Kocamın Kaçamağı
Şebnem Nur; Aşk evliliğiydi bizimkisi, aslında şüphe de pek yoktu. Ama bazen oturma odasında cep telefonuna gömülüp yüz mimiklerine engel olamadan bir şeyler yazdığına şahit olduğumda, İçime minik bir kurt düşmüştü.
Eşim, neredeyse tüm sosyal medya platformlarının kullanıcısıydı.
İnstagram ve Facebook’tan da takipleşiyorduk.
Facebook arkadaş listesi kapalıydı, ama İnstagram herkese açık.
Kimlerle takipleştiğini de görebiliyordum böylelikle.
Zaman zaman ‘takibe takip’ yaptığına da şahit olmuştum.
Aşk evliliğiydi bizimkisi, aslında şüphe de pek yoktu.
Ama bazen oturma odasında cep telefonuna gömülüp yüz mimiklerine engel olamadan bir şeyler yazdığına şahit olduğumda,
İçime minik bir kurt düşmüştü.
‘Acaba’ dedim ister istemez.
Kocamdı, ona hâlâ âşıktım ve hâlâ da sevgilimdi...
Büyü bozulsun istemezdim.
Ama ‘yok yapmaz o’ da DİYEMEDİM!
Onunla tanışmadığım yıllardan kalma, saç rengimin farklı olduğu birkaç fotoğrafımla bir instagram hesabı açtım.
Fotoğraflar eskiydi, biraz da üzerlerinde oynadım.
Ben olduğumu anlamasına imkan yoktu.
Nitekim öyle de oldu!
O hesabı gizliye alıp, onu takip etmeye başladım.
Bio’ya en sevdiği şarkı sözünden dizeler de yazdım.
Ara ara paylaşımlarını beğeniyor, zaman zaman da yorumlar yazıyordum.
Bir süre sonra yaptığım yorumları beğenmeye başladı.
Daha sonra da emoji kullanarak yorumlara cevap vermeye.
Ben ne zaman yorum yazsam, story paylaşmaya başladığını fark ettim.
Gizli hesaptaki bir fotoğraftım oysa!
Gönderi sayısı ise sadece 9!
Storysine de yorum yazmamı beklediği hissine kapılıp,
Bunu da denedim!
Saniyesinde cevap yazıp, takip isteği gönderdi.
Ara ara DM’ den konuşuyorduk artık.
Takipleşiyorduk da.
Kocamın İnstagram hesabında, birlikte çektirdiğimiz en yeni fotoğraf üç ay öncesine dayanıyordu.
Yeni bir fotoğraımı koy teklifimi, özel bir güne bırakalım, yanıtıyla geri çevirdi.
DM’den görüşmeler, ben yazmdan da bana yazmalar ile devam ediyordu.
Flörtöz bir üsluptu, işi ilerletme gayretinde olduğu belliydi.
Özel hayatını sordum bir müddet sonra.
EŞİMLE GÖRÜŞMÜYORUM dedi.
Başımdan aşağıya kaynar sular döküldü!
Hayat durdu!
Zaman durdu!
Donup kaldım.
İki yıl önce geçirdiğim göbek fıtığı ameliyatını, 6 ay önceymiş gibi anlattı.
O ameliyattan sonra aramıza soğukluk girmişmiş!
Daha ne yalanlar!
Ne mahrem sırlar!
Evliliğimizde her şey yolundaymış gibiydi oysa!
Telefonunu yaz da konuşalım dedim o anın şokuyla.
Önce çalışma odasından kapı kapanma sesi geldi.
Sonra da telefonunu yazıp,
“Birazdan yola çıkacağım için fazla konuşamayacağım’ yalanını söyledi.
ARADIM...
Onu o an ARADIM.
Kendi telefonumdan hem de.
Meşgule atıp, odasından çıkıp karşıma dikildi.
O an yüzümü nasıl bir ifadeyle gördüyse,
“Ne var?”
Degil de,
“Sorun nedir?” dedi.
Yazışmaları yüzüne tuttum.
“Daisy Girl” bendim, dedim.
Altı ay önce ameliyat oldum, sonra da aramıza soğukluk girdi ha?! dedim.
Sustu.
IQ’su kaçtı bu adamın?
Neyini sevmiştim bunun?
Neden hayatıma kabul etmiştim ki?
Âşık mıydım peki?
Hâlâ?
Yarınımız olur muydu?
Bundan sonra???
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları