Şebnem Nur; Hiç konuşmadan anlaşabilir insan kimi zaman. Hiç konuşmadan hissiyatların ortak olduğunu anlayabilir. Çok rastlanılası, her daim başa gelecek bir şey de değildir. Gerçek Aşk’ buna mı denir?
Üniversiteye hazırlık dershanesi...
‘M’ sınıfı...
‘Ben ne olacağım?’ endişeleri...
Sınav stresi...
Gelecek kaygısı...
Hiç aklımda yoktu...
Ama görür görmez oluverdi işte!..
İnce kaşlar, iri koyu renk gözler,
Fındık burun.
Biçimli dudaklar...
Dişleri de çok düzgün.
18 yaşında bir delikanlı.
Ama sanırsın kız güzeli.
Bir gülüş bu kadar mı çekici gelir insana!
Hiç planlamadım ama adını koydum işte:
Güzel gülüş...
Henüz hiç konuşmadık.
Ama birbirimizi görür görmez anlaştık.
İkimiz de biliyorduk işte.
Sonra bir gün, ders saatindeyiz
O dersin kitabını yanımda getirmemişim.
Arka sıra, yan sıra değil.
Çaprazımda oturuyordu, ondan istedim.
Hemen de verdi!
Sonra sırası boş kalmasın diye,
Yeşil kaplı bir defteri masasına çıkarıp koydu.
Etüt saaterinde karşılaşır olduk.
İlk konuşmamızda da, “Üniversite bitince sen hemen evlenmek istersin.” demişti.
Sonra neredeyse tüm etüt saatlerinde ‘sözleşmeden’ buluşuyorduk.
Benim Türkçem iyiydi, onun ise matematiği.
Aynı sırada otururduk.
O soru çözerken onu izlemeyi severdim.
Giydiği mavi gömlek bile aklımda...
O zamanlar radyoda çalan şarkı,
Kenan Doğulu- Yüzsüz Yürek.
Ne zaman dinlesem aklımda o.
Şarkıyı da özellikle seçmedim oysa.
Hiç konuşmadan anlaşabilir insan kimi zaman. Hiç konuşmadan hissiyatların ortak olduğunu anlayabilir. Çok rastlanılası, her daim başa gelecek bir şey de değildir.
‘Gerçek Aşk’ buna mı denir? Böyle bir şey hayatta kaç kez başına gelir ki insanın? Yakaladıysa da bırakmamalı mıdır?
Yıllar sonra bile onu bulup dönebiliyorsan hem de. Ne kadar büyümüş olsan da, ne kadar hayatı tanımış olsan da hâlâ kalbinin bir köşesinde durabiliyorsa. Uça uça yanına gidebiliyorsan.
Nasıl dikkatini çekerim, nasıl kendime âşık ederim, esmer mi sever kızıl mı derdi olmadan.
İlk görüşte işte.
Ziyan edilmemesi gereken aşk bu bence.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları
