12 Mart'a nasıl gelindi?
Turgut Ünlü; Hepsi NATO’cu, hepsi Amerikancı, hepsi azılı anti komünist idi. Bu koşullarda 12 Mart faşizmine gelindi.
12 Mart 1971... Yükselen devrimci dalga, 1961 Anayasasının getirdiği toplumsal özgürlükler.
Öğrenci gençliğin antiemperyalist başkaldırısı, işçi ve yoksul köylü mücadeleleri, iktidarın yönetememesi, YÖNETİLENLERİN YÖNETİLMEK İSTEMEYİŞİ had safhadaydı.
Bir yandan da yükselen toplumsal muhalefetin susturulmak istenişi nedeniyle silahlandırılan faşist, antikominüst çetelerin saldırıları, katliamları sonucu nefsii müdafaa durumunda kalıp silahlanan ve kendi içinde de bölünen devrimci öğrenci gençlik muhalefetinin parçalanışı, zayıflatılışı ve toplumda can güvenliği arayışları Amerikancı darbeyi “meşru” kılar hale getirilmiş.
Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, Başbakan Süleyman Demirel, Başbakanlığa bağlı MİT’in Müsteşarı Fuat Doğu, Genel Kurmay Başkanı Memduh Tağmaç idi.
Hepsi NATO’cu, hepsi Amerikancı, hepsi azılı anti komünist idi.
Bu koşullarda 12 Mart faşizmine gelindi.
Özetle;
Yönetenler yönetemiyor, yönetilenler başkaldırıyordu. Ancak “Başka bir dünya mümkün” diyenler, başta işçi sınıfı olmak üzere örgütsüz ve dağınıktı. Yapısı gereği dönemsel krize giren finans – kapital ise domuzuna örgütlüydü. Mevcut uyanışın NATO’cu, Amerikancı, gerici faşist güçlerle engellenmesi gerekiyordu. İşte 12 Mart faşist darbesi budur.
12 MART 1971 FAŞİST DARBESİ
Bir yandan ekonomik sıkıntılar, yoksulluk, öte yandan sosyal sorunlar, kriz... sonunda NATO’cu generaller, C. başkanı Cevdet Sunay’a 3 maddelik bir muhtırayı vermişlerdi. 14 Şubat 1970 tarihinde, bütçesi 214 oya karşılık 224 oyla reddedilince istifa eden S. Demirel, C. Sunay tarafından yeniden görevlendirilmişti ama YÖNETEMİYORDU. Generaller, “ Demirel’in istifa etmesini, yeni hükümet kurulmasını, aksi halde askeri müdahalede bulunacaklarını “ belirtiyorlardı.
Plan yürürlüğe kondu. Demirel istifa etti. 26 Mart 1971’de CHP Kocaeli m.vekili Nihat Erim partisinden istifa edip Başbakan oldu, hükümeti kurdu. 22 Mayıs 1972’de bu kez Ferit Melen, ardından 5 Nisan 1973’te Naim Talu hükümet kurdu.
Operasyonlar, hemen muhtıra sonrası başlamıştı.
Dönem, 26 Ocak 1974’te B. Ecevit’in 37. Hükümeti kurmasıyla nisbeten de olsa ardında büyük acılar bırakarak son buldu.
Bu darbe, ülkede ne kadar ilerici, yurtseverler, sol, sosyalist.. varsa hepsine birden acımasızca vurdu. Başta Deniz, Hüseyin, Yusuf’u idam etti. Mahirleri Kızıldere’de katletti. Binlerce devrimci genç işkencelerle öldürüldü, hapishanelerde akla hayale gelmez muamelelere tabi tutuldu. Tarihinin en büyük sınıf başkaldırısını 15 -16 Haziran’da gerçekleştiren işçi sınıfının acımasızca üzerine gidildi. Anayasa, demokratik hak ve özgürlükler budandı. Tefeci – bezirgan gerici takımına antikominist yuvalara dokunulmadı, tersine onlar desteklendi.
......
Bundan 9 yıl sonra, 11 Hükümet değişikliği ardından 12 Eylül 1980 faşist darbesi gelecekti.
12 Mart ve 12 Eylül faşit darbelerinde yitirdiklerimize saygıyla..
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları