Gökkuşağı Aşklar
Şebnem Nur; Yanlış bedende olma inancı, ruha da ağır gelir çoğu zaman. Panik bozukluk, anksiyete, depresyon, suçluluk duyguları, intihar. Kişinin, kendi özgür iradesiyle seçmediği ve her hangi bir dışsal etkenden de kaynaklanmayan bu durum, psikolojinin de ilgi alanına girmektedir.
Mahalle oyunlarında futbola hiç ilgim yoktu.
Vücudum incinir diye oynamak istemezdim.
Atlamalı, zıplamalı, vurdulu kırdılı oyunlar da,
Hiç ilgimi çekmezdi.
Benden üç yaş küçük kızkardeşime katılıp,
Onun arkadaşlarıyla evcilik oynamayı severdim.
Bir bayram arefesi işlerinin yoğunluğundan annem;
Kardeşimle beni birlikte banyoya soktu.
İlk o zaman anneme sorduğumu hatırlıyorum:
“ Kardeşiminki neden benden farklı?” diye.
“ Çünkü sen erkeksin oğlum.” demişti bana.
İlk o günü fark etmiştim,
Yanlış bir bedende olduğumu.
İnsan, toplum içerisinde ‘cinsel kimliği’ ile çok da fazla yer almaz. Evet, elbette giyim tarzımızla pek çoğumuz kadın ve erkek olarak ayrılabiliriz. Ama, okul hayatımızda karma eğitimdeysek, cinsiyet özelliklerimizin öne çıkmadığı bir mesleğimiz varsa, sokakta yürürken ya da bir kafede otururken; cinsiyetimizin ne olduğunun bir önemi yoktur.
Bununla birlikte; bazı kimseler, çocukluk çağlarından itibaren kendilerinde bir şeylerin yanlış olduğunu fark ederler. Annesi ona araba alır, fakat o, kız kardeşinin bebekleriyle oynamayı seçer. Komşunun oğlu yerine komşu kızına âşık olur. Büyüdükçe karşı cinse dönüşeceğini zanneder hatta.
Böyle bir birey, erkek olduğu takdirde toplum karşısınaki işi daha zordur: Çene genişliği, gırtlak kemiği, yapılı omuzları, dar kalçaları ve kalın sesine rağmen kadınsı görünme isteği, toplumun onu başka bir yere koymasına neden olur.
Ancak, böylesi bir tercihte kadınların erkek özelliklerine bürünmesi daha kolaydır. Çelimsiz, köse, ince yapılı ve ince sesli erkekler de mevcuttur çünkü.
Toplumsal olarak yargılanmaya, dışlanmaya ve ötekileştirilmeye en yatkın gruptur. Aile, akrabalar, oturdukları semt gibi mecralardan dışlanmaları gayet olasıdır.
Yanlış bedende olma inancı, ruha da ağır gelir çoğu zaman. Panik bozukluk, anksiyete, depresyon, suçluluk duyguları, intihar...
Kişinin, kendi özgür iradesiyle seçmediği ve her hangi bir dışsal etkenden de kaynaklanmayan bu durum, psikolojinin de ilgi alanına girmektedir.
DSM- IV- TR Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı’nda, “Cinsel Kimlik Bozukluğu” başlığı altında değerlendirilmektedir.
Yönelmiş olduğu cinsel eğilimlerden rahatsızlık duyan; toplumun genel kabul gördüğü cinsel kimliklerden her hangi birine dahil olamayan bir birey, zaman zaman psikolojik destek almayı da elbette düşünmelidir.
Burada ana tanı özelliği şudur: “ Diğer cinsiyetten olma isteği ya da ısrarı biçimindeki karşı cinsiyete güçlü ve sürekli bir özdeşim kurma kanıtı bulunmalıdır.”
Tanı konması için psikolojik testlerden de destek alınabilir.
Eğer kendi cinsel kimliğinizle barışıksanız; mevcut cinsiyetinizin gerektirdiği gibi giyinip süslenir, duygusal ve cinsel ihtiyacınızı karşı cinsten bir partnerle karşılarsınız. Cinsel kimliğiniz üzerinde düşünmezsiniz bile. Zaten ilk âşık olduğunuzda 5-6 yaşlarındaydınız ve o kişinin de karşı cinsten olduğunu biliyordunuz.
Ancak; “Cinsel Kimlik Bozukluğu” bulunan bir birey için bu hâlini kabullenmek hiç de kolay değildir. Hatta çoğu zaman bu özelliklerini, uzun yıllar boyunca ailelerinden saklayabildikleri görülmüştür.
Ailelerin bu durumu öğrendiklerinde, ebeveynlik rollerini yargıladıkları, ana- baba olarak kendi kendilerini suçladıkları da zaman zaman görülmektedir.
Mevcut cinsel kimliğinde kalacağı, yahut tıbbi ve görsel olarak karşı cinsin özelliklerine bürünmek isteyip istemeyeceği de ayrıca incelenmesi gereken bir konudur.
Böyle bir kimse, aşağıdaki kimi durumları kendinde barındırıyorsa, profesyonel bir destek almayı da düşünmelidir:
▫️ Aklın daima cinsel kimliği ile meşgul olması, karşı cinsten olma isteğinin ısrarlı ve yineleyici bir şekilde süregelmesi.
▫️ Suçluluk duygusu, birbirinin zıddı olan düşünceler içinde bocalama.
▫️ İçinde bulunduğu durumun ruh sağlığını bozmaya başlaması. Depresyon, kaygı bozukluğu sergilemeye başlamak.
▫️ Yetiştiği çevre, bulunduğu sosyal ortam itibariyle cinsel yönelimini gizleme çabası. Anlaşılmaması için gereğinden fazla çabalamak ve netice itibariyle aşırı kadınsı ya da erkeksi rollere bürünmek.
Psikoloji ekolünde zaman zaman “ öz doyum” tekniğini psikoterapide kullanmak suretiyle; vakaların cinsel kimliğinin bedenle uyumlu hâle getirilebildiği gözlemlenmiştir.
Ancak burada önemli olan; bireyin, “kendisine ruhsal yönden” zarar vermekte olan bocalamalardan kurtulup; mevcut kimliğinin ne olacağına, kendi ruhsal durumunu tanıyıp anladıktan sonra karar vermesidir.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları