İstenmeyen Gebelikler ve Eş İlişkileri

Şebnem Nur; Burada öncelikle eşler, olası bir beklenmeyen/ istenmeyen gebelik neticesinde neler yapabileceklerine dair bir plan oluşturmalıdır.

Eşim, üniversite yıllarından itibaren çalışmak zorunda olan biriydi.
Dahası, eşi vefat etmiş ablasının iki çocuğunun da o zamanlardan beri eğitim masraflarını üstlenmişti.
Henüz evlenmeden bir aile yükünü almış, baba olmadan da babalık vazifesini yeğenleri sebebiyle yerine getirmekte olan biriydi.
Her zaman, hayatın onu çok erken yormaya başladığından bahsederdi.
Evlendiğimizde de kısmen bu yükleri devam ediyordu.
Ta en başından da hemen çocuk sahibi olmak istemediğinden de bahsetmişti.
Bunu kabul edip, hayatımızı bu karar doğrultusunda yaşamaya başladık.
‘Gebe kalmama’ mevzusuna da özellikle dikkat ediyorduk.
Ama her şeye rağmen bir süre sonra hamile kaldığımı fark ettim.
Bu durumu hemen ona da söyledim elbet.
Duyduğu an itibariyle yüzünde her hangi bir sevinç göremedim ne yazık ki.
Daha doğrusu, kendimi suçlu hissettirmeye çalışır gibiydi.
Evet, hayat kavgasının içindeydik; ama o harpteymişiz gibi davranıyordu.
Biraz düşünmem gerek deyip,
Beni annemim evine POSTALADI!
Bir bebeğin dünyaya gelme şansını elinden alacak bir kararı da tek başına veremezdi elbet.
Kafası karışmıştı...
O kadar karışıktı ki hatta;
Bana: “ O bebeği aldırmayacaksın da, doğurmayacaksın da.” dedi.

Evlilik birliğinin temel amacı üremedir. Ancak çiftler zaman zaman, çeşitli sebeplerden dolayı bunu ertelemek isterler. Bu süre zarfında da eş olmanın fiziksel gerekliliklerini de çoğunlukla yerine getirirler.

Ancak, bununla birlikte, hiçbir korunma yönteminin de yüzde yüz korumayacağını bilmelidirler.

Ne yazık ki kimi evlilik birliklerinde; aileye yeni bir bireyin katılmasının, o evliliği bitirdiğine dahi şahit olmaktayız.

Hatta zaman zaman, içten içe ‘çocuk sahibi olmama’ kararına muhalif olan eşin, gizliden gizliye ‘korunma metotlarını’ sabote ettiğine dahi şahit olmaktayız.

Burada öncelikle eşler, olası bir beklenmeyen/ istenmeyen gebelik neticesinde neler yapabileceklerine dair bir plan oluşturmalıdır.

İkincil olarak da, eğer ki çocuk sahibi olmak, evliliğin sonlanmasıyla eş değer ise; bebek sahibi olmak isteyen taraf, bunu göze alıp alamayacağını  kendisine sormalıdır. Bu taraf çoğunlukla kadın olmakta ve ne yazık ki zaman zaman, boşanma süreciyle lohusalık sürecini de birlikte götürmektedir.

Alternatif olarak ele almak gerekirse de, yaşadıkları birliktelik içerisinde bebek sahibi olmak istemeyen bireyler, evlilik birliğinin onlara her hangi bir şey katıp katamayacağını da düşünmelidirler.