loading
close
SON DAKİKALAR

Ne seninle ne sensiz

Şebnem Nur
Tarih: 25.08.2019
Köşe: Psikolog'dan denemeler

Şebnem Nur: Eğer ki ortada herhangi bir kasıt yoksa, bunu sorun etmeye devam edip etmeyeceğiniz de tamamen kendi tasarrufunuzdadır.

Onu bazen yanındayken bile özlüyorum...

Birlikte yemek yaparken ya da televizyon seyrederken,
Zamanın nasıl geçtiğini dahi anlamıyorum.
Ama öyle anlar oluyor ki...
Ortada hiçbir sebep yokken bozuşuyoruz...
Bir daha ömür boyu görmesem aramam diyorum...
Sonrasında üç gün haber alamasam özlüyorum...
Korkuyorum...
Öylece çekip gitti mi acaba diye?!

Birbirinizin ‘kadrajına’ girme, tanışma, konuşmaya başlama, ‘açılma’ aşamalarımdan sonra nihayet duygusal bir ilişki yaşamaya başladınız.
Ama gelin görün ki ilişkinin ilk haftalarından ya da ilk aylarından itibaren, ona gerçekten âşık olmanıza rağmen, bir şeylerin yolunda gitmediğini görüyorsunuz.  İlişkinizdeki bu ‘pürüz’ü tam olarak da tanımlanamıyorsunuz.
İlişkinizin sorunsuz devam etmesini sağlayacak ‘sihirli’ davranışları ya da kelimeleri bulamıyorsunuz.
Ayrıldığınızda ya da ayrılmayı aklınızdan geçirdiğinizde; huzursuz oluyor, acı çekiyor ve onu özlüyorsunuz.
Bir arada olduğunuzda da özlem hariç, diğer duyguların düşük dozda dahi olsa devam ettiğini görüyorsunuz.
Ne onunlayken mutlu olabiliyorsunuz ne de onsuz yapabiliyorsunuz.
Bir tıkanmışlığın yaşanmaya başladığı bu tip durumlarda her iki tarafa da belirli görevlerin düşmekte olduğu unutulmamalıdır:

▫️Öncelikle niyet okuma ve kör dövüşüne girmeyi bırakın. Alındığınız bir davranışı ona bildirin. Onun da sizin yaptığınız hangi şeye alındığını muhakkak öğrenin.
▫️Birbirinizin alındığı şeyleri tarafların sürdürmemesi elzemdir. Yoksa; alındım- küstük- barıştık kısır döngüsü, belli bir süre sonra o ilişkiyi tavsatır.
▫️Bununla birlikte, onun alındığı davranış sizin karakter özelliklerinizden biri, alışkanlığınız, geldiğiniz gelenekten kaynaklı bir davranış ya da sevdiğiniz bir ‘şey’ ise, bunu karşı tarafa kabul ettirmek durumunda da kalabilirsiniz. Ya da bundan feragat etmeniz gerekebilir.
▫️Aranızın bozulmasına sebep olan davranışın ‘kasti’ yapılıp yapılmadığı da önemlidir. Özellike bunun doğru bir biçimde tanımlanması gerekir.
▫️Eğer ki ortada herhangi bir kasıt yoksa, bunu sorun etmeye devam edip etmeyeceğiniz de tamamen kendi tasarrufunuzdadır.
▫️Eğer ki yaptığında bir kasıt gerçekten varsa, yine bunu ilişkinizdeki sorun edip etmemek de kendi tasarrufunuzdadır. Sizin bu durumdan ne denli rahatsız olduğunuzu önemsememesi, size duyduğu saygının boyutunu da gözler önüne serecektir.
▫️Aranızın bozulmasına neden olan şeyi ikiniz değil de aileler sorun ediyorsa, aileleri ilişkinize ne denli ‘dahil’ edeceğinizi yeniden planlamanız gerekebilir.
▫️Aranızın bozulmasına neden olan şey, birbirinizle ilgili, başkalarından aldığınız duyumlar ise; yaşadığınız ilişkide ‘öncelikle’ kimin sözüne güvenmeniz gerektiğini iyi analiz etmelisiniz.
▫️Birbirinizin arasındaki sosyal statü, ekonomik güç, oturulan semt, memleket, dinsel farklar, geleneklere bağlılık ölçüsü, vs. ne denli farklıysa, pürüzler de bir ihtimal, o kadar çok olacaktır.
Size gayet normal ve olağan gelen bir davranış, sevgiliniz tarafından ‘küfür’ gibi algılanabilir.
Ve ne yazık ki çoğunlukla buna sebep, ‘kültürel’ özelliklerdir.
İyi bir eğitim almış ve geleneklerdeki ‘yanlışları’ sorguladıysanız, bir ihtimal anlaşabilirsiniz.
Ama toplumumuzda evliliklerin, ‘aileleri’ de kapsadığını unutmadan elbet.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları