Amerika, emperyal güçlerin hedefleri sınırsız üs

Şükran Soner; Yine iktidar erki adına nedenlerini, zaaflarımızı sorgulamak hak götüre, çıkarlarımız için en yaşamsal yapılmış gibi görünen hamlelerin hepsini ama hepsini birden nasıl, niçin kaybetmekte olduğumuzu sorgulayamıyoruz.

Bizimle, 15 Temmuz “FETÖ” sonuçsuz kalan, kan akıtılan operasyonu sonrası ilişkileri limoni olunca... 6. Filo nokta konulamayacak ziyaretleri Yunanistan’a, adalarına yoğunlaştı. Tabii ki Suudiler, Suriye, İsrail, Mısır, Akdeniz kıyılarındaki ülkeler; Libya, Cezair, Tunus, Fas, İtalya, Fransa, İspanya, kıyıları olan ülkelerin tümü hizmette kusur etmiyorlar.

Dünün en sıcak haberleri içinde Yunanistan’a her tür askeri desteğin propogandasının eşliğinde, ziyaretlerin ötesinde uzun soluklu yerleşmekte olan Amerikan üslerinin haberleri yer alıyordu. Doğal olarak aklı başında olanların, anlamını, sonuçlarını öngörebilenlerin başlarını ağrıtıyordu. Bizden gönderilen hak, hukuk babında anlamlı itirazlar bizim kamuoyumuzu teselli etse de kaygı verici uygulamaların yerleşmesinin haritasını çizen haberlerin gerçekliğini ortadan kaldırmıyor.

Yıllar öncesinden Sayın Necdet Sezer’in cumhurbaşkanlığı sürecinde, güvenliğimiz adına görev yapan isimlerden başlayarak çok sayıda asker kökenli komutanın sayısız uyarılarını unutmaya hakkımız yokken, iktidar erki adına ciddiye almamanın ağır bedelleri biline biline, sözde hafifletilme çaba, hamleleri de yapılıyor olarak gelinen noktalarda eskisini beteri, zararlı stratejik konumlara düşmüş oluyoruz. Yine iktidar erki adına nedenlerini, zaaflarımızı sorgulamak hak götüre, çıkarlarımız için en yaşamsal yapılmış gibi görünen hamlelerin hepsini ama hepsini birden nasıl, niçin kaybetmekte olduğumuzu sorgulayamıyoruz.

İktidar erki, en yukarıdan her ilgili kademeye iniyor olarak, güncel siyasette prim toplamayı hiç atlamadan, nerede ise tümü için birden sözünü verdiği kazanımlarının tümünü kaybetmeyi nasıl becerebiliyor, gerçekten anlaşılması, en kötüsü de algılanıp sorgulanabilmesi olanaksızlaşıyor. Elbette muhalefetteki siyasiler, uzmanlar için geçerli olmasa da yandaşlar ile seçmenlerinden söz ediyorum. Erdoğan liderliğinin en uzun soluklu iktidarda kalışının kuşkusuz tek açıklaması. Gelin görün ki Putin için de öngörülebildiği üzere, kendileri için kaçınılmaz gibi görünen noktalara çoktan varıldı. Seçim tarihi bekleniyor.

***

Siyaseten en çok övünebildiğimiz, Azerbaycan-Ermenistan ilişkileri, çatışmaları üzerinden rolümüz ile bugünün gündeminde yine önde olan Rusya-Ukrayna arasındaki etkin vazgeçilmez gibi görünen rolümüze bir bakalım. Kaçınılmaz öncelikliler içinde Ortadoğu, Avrasya üzerinden tümüyle birden Afganistan, İran, Pakistan, Hindistan’a kadar uzanan, Çin üzerinden Suudiler, Katar, İsrail, Irak, Suriye, Filistin ilişkilerimize bir bakalım. Dişimizi kıracak bir kazanımımızdan söz edebiliyor muyuz?

Şehit haberlerimizin eksilmemesi, ne kadar dik onurlu durmaya çabalasak da halkımızın en çok canını yakanı. Sık sık arkasının geldiği ile yüzleşmek ise en ağır olumsuz etkiyi, kaygılarımızı besleyip duruyor. Ne zaman bir nefes alabileceğimizin sorgulanmasını yüreğimizden attıramıyor. Kimisi ülkemiz toprakları içinde pek çoğu da sınır boylarından gelen karşı saldırıların ürünü. NATO içinde en güçlü, güvenilir askerlik deneyimlerimiz ne kadarı ile gerçekse şehit kanlarının akıtılmasının durdurulamaması o kadarı ile can yakıyor.

Son günlerin haberleri yine ağırlıklı Güneydoğu sınırlarımızdan geliyor.

En çok övünebildiğimiz en başarılı rolümüz hâlâ Rusya-Ukrayna arasındaki arabuluculuğumuzun etkinliği üzerinden. Gelin görün ki olumlu katkılarımızın bize getirisi üzerinden övünç konusu yapabileceğimiz tek bir kazanımımız bile olamıyor. Yakıt, enerji maliyetlerimizin halka yansımasına ilişkin artışlar soluksuz artışları ile dudaklarımızı uçurtuyor. Şaka kaka gibi halkımız yaşayabilmek adına doğalgazını, elektriğini kullanmaktan vazgeçmekte ancak çözümler arıyor. Mumla aydınlanma, kömür sobası, mangalla ısınma çareleri yaşamın gerçek görüntüleri olarak karşımıza çıkıyor...