Ölümsüz Aşk var mıdır?
Şebnem Nur; Peki ya bir aşkın ölümsüz olduğunu gösteren şey o evliliğin ölene kadar devam etmesi midir? Eğer öyle olsaydı yeryüzünde milyarlarca çift ölümsüz aşkı tatmış olurdu.
Mahalleden...
Okuldan...
Kurstan...
Hep gidilen bir mekandan...
Ya da tesadüfe bir rastlaşmadan...
Birisi ile karşılaşırız. Genellikle ilk görüşte içimizi ısıtır o kişi. Çoğunlukla bu duruma pek de hazırlıklı değilizdir. Ama hemen anlarız, kendimizde ‘başka şeyler’ hissettirdiğini.
Karşılıklıysa ve başladıysanız da, birşeylerin yoluna girdiğini ve tamamlandığınızı da hissedersiniz çoğunlukla.
Kaçırma korkusu, güvensizlik, kıskançlık gibi duygularınızdan büyük çoğunlukla arınabilmişseniz, devam da edersiniz.
Çoğunlukla evliliğe giden ve içerisinde evlilik düşüncesi barındıran ilişkiler ciddi olarak kabul edilir. Buna en çok da biz kadınlar önem verir.
Peki ya bir aşkın ölümsüz olduğunu gösteren şey o evliliğin ölene kadar devam etmesi midir? Eğer öyle olsaydı yeryüzünde milyarlarca çift ölümsüz aşkı tatmış olurdu.
Ama ne yazık ki ölümsüz aşktan anlaşılan, bir ilişkinin yahut evliliğin ömür boyu sürmesi değildir.
Aslında bir aşkın ölümsüz olması, o ilişkinin devam edip etmediğiyle dahi pek ilgili değildir.
Çiftlerden biri hayatını kaybedebilir, zorunlu bir ayrılık olabilir yahut kader onları başka başka yollara atabilir.
Burada asıl olan; yüreğinizden, o insanın aşkının çekip gitmemiş olmasıdır. Ve bu durum muhakkak karşılıklıdır. İkiniz de, birbirinize kurduğunuz cümlelerden bunu anlarsınız. Ona söylemek istediklerinizin aynısını size söylüyordur.
Hatta sonrasında her hangi bir duygusal ilişki yaşansa, veya evlenilse dahi, o aşkın içinizde biryerlerde kalmaya devam etmesidir.
Bununla birlikte, çiftlerden birinin bu duygusal ilişki süresinde hayatını kaybetmesi, bir diğerinin hayatı boyunca yeni bir ilişki yaşamamasına dahi sebep olabilmektedir.
Ölümsüz aşk, herkesin yaşayabileceği birşey de değildir elbet. Böyle bir aşka düşüp düşmediğinizi anlamanın sırlı bir yolu da yoktur.
Bu güne kadar karşınıza çıkan herkesten farklıdır ve ikiniz de farkında olmadan başlamışsınızdır.
İllâ ki başka türlü olduğunu anlarsınız. Ve eğer böyle birşey yaşadığınıza da inanıyorsanız; yanıbaşınızda ise bırakmayın; bırakma gafletinde bulunduysanız da onu arayıp bulun derim.
Belki o da gelmenizi bekliyordur ve herhangi bir sebeple sizi bulmaya cesaret edememiştir.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları