12 Eylül sonrasının ilk işçi, yaşam hakkı eylemleri Aliağa’da kazanıldı
Şükran Soner; Aliağa koşullarında belediyenin de şemsiyesi altında, emekçilerin somut eylemleri ile kazanımlara dönüşüyor, Hakkı Ülkü, 1972’de siyasete CHP Gençlik Kolları’ndan atılmış.
Aliağa Belediyesi’nde 1989 yılından başlayarak, üç dönem arka arkaya seçim kazanarak belediye başkanlığı yapan siyasetçi Hakkı Ülkü, bölgenin pek çok ilçesinden günübirlik gelerek Aliağa’da toplanmış Petkim içlerinde pek çok fabrika ile tersanelerde çalışan işçilerin, çalışma hakları ile çevre kirliliği üzerinden sağlık, yaşam haklarına öncelik veren çalışmaları ile ülke çapında öncülük yaptı. “Aliağa Şenlikleri” başlığı altında düzenlenmesine öncülük yaptığı şenliklerde, ülkenin ilgili alanlara ilişkin en yetkin uzmanlarını da topladığı şenliklerde, emek, sendikal haklar ile sağlık, yaşam hakları üzerinden uzmanların da katkıları ile sorunlar masaya yatırıldı.
Çevre ilçelerde yaşayarak Aliağa sınırları içinde çalışanlar başta olmak üzere ilçe nüfusunu katlayan kalabalıklar, şenlikler dönem etkinlikleri ağırlıklı olmak üzere, işyerlerinde yaşanan sorunlarla da bağlantılı, ilçe nüfusunu katlayan kalabalıklarla düzenledikleri, yeniden örgütlenme, sözleşme hakları da içlerinde olmak üzere, her türden çevre kirliliği, sağlık sorunları yaratan can yakıcı sorunlar üzerinde düzenlenen miting, yürüyüş, geceleri fener alayları ile küçücük ilçenin sokaklarında taşan kalabalıklarla katıldıkları eylemlerle ülke kamuoyunda çok etkin öncü rol oynadılar.
Sil baştan toplusözleşmelere yansıyan başarıları ile çevre sağlığı üzerinden belediyenin öncülük yaptığı, zorunlu kılınan haklar kazanımlarını ülke kamuoyuna taşıdılar. Hakkı Ülkü’nün yakın tarihlere uzanan sağlık sorunları nedeniyle gerçekleştirilmesini ertelemek zorunda kaldığımız YouTube üzerinden Cumhuriyet’ten Tanıklıklar söyleşimizi en sonunda sizinle paylaşmak şansını yakalamış olduk. Hakkı Ülkü ile 1970’li yıllar üzerinden pandemi döneminde gazetede yayımlanmış, üç kuşak söyleşileri bağlantılı, Cumhuriyet arşivimizle kurmuş olduğu bağlantılar üzerinden yakınlaşmamızdan bildiğim üzere, kendisinin sürdürdüğü kitap çalışmalarını da bir an önce tamamlamasını diliyorum.
***
Hakkı Ülkü söyleşimizin başlangıcında, deneyimli bir siyasetçi, sosyal bilimci olarak 12 Eylül sonrasının toplumsal gelişmelerini özetleyerek söze girerken öncelikle ilk toplumsal direnişin Dikili festivalleri ile gündemimize girdiğinin altını çizdi. 1989, kendisinin de SODEP kurucusu olduğu yıl. Dikili festivalleri, 12 Eylül baskılarından kurtulmada ilk arayış etkinlikleri. Arkasından Denizli sırada Ege, Akdeniz sahillerine uzanan çok yoğun bölgesel etkinlikler. Toplumun sindirilmesi, teslim alınmış olmasına karşı, 1960’lı yıllardan gelen anayasa, sendikal haklar, bütün toplumsal haklar, örgütlenme hakları ile güçlenmiş güçlü yol alışın içinde olanların, özlemle yeniden arayışta örgütlenebilme çabaları ile uyanışları, buluşmaları.
Aliağa koşullarında belediyenin de şemsiyesi altında, emekçilerin somut eylemleri ile kazanımlara dönüşüyor, Hakkı Ülkü, 1972’de siyasete CHP Gençlik Kolları’ndan atılmış. 1977-80 belediye meclisi üyeliği ile deneyimlerini geliştirmiş. 2002’de kendisi için çok katkılı görmediği CHP milletvekili seçilmiş olması görevi de var. Bir ucundan gazetecilik üzerinden de iddialı, Aliağa Ekspres gazetesinde yayımlanmış 150 makalesinin olduğunun da altını çiziyor. Elbette kaçınılmaz Cumhuriyet gazetesinde yayımlanmış, çok fazla söyleşisi var.
Doğrusu Cumhuriyet gazetesi ile de sıkı duygu bağlarının, sıcak iletişiminin örneklerini de veriyor.
Kaçınılmaz Cumhuriyet İzmir Bürosu’nun tüm dönem kadroları ile yakın dostluklarına İlhan Selçuk, Erdal Atabek, Ali Sirmen, Uğur Mumcu, Alev Coşkun, Oktay Akbal dostlukları paylaşımları eklemleniyor. Bugünlere dönük olarak gerisini söyleşimizden bu gecenin sonrasında izlemenizi öneririm.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları