Görücü Usulü

Şebnem Nur; Günümüzde, az da olsa şahit olunan bir evlilik çeşididir görücü usulü. Her hangi bir sebeple karşı cins ile iletişime geçebilmekten yoksun kimselerin, bu görevi ebeveynlerine yahut aile büyüklerine yükleme işidir.

Bir aile dostumun akrabasıydı.
Müstakbel eşimin annesi sağa sola haber salmış.
Oğluma eli yüzü düzgün bir kısmet diye.
Sonra da lafı anneme açmışlar.
Annem de babama.
Çağır gelsinler, demiş babam.
En son da ben öğrendim.
İlkin onu, beni istemeye geldikleri gün gördüm.
Kahve ikram ederken yüzüme baktı.
Sonraki sohbetlerde sadece bir kere göz göze geldik.
Vedalaşırken de durup iki çift laf etmedi bile.
Ailesinden utanıyordur diye düşündüm.
Önce sözlendik, sonra nişan.
Babamın da haberdar olmasıyla her hafta çay bahçesinde buluşuyorduk.
İş icabı görüşme tadında geçiyordu sohbetler.
Ama işi, geliri iyiyidi, ev kendinindi.
Benim de yaşım gelmişti, kocam olacaktı işte.
Beni istemelerinden düğüne kadar üç ay zaman geçirdik.
Toplasam on kere bile baş başa kalmadık.
Çeyiz, oturma odası, kına, gelinlik modeli derken,
Zaman da çabucak geçiverdi.
Evlendik...
Aslında onu hiç tanımıyordum.
O da her şeyi usulen yapmış gibiydi.
Evliliğimiz boyunca her şeyi görev sayarak yapıyordu.
Evlendikten üç ay sonra bana,
Sen hâlâ hamile kalmadın mı, diye sordu.
Kimi zaman bir yılı bile buluyormuş, dedim.
Öyle şey mi olur, ben gerekeni yapıyorum, dedi.
Tuhafıma gitmişti.
Bir gün de, yaptığım yemeği lezzetsiz buldu.
Tabağı elinin tersiyle itip,
Bu yemek için gerekli tüm malzemeleri almıştım yapmayı niye beceremedin, dedi.
Sonra başka bir gün, gömleğinin ütüsünü beğenmedi.
Son model buharlı ütü almıştık, neden düzgün ütüleyemedin, dedi.
Gerekenlerin yapılması gereken bir evlilikti.
Gerektiği için evlenilmişti, gerektiği için çocuk olmalıydı, gerektiği için her akşam önünde yemek görmeliydi.
Benimle evlenmek için beni görmesi, annesinin de beğenmesi yetmişti.

       Günümüzde, az da olsa şahit olunan bir evlilik çeşididir görücü usulü. Her hangi bir sebeple karşı cins ile iletişime geçebilmekten yoksun kimselerin, bu görevi ebeveynlerine yahut aile büyüklerine yükleme işidir.

       Hezimetle de sonuçlanabilir, bir ömür mutlulukla da sürebilir. Ancak; taraflardan birinin, başka bir kimseyle duygusal bir ilişki sürdürmekteyken evlendirilmeleri de ne yazık ki rastlanılan bir durumdur.

       Aile baskısı nedeniyle, kadın ya da adam kimi zaman bunu dile dahi getirememekte, sonrasında da türlü türlü sorunlar doğabilmektedir.