Gidemem Değil, Duramam!
Şebnem Nur; Aslında her ilişki kabak gibi ortadadır. Gönül işleri, standart insan ilişkilerinden, hatta dostane ilişkilerden çok daha farklı olduğundan; insanların yüzlerini aslında “hiç” gizleyemedikleri yegane ilişki türüdür.
Daha ilk buluşmamızda biraz sinirli gözükmüştü gözüme.
Trafikten, ortamdan, ilk buluşma heyecanından diye düşünmüştüm.
Ben bir şey yemeyeceğim, sen de bir çay iç istersen demişti.
İlk buluşmada ciddiyeti bozmak istemiyor galiba diye düşünmüştüm.
Sipariş ettiğimiz “çay “bardağa biraz dökülmüş halde gelmişti.
Yanına çağırdı garsonun ne ahlakı kaldı, ne zekası, ne de maaşını hak etmesi…
İnsanların, işlerini ciddiyetle yapmalarına önem veriyor diye düşünmüştüm.
Buluşma sonrası gideceğim yer, güzergahının tam da üzerindeydi.
Ancak, üzerimde o kadar nakit olup olmadığını, ulaşım tercihimi ne olduğunu sormadan;
Beni yol üstündeki bir taksiye bindiriverdi.
Olası kilometreyi hesaplayıp, taksiciye para dahi vermeden hem de!
“Allah Allah ne tuhaf iş” diye ilkin o zaman düşünmüştüm.
Ama iyi bir işi, iyi muhitte bir evi, iyi bir geliri, iyi bir ailesi olduğundan;
Ailem, aman kaçırma bu oğlanı(!) dediğinden ve;
İlk buluşma sonrası ilk arayan olduğundan dolayı,
Devam etme kararı aldım.
Ama her buluşma; bir öncekinden daha kötü bir hâl alıyordu.
Seçilen mekan, aç kalmalar, her an birine çatacak beklentisi, cimriliği, düzgün yapamadığı sakal tıraşı, yağlı saçları, patolojik mahiyette sorunları olduğunu da düşündürdü bana.
Maddi refahından, kendisinin bile faydalanmadığı biriyle birlikteydim.
Bir ömür geçer miydi böylesi ile!
Gitmeyi bırak, durulur muydu asıl!?
Aslında her ilişki kabak gibi ortadadır. Gönül işleri, standart insan ilişkilerinden, hatta dostane ilişkilerden çok daha farklı olduğundan; insanların yüzlerini aslında “hiç” gizleyemedikleri yegane ilişki türüdür.
İşaretleri, sinyali boldur. Düzelecek, yoluna girecek hiçbir şey de yoktur. Neyle karşılaştıysanız odur ve öyle de gidecektir.
Söz kesince, nişan takınca, nikah kıyınca, çocuk olunca, ikincisi olunca, üçüncüsü olunca hiçbir şey düzelmez. Bilakis daha da kötüye gider.
Bu dünyaya kimse kimsenin kahrını, yüzünü, derdini, nazını, kaprisini çekmeye gelmedi.
Zaten tüm bunları yaşama ihtimaliniz yahut hali hazırda yaşamakta olduğunu söz konusuysa; rahata falan da ermemişsinizdir. Ne takarsanız, ne giyerseniz, ne sürerseniz, nerede otursanız oturun; zülüm altındasınızdır.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları