Cumhuriyet; 100 yıldır aydınlanmacılarımız, sanatçılarımızla iç içe
Şükran Soner; Menderes Samancılar’ı hangi tarihlerden günümüze, bu ülkenin yaşanmış en anamlı toplumsal dayanışma eylemlerinin içinden tanıdığımı saymanın olanağı yok.
Cumhuriyet TV YouTube’da son konuğumuz, doğum tarihi gerçekten 1 Mayıs olup, annesinin adını verdiği, sinema, dizi oyuncumuz Menderes Samancılar oldu. Diyarbakır kökenli Adana’da yaşayan ailenin, at arabacısı babanın oğlunun, sanat yaşamı, fotoroman yarışmasını kazanması ile başlıyor. İki yılda 20 fotoroman dizisinde oyuncu olabilmesi ile de sanat yaşamının kalıcılığı kanıtlanmış oluyor.
“Cumhuriyet’ten tanıklıklar” söyleşilerimizin konuklarının görsel kanıtlı montajlarının sonradan yapılması zorunluluğu nedeni ile bugüne yayına yetişememişse, sevenlerinin birkaç gün için sabırlı olmalarını isteyebilirim. Cumhuriyet gazetesinin aydınlanmacılar, sanatçılarımızla, karşılıklı saygı ölçüleri içinde bütünleşmiş ilişkilerinin, dayanışmalarının gücünün altını çizebilmek için, 7 Mayıs gününü seçmekten vazgeçemezdim.
Menderes Samancılar’ı hangi tarihlerden günümüze, bu ülkenin yaşanmış en anamlı toplumsal dayanışma eylemlerinin içinden tanıdığımı saymanın olanağı yok. İyi ve kötü anlamlı dayanışma günlerimizin hiçbirini kaçırmadığına ancak tanıklık ettiğimin altını çizebilirim. Can yoldaşımız, sevgili Ali Sirmen’i uğurladığımız gün de yanımızda görünce, buluşma dileğime, sanatçı sorumluluğu ile itirazsız “evet” yanıtını vermişti.
Bilmediğim bir yanı daha varmış, halkımızda içten, kendiliğinden, doğaçlama yetenek olarak ortaya çıkan şairlerimizin arasındaymış. Yaşça büyüğü olduğum için, “Ablama” diyerek imzaladığı, “Yanmış Orman Kokusu” adını verdiği şiir kitabından, birkaç diziyi sizlerle paylaşmak isterim...
***
“Yasımız Var?/ Dökülüyor taşlar yanar dağlardan/ Tutuşmuş ağaçlar yanıyor orman/ Geçiyor gidiyor kızıl toplar/ Kanların buz tutuğu topraklardan/ Uçmuyor artık/ Rengârenk uçurtmalar/
Vurdular birer birer/ Eli kanlı/ Delikanlı amcalar/ Yasımız var artık sevgili ülkem/ Yürümeden ölüyorsa çocuklar/ Yasımız var sevgili ülkem/ Büyümeden ölüyorsa çocuklar.”
***
Oyuncu, sanatçı, yazar Menderes Samancılar’ın, toplumsal işlevi olan tüm örgütlenmelerin, düzenledikleri, günümüze kadar uzanan eylemlerinin tümünün içinde sanatçı sorumlulğu ile yer almanın yanında, oyuncu, senarist, yazar olarak doğrudan yer aldığı diziler, sinema ürünleri listesinin sayılamayacak kadar uzun listeler oluşturduğu sürpriz değil. Belleğimizi zorladığımızda bizi en çok etkilemiş, izleyebilmiş olduklarımızı ancak sayabiliriz. Teknik yardımla ancak, içinde yer aldığı listelerin uzunluğunu görünce, hepsini bir arada nasıl yürütebildiğine, yeteneği sorgulamasız, enerjisi üzerinden şaşırmamak olanaksız.
Sıra aldığı ödüller, katıldığı etkinlikler dizinine, görsellerinin paylaşılmasına geldiğinde, bu kadar çok halkın içinde yaşama, özdeşleşmeye, duyulan saygı büyüyor. Menderes Samancılar yaşam tanıklıkları sorgulandığında, kendini çok şanslı gören, yaşamın her rengiyle barışık bir kimlik olarak karşımıza çıkıveriyor. “Uğruna öleceğim çok arkadaşım var” cümlesi çarpıyor göze. Evini paylaştıkları, elerini paylaşmaktan, bir arada olmaktan saydıklarına söz sırası geldiğinde, durun, durağın, sınırların olmadığı ortaya çıkıyor.
Yüz yüze gelinen acıların, yoklukların paylaşımında, sınırlarının olmaması, evrenselliğin renkleri, zenginliği... Geleceğimize dönük, günümüzde yaşadığımız toplumsal dip dalgasının da değerlendirmeleriyle, Aydınlanmanın önünü açmada güçbirliği çağrısıyla nokta koyuyor.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları