Düğününüz kâbusunuz olmasın

Şükran Soner; Sizin gelin adayı genç kadınlar olarak, kültürel birikimlerinizle altın yerine gerçekten mitolojinin içine katıldığı gümüş takılardan armağanlar almış olmak, sık sık takmak isteyeceğinize inanıyorum.

En iyi niyetli haber yayın akışları içinde bile sayısız kez aynı haberleri dinlemek zorunda kalmaktan yorulmanın ötesinde bıkkınlık içindeyiz.. Altının ölçülemeyecek düşük ağırlıktaki gramıyla yapılacak takıların fiyat listeleri en çok kulağımızı tırmalayanlar arasındalar. Bir de bir evin en sınırlı yaşanabilir kılınması yolunda içine döşenmesi olmazsa olmaz buzdolabı, çamaşır makinesi, televizyonla başlayan yatak, mobilyaya uzanan kocaman listenin maliyet hesapları dudak uçuklatıyor. Üstüne düşlediğiniz en ucuzundan düğünün giderlerindeki patlamayı ekleyin. Üstüne konuklar arasında, masadan masaya birkaç kelimelik kutlama sözcükleri arasında yaşanacak yorgunluğu ekleyin..

Değer mi? Düğününüz kâbus olacak gibi.. Yıllara sarkacak taksitli borçlarını ödeme yıpranışında, büyük düşlerle kurduğunuz evliliğiniz kısa sürede kaçınılmaz yaşanacak şiddetli kavgalarla, arada çok güçlü ortaklıklara dayalı uyum kurulamamışsa kısa sürede ayrılığa bile dönüşebilir. Seçimlerini aklıyla yapabilmiş 70’li yıllardan kuşaklar olarak size çok aykırı gibi gelebilecek önerilerim işinize yarayabilir..

***

Bizim 1960’lardan 68’lilere uzanan kuşağımızda düğün yapmaya kalkışmak gibi bir düşümüz hiç yeşermedi. Elbette beyaz gelinlik, siyah takım elbiseler düşümüzden hiç vazgeçmedik. Nikâh salonuna sığamayan, caddelere sokaklara taşan düğün davetlilerimizin olmasının sıcaklığından mutluluk payımızı fazlası ile aldık. Akıllı kadınlarımız sonradan beyaz tuvalet olarak kullanabilecekleri gelinlik modellerini seçtiler. Duvaklarının tüllerini doğacak çocuklarının beşiklerine yapılacak süslü sineklikler olarak kullanmayı seçtiler.

Sizlere azıcık yorucu ve pahalı gibi görünebilir. Ancak birbirleri ile uyumlu olabilecek yakınlarımızı, dostlarımızı buluşturan yemekleri en ucuz maliyetlerle evlerimizde yapmayı seçtik. Çoğumuz kadınlar, anneleri tarafından maço olarak büyütülmüş, kendilerini en ilerici, devrimci saysalar bile, erkekleri maçoluktan kurtarmayı beceremedik. Sizin kuşaklar bizden çok daha deneyimli, başarılı olabilirsiniz. Erkeklerle mutfağı bile zevkle paylaşabilirseniz çok daha başarılı sonuçlar alabilirsiniz.

Üstüne üstlük bizim kuşağın sağın çok güçlenip, solu yok etmeye çok kararlı olunan bir sürecin gerçeklerinden, ödemek zorunda kalınan ağır bedellerden, tehditlerden uzaktasınız. Evinizdeki yemeğe katılmış en değerli konuklarınızın sadece bu buluşmaları üzerinden kurgulanmış, idamların istendiği, ağır işkencelerle kıyıldıkları zamanlarda değiliz.

***

Sizin gelin adayı genç kadınlar olarak, kültürel birikimlerinizle altın yerine gerçekten mitolojinin içine katıldığı gümüş takılardan armağanlar almış olmak, sık sık takmak isteyeceğinize inanıyorum. Sizi sevenleri trajikomik gözle görülemeyen düşük gramajlı altın takılar yerine aynı paralarla sevip takabileceğiniz, üstünüzde gururla görebilecekleri gümüş takılar almaya yönlendirmeye ne dersiniz?

İnanmayacaksınız ama, ağırlıkları yaşla ilerleyen cilt duyarlılıkları yüzünden takamadığım çok sevdiğim takıları hâlâ kimselere vermedim. İğne oyası ülkenin her köşesinden topladığım, en güzelleri aile büyüklerimden miras, elleri ile işlenmiş ipekten olanları baş tacı, renkli yemeni koleksiyonlarım, özel gecelerde, söyleşilerde erkeklerin kravatları gibi boynumdan hiç eksilmemişken, dolap gözlerine sığmadıkları halde, gönlüm dağıtmaya elvermiyor, cimriliğim sürüyor. Evinizdeki buluşmalarda size de çok keyifli sohbetlerin ardından ulaşabilirler.

***

Bugünlerde size en çok yapılan, akılcı olma adına önerilerin başındaki derdiniz, yıllar süren pandemi paniği, beklemesinin ardından, düğün maliyetleri üzerinden gelen “Düğününüzü erteleyin” önerisi değil mi? Çok akılcı, mantıklı gibi gelen önerilerin başında ise ağacın maliyetinin çok yüksek olması ile bağlantılı, evinize almak zorunda olduğunuz en kısıtlı mobilyadan başlayan, kullanacağınız peçetelere, davetiyelere kadar uzanan fiyat patlamaları değil mi? Mantıklı gerekçe ise yine pandemi bağlantılı dünya ve ülkemiz ölçeğinde ormanlara girilememesi, yasal kesimlerin yapılamaması bağlantılısı en haklı yüksek odun fiyatları, birkaç ay sonra hızla düşebilirmiş. Bilemediğiniz en uzunu altı ay bir yıl içinde odun fiyatlarıyla bağlantılı tüm ürünlerde yaşanacak düşüşler kaçınılmaz önemde olacaklar.

Doğruya doğru da ucuza satılan ikinci el mobilyaları, ailelerinizden kalan eskileri alıp, cilalatıp, döşemelerini yenilemiş olarak çok daha kaliteli, güzel olarak yeniden yaratamaz mısınız? Yeni derme çatma yapılacaklardan çok daha kaliteli, uzun ömürlü mobilyaların sahipleri olabilirsiniz. Siz siz olun, sakın “Düğününüzün kâbusunuz olmasın..”a izin vermeyin.