Sanal İhanet

Şebnem Nur; Sosyal medya hayatımıza girdiğinden beri; hem çiftlerin tanışma platformu, hem de var olan ‘gerçek’ ilişkilerin zarar görme tarzı ciddi anlamda değişime uğradı.

Eşim, tüm sosyal medya platformlarını kullanan biriydi.
Hepsine ben de ‘takipçi’ olarak dahildim.
Emojili yorumlar yapmayı da, almayı da çok severdi.
Sanal âlemde çok aktif ve sosyal biriydi.
Tüm uygulama bildirimleri hep ‘kızamık çıkmış’ gibiydi.
DM kutusu da hep dolu.
Hatta bazen +9 dahi olurdu.
Öylesine muhabbetleri var diye düşünürdüm.
Kimseyle buluşup görüşmüyor, olayı gerçek dünyaya taşımıyordu ne de olsa.
Sonra bir gün, yorumlarda iki kadının;
Eşimin yaptığı paylaşımın altında atıştıklarını gördüm.
İkisi de: “ Benimkine nasıl bu yorumu yazarsın?” tarzındaydı.
Oysa o benim kocamdı ve elbette olaya müdahale etmem gerekiyordu.
“ İkiniz de ne utanmaz şeylersiniz, bu adam benim kocam.” dedim.
Biz de sevgilileriyiz, dediler.
DM’den birkaç kadın daha ulaştı, biz de sevgilileriyiz diye.
Sonra mesajlaşmalarını da paylaştılar.
Aynı sevgi sözcükleri, aynı saat içinde gönderilen şarkılar...
Ama hiçbiriyle de yüz yüze görüşmemiş.
Hepsine ayrı ayrı bahaneler uydurmuş.
Her kadın yalnızca ‘sanal sevgili’ olarak kalmış.
Peki ya ben şimdi sanal olarak mı aldatılmış bulundum?

Sosyal medya hayatımıza girdiğinden beri; hem çiftlerin tanışma platformu, hem de var olan ‘gerçek’ ilişkilerin zarar görme tarzı ciddi anlamda değişime uğradı.

Hatta, sanal ihanetin gerçek bir ihanet olup olmadığına dair kimi tartışmalar da mevcut. Gönül işi varsa sadakatsizlik, fiziksel bir şey varsa da adı zina oluyor zaten.

Ama gözün görmediği biriyle sadece sanal ortamda ‘gönül işine’ girmek ne oranda sadakatsizlik sayılabilir?

Pek çok kimse, sanal da olsa böyle bir durumu elbette kabul etmeyecektir. Sevgiliniz ya da eşiniz, o kişiyle fiziksel olarak görüşmüyor diye; ona “sevgilim” diye hitap etmesi, onunla duygusal paylaşımlara girmesi elbette normal bir durum olarak tanımlanmayacaktır.

Ayrıca durumun tamamıyla sanalda kalıp kalmayacağı da ayrıca bir tartışma konusudur.

Bununla birlikte; sosyal medya ve orada tanışılacak kişiler bitmez tükenmez bir deniz gibidir. Sosyal medyanın, bağımlılık yapan bir yönünün de olduğu artık bilinen bir gerçektir.

Eşlerini, ‘fazla ileri gitmeden’ aldatmayı seven erkekler için de bulunmaz bir nimettir aslında. İşte bu sebeple, ‘bir daha yapmayacağım karıcığım’ dediği şeyin; ‘bir daha O KADINLA yapmayacağım’ anlamına gelip gelmediği de iyi analiz edilmelidir.

Televizyona çocuk kilidi takar gibi, sevgiliniz yahut eşinizin telefonuna da ‘yasak aşk kilidi’ takamayacaksınız ne yazık ki. Henüz böyle bir teknoloji, ne yazık ki geliştirilmedi.

Yahut, eşinizin/ sevgilinizin başkalarıyla olan yazılmaları; flörte, aşka, cinselliğe evrilmeye başladığında sizin telefonunuza ‘ne yazık ki’ bildirim düşecek bir uygulama da henüz geliştirilmedi.

Öyle olsaydı ne güzel olurdu değil mi? 

Bir bildirimle, hayatımızdaki kişinin bize olan sadakati hakkında bilgi sahibi olurduk.

Ama henüz buna vâkıf değiliz ve gözümüzü açık tutmaya devam etmeliyiz.

Ola ki, bu tip sanal bir ihanetle karşılaşırsanız, içinde bulunduğunuz alçaltıcı duruma ikinci defa “düşürülmeyeceğinizden” eminseniz, ikinci bir şans verin derim.