Yalancı Aşklar
Şebnem Nur; Yaşamak istediğiniz ya da size yaşatılması vaat edilen bir “aşk”tı sadece. Kimi zaman da “ömrünün sonuna kadar” diye başlayan.
Diş hekimliği fakültesini 3. yılında terk ettim...
Ev benim üzerime ama, şimdilik annemler oturuyor...
Anlaşmalı boşanma ya eşimle benimkisi, tek celsede bitecek...
Şimdilik aynı evdeyiz ama, kapı girişlerini ayrı yaptık...
Kendi işimin patronuyum...
Benim kullandığım araçtan dünyada sadece üç tane üretilmiş. Ama şimdi tamirde, yoksa seni gezdirirdim.
Canım ya, yemeği ben ısmarlardım da, cüzdanım nereye kaçmış acep?
Üst düzey âlimler, ne bileyim Einstein, Galileo, Balzac neym toplandık, âmirler, komutanlar, Amarigalılar “felan” var, döncem ben sana...
Telefonu yedi kere çaldırdım, açmadın (oysa o telefon yalnızca bir kez çalmıştır).
Liste uzayıp gider...
Başka başka aşklarda söylenen, kimisi de ‘biraz kuyruklu’ yalanlar. Oysa maksat güzel bir aşk yaşama isteğiydi. Masum kalsın, kirlenmesin arzusundaydık sadece. Oysa ta yolun en başından, saçma sapan yalanlar üzerine kuruluyor.
İşte o zaman da aslında, yaşanmak istenen, aşk olmuyor!
Duygusal boşlukta kalıp, kendisine bir ‘telefon sevgilisi’ bulma niyetindedir. Ara ara arasın, mesaj çeksin. Sonra bir bahane bulup sıpıtıp atsın!
Yıllanmış, eskimiş, yıpranmış bir evliliği vardır. Dışarıya karşı aile pozu vermeyi sevdiğinden, kurumsal yapısını bozmak istemediğinden, o rahata ve o düzene alıştığından ya da eşinin sırtından geçindiğinden; aldatır ama asla BOŞANMAYI DÜŞÜNMEZ.
Yani siz, onun hayatında ne kadar uzun kalmış olursanız olun, ‘sezonluk’ olmaktan öteye geçemeyeceksinizdir.
Bayramlarda, yeniyıllarda, doğumgünlerinde...
Nerededir?
Ortaya çıktığı anda ilişkiyi yerlebir edecek türden bir yalan, ilişkinin en başında söylendiyse eğer, aslında siz, hiç o aşkı yaşamamışsınız demektir. Aslında sizi hiç sevmemiştir. Ona kapılmanızın, onu da dahil ederek gelecek planları yapmanızın onun için hiçbir önemi yoktur.
Çünkü aslında, onun hayatında yoksunuzdur.
Mavi diye tutulduğunuz gözlerinin ‘lens’ olduğunu fark etmenizden çok daha ciddi bir durumdur.
İyi konumlara erişmiş olabilir, yakın çevresi, akrabaları onunla gurur duyuyor da olabilir. Kendisini dürüst, mert, başkaları için çırpınan, özverili aile babası/ annesi diye de ona buna YUTTURABİLİR.
Oysa sizin nazarınızda maskesi düşmüştür. O düşen maskeyi herkese göstermek de farz olur kimi zaman. Diyeceğim odur ki; sizin tüm yaşamınızı alt üst eden böylesi bir yalan karşısında, kendi yıkılmış dünyanızın molozları altında ezilmeyin.
Yaşamak istediğiniz ya da size yaşatılması vaat edilen bir “aşk”tı sadece.
Kimi zaman da “ömrünün sonuna kadar” diye başlayan.
Bazen karşı tarafa bunu neden yaptığını sormak da işe yarayabilir. Ama çoğu zaman bir açıklaması da yoktur.
Siz de susmayın...
O yalanları söykerken kendi itibarının da azraili olmuştu zaten!
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları