Yoklamacı Zamparalar

Şebnem Nur; Bazen bulunduğunuz ortamda bir ‘aşk jokeri’ vardır. Çaldığı pek çok gönül kapısının açılacağını bilir. Kendini saklamaz, bu iş için yaradılmıştır. Damızlık ruhludur.

Ortamın en yakışıklısı oydu.
Bazen gözümüzle görürdük.
Bazen de kulağımıza gelirdi kırdığı cevizler.
Kaç arkadaşlık bozuldu onun yüzünden.
Kaç ‘kanki’ sattı birbirini.
Hem koleksiyoner ve skorer olduğunu biliyorduk,
Hem de acaba bana ne zaman sıra gelecek
Diye de bekliyorduk.
Hangimize uğramadıysa,
Kendisini ‘yoklama kaçağı’ gibi hissediyordu.
Kadın olduğumuzu anlamanın yolu,
Onunla flörtten geçiyordu sanki.

Bazen bulunduğunuz ortamda bir ‘aşk jokeri’ vardır. Çaldığı pek çok gönül kapısının açılacağını bilir. Kendini saklamaz, bu iş için yaradılmıştır. Damızlık ruhludur.

Bir gün onunla, öbür gün başkasıyla, ikisiyle şurda, diğer üçüyle orada. Sonsuz bir hercai kredisi vardır.

Peki ya biz kadınlara nasıl çekici gelir?

Böylesi?

Ciddi düşünmediği en baştan belliyken hem de?

Tek sebebi mutlu son beklediğimiz içindir. Ya olursa? Ya beni evliliğe seçerse? Ya daldan dala konmasının sebebi, ‘gelinini’ bulmaksa?

‘Sizinle eğlendi, benimle evlendi.’ demek bana nasip olursa? Durulacağı, evine bağlanacağı günler benimle gelecekse?

Diye düşüne düşüne lades deriz kimi zaman. Sonu da hayal ettiğimiz gibi olmaz elbet böylesiyle.

Çok kadının hiç kadın olduğunu idrak edememiştir belki ama, sonunun yalnızlık olduğunu da pek umursayası yoktur aslında.

İşte bu sebeple, yanında bir kadın gördüğünüz adamlardan, ‘boşta kalsalar’ bile uzak durun.

Böyle bir kimsenin de ‘aşka’ ciddiyetle bakabilme ihtimalinin pek de yüksek olmadığını aklınızın bir köşesinde tutun derim.