadar da kızmazdık zaten ona.
Onun da yolda gördüğüne gözü takılınca söyle bir bakardı sadece.
Şimdiki gibi takibe alamazdı.