Kirli ekonominin incelikli ödünsüz eleştirmeni Prof. Dr. İzzettin Önder
Şükran Soner; Çevre sorunları ile de bağlantılı, vurgunların en kirlisinden başı altın madenciliği işletmesi yağmacılığında, önce köylü kadınlarının direnişleri, sonrasında alanlarının uzmanları bilim insanları kimbilir kaç söyleşide bir araya geldiler?
Doğrusu, öğrencilik yıllarımdan hocam, Cumhuriyet çatısı altında yazılarıyla buluştuğumuz, sonrasında ülke çapında çok yerde, çoklu gündemli söyleşilerde yan yana geldiğimiz, İzzettin Önder Hoca’mız, karakter olarak öylesine incelikli, espirili, mizah diliyle en ağırından çıplak gerçekleri ortalığa saçabilme ustasıdır ki... Yüzlerine en ağır tokadı vuran çıkışlarına hedef olanların, gülmek ile kızgınlıklarını kapatma çabalarına tanıklıklarım azımsanamaz.
İzninizle, “alternatif ekonomistler” kavramını sevemediğim için “eleştirel ekonomistler” kavramını kullanıyorum: Prof. Dr. Korkut Boratav, Dr. Öztin Akgüç, Prof. Dr. Yakup Kepenek, Prof. Dr. Türkel Minibaş, Prof. Dr. Erinç Yeldan... Uzun soluklu Cumhuriyet gazetesinin yazarı olmaları herhalde bir rastlantı değil.
Bir gerçekliğin daha altını çizmek, eskileri biliyor olsalar da genç kuşak okurlarımız için olmazsa olmaz gibi... İkinci sayfamızın uzun soluklu yazarı Prof. Dr. Mümtaz Soysal, kısa adı ile KİGEM “Kamu İşletmeciliği Geliştirme Merkezi”nin de başkanıdır. KİGEM’in nefessiz çalışanı, genel sekreteri Ayla Eğilmez, sendikal desteklerle de bağlantılı olarak Petrol-İş Sendikası’nda açılmış bürosundan, ekonomik, sendikal sorunların sınırlarını çok aşmış olarak tüm çevre sorunlarını da kapsar biçimde, söyleşi grupları oluştururak çoklu üniversiteler ile gazeteci, Çağdaş Yaşamcı, eğitimci, işçi sendikal kadroları, gruplandırarak bölgeden bölgeye, sorundan soruna söyleşiler için koşturup dururdu...
Çevre sorunları ile de bağlantılı, vurgunların en kirlisinden başı altın madenciliği işletmesi yağmacılığında, önce köylü kadınlarının direnişleri, sonrasında alanlarının uzmanları bilim insanları kimbilir kaç söyleşide bir araya geldiler? İzzettin Önder Hoca ile altın madeni vurgununa karşı ilk Ege’de, sonra eğitim sorunlarına dönük Çorlu’da... Sorunlara karşı sorumluluklar paylaştıldıkça dostluklar zenginleşiyordu.
***
Prof. Dr. İzzettin Önder’in, ülkemize, halkımızın geleceğine dönük işlenen ağır toplumsal suçları, çok renkli, mizah yanı da hep ağır basan uslubu ile giderek ağırlaşan çalışmalarıyla, iktisatçılar haftalarındaki derinlikli sunumları ile yüzleştik. Demirel bile hafife alamaz, toplumun her kesiminden yüksek katılımlarla yapılmış etkinliklerin tüm araştırmalara dayalı sonuçları da kayıtlara girer, kamuoyunun tartışmalarında da yok sayılamazlardı...
Prof. Dr. İzzettin Önder’in soygun, vurgun, kara ekonomi üzerinden raporlarını meraklıları, şöyle bir geldiğimiz günlerle de bağlantılı olarak güncele taşımak üzere çaba gösterseler... 1990’lı yılların dudak uçuklatan verilerini, yaşadığımız günlere uyarlayarak günümüzün gerçekleri ile yüzleşebilsek... Doğrusu hocamız toplumsal sorumlulukla çalışmadan hiç vazgeçmiş, yorulmuş değil. Kamuoyunun ele geçirilmiş, ağır işgal edilmişliğinde, üniversitelerimizdeki ele geçiriliş katlanmış, bilimsel üretimde içleri boşaltılmış bile olsa da. Sözün özü söyleyip, üreterek vardığı sorunsal gerçekler, kamuoyuna eskisi kadar bile yansıtılamıyor olsa da...
Ulaşılabilen her yerde, gerçekleri ortaya çıkarmada arı gibi çalışmayı sürdüren değerlerimiz, sadece eleştirel ekonomistlerimiz de değil, yaşamın her alanına dönük, devleşen sömürüye karşı gerçekleri ortaya çıkarmaktan vazgeçmeyen yorulmayı bilmeyen Aydınlanmacılarımız var. İzzettin Önder Hoca’mız da çat orada, çat burada, ulaşabildiği her yerde, karınca, arı gibi çalışmalarını sürdürüyor... Yüzündeki gülümsemeyi hiç eksiltmeden, ince, zarif espirilerle, kirli oyunlara karşı savaşımında sözlerini esirgemiyor...
Cumhuriyet’ten Tanıklıklar’da YouTube’dan izleyebilirsiniz.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları