Misilleme

Şebnem Nur; Hiç olmadık bir işe kalkışılarak, karşı taraftan hamle beklenir. Kimin kırılacağı, harcanacağı da ‘bencilce’ önemsenmez.

Uzun yıllardır yurtdışında yaşamakta olan
Bir ailenin tek erkek çocuğuydu.
Gurbette olsalar dahi hâlen
Kültürlerini yaşamaktaydılar.
Bu sebeple de, kendi topraklarından bir kızla
Evlilik yapma niyetindeydi.
Ama bu güne kadar ne gurbette ne de sılada
Bir sevgili edinmek şöyle dursun;
Bir kıza bile açılmamıştı.
Türkiye’ye her yaz tatilinde gelirler,
Yaşam standartları ve dağıttıkları hediyelerle,
Revaçta olurlardı.
Çocuk, pek çok kızın da göz hapsindeydi ve,
O da bunun farkındaydı.
Onun da gözüne kestirdiği biri vardı ama,
Ne kendisi açılmaya, ne de ailesini
İstemeye göndermeye cesaret edebiliyordu.
Kızın da ona olan ilgisinden emin olamıyordu.
Aklına bir fikir geldi:
Hemen ailesini, başka bir kızı istemeye ikna etti.
Çok geçmeden de nişan taktılar.
Şimdi sırada, ‘esas kız’ ın vereceği tepkiyi ölçmek vardı.
Çok geçmeden de çocuğun kulağına bir şeyler gelmeye başladı.
Ama onu harekete geçiren, duyduğu tek bir cümle oldu;
“Ben Hakan’ı çok beğeniyorum, keşke beni ailemden isteseydi.”
Havalara uçtu, misilleme tutmuştu.
Aynı hafta nişanı atıp, esas kızı isteme merasimi gerçekleşti.
Üç ay sonra da nikah kıyıp, gurbetin yolunu tuttular.

Bazen aşkta da, kulak öbür taraftan gösterir işte. Yersiz, abartılı bir çekingenlik, reddedilme korkusuyla; gelen paslar, ilgiler, göz ardı edilir bazen.

Hiç olmadık bir işe kalkışılarak, karşı taraftan hamle beklenir. Kimin kırılacağı, harcanacağı da ‘bencilce’ önemsenmez.

Bu hikayedeki gibi mutlu son da pek yazmaz aslında. Pek çok insan, demek ki bana olan ilgisi o kadar yoğun ve gerçek değilmiş ki; gidip başkasını seçmiş diye düşünür.

Pek çokları, böyle bir durum sonrası ağzını bile açmaz. Hatta bir geçmişleri olsa dahi…

Bu sebeple de, gerçekte gönlünüz kimdeyse, gidip ona açılıp, hayırlı niyetinizi belirtin.

Birilerini piyon olarak kullanıp, evlilik vaadiyle kimsenin vaktini ve umutlarını çalmayın.

Bir kimseye açılmaya cesaret bulamayıp, onun ilgisini çekmek yahut onu harekete geçirmek için başka birini kullanmaya cesaret bulmanın asıl adının ‘cesaret’ olmadığını iyice bir analiz edin öncelikle.